Genç Kalmanın Sırları

Olağanüstü bir hizmetle daha karşınızdayım yine... National Geographic'te Genç Kalmanın Sırları adlı belgeselden öğrendiklerimi sizlerle paylaşarak, yalnızca kendimin değil sizlerin de genç kalmanıza yardımcı olacağım. Bu iyiliğimi de unutmayın!

Öncelikle seks yapmak ve üremenin yaşam süresini belirleyici etkisi olduğunu söyleyeyim. Düzenli bir seks yaşamı, vücutta yaşlandıkça azalan testosteron hormonu seviyelerini artırarak genç ve zinde kalmanızı sağlıyor. Ayrıca geç yaşta doğum yapmak (kadınlarda 30'undan sonra) ve az çocuk doğurmak (1-2) avantajınıza.

Hayvanlar açısından büyük olmak bir avantaj, çünkü av olmuyorlar. Örneğin olgun bir balina 18 metre uzunluğunda ve 100 ton ağırlığında olabiliyor ve 200 yaşına kadar yaşayabiliyor.


Az yemek, genç kalmanın önemli koşullarından biri. Fareler üzerinde yapılan bir deney sonucunda, farelerin normalden %30 az yediklerinde ömürlerinin 1 yıl uzadığı ortaya çıkmıştır. Burada Japonların beslenme tarzı örnek olarak gösteriliyor. Soya, balık ve balık yağları ve sebze ağırlıklı beslenmenin kanser ve kalp rahatsızlıkları riskini azalttığı kanıtlanmış ve Japonlar bu açıdan doğal bir avantaja sahipler. Antioksidan özelliği olan besinler tüketmek de önemli - çikolata ve şarap gibi. (Her gün koca bir paket çikolata ve bir şişe şaraptan bahsetmediğimi söylememe gerek yoktur herhalde!)
















Vücudumuza aldığımız her besin maddesi sonrasında hücrelerimizin içinde 'serbest radikaller' salgılanıyor. Bunları tıpkı egzos dumanına benzetebilirsiniz. Hücrelerde içsel kirlenmeye neden oluyorlar. Yaşam süresini uzatmak için bu serbest radikallere karşı bir korunma yöntemi bulabilmek çok önemli. (Filler ve papağanların sistemlerinde böyle bir korumanın olduğu düşünülüyor)

Sosyal becerileri gelişmiş, sürü içinde yaşamaya ve sosyal bağlar kurmaya alışkın hayvanların (filler ve bazı şempanze türleri gibi) daha uzun yaşadıkları ortaya çıkarılmış. İnsanlarda da toplumsal açıdan olumlu bir role sahip olmak, sosyallik, başkalarını önemsemek ve gönüllü faaliyetlerde bulunmak yaşam süresini uzatan faktörlerdendir.


İnsanın diğer canlılar ile karşılaştırıldığında nispeten büyük bir beyne sahip olduğunu görüyoruz. (Yaklaşık 1500 cm3 - yani bir kavun kadar) Ama biliyorsunuz, önemli olan boyut değildir! Uzun yaşamın sırlarından biri de bedeni olduğu kadar, zihni de aktif tutmak. Örneğin, sirk filleri diğerlerine göre daha uzun yaşıyorlar. İnsan beyni için de satranç ve briç gibi oyunlar hem zihnin aktif kalmasını hem de sosyal bağlantılar kurmayı sağlıyorlar. 90 yaşına bile gelmiş olsanız size uygun bir fiziksel ve zihinsel aktivitenin olduğunu unutmayın! Her anlamda aktif bir yaşam sürmek çok önemli!!

Bu arada insan hücreleri yaşam boyu yalnızca 60 kez bölünüyorlar, ama kaplumbağa ve timsah gibi sabit bir hızla büyümeye devam eden hayvanların hücreleri ölene dek büyüyor. İnsan hücrelerinin de sonsuza dek bölünmesi ve yenilenmesi mümkün kılınabilirse yaşam süresinin 200,300 ve hatta 500 yıla bile çıkmaması işten bile değil. (Elbette bu biraz fütürist bir yaklaşım, o yüzden biz 85-90'ı hedefleyelim de ömrümüz bunları görmeye yetmezse hayal kırıklığına uğramayalım!)

Stres, yaşamı kısaltan bir faktör. Normal şartlarda insan nabzı dakikada 70 atarken, stresli olduğunda bu sayı artıyor. Bu da tabiri caizse ömrünüzden yiyor!! Gülmek, mutlu olmak ve olumlu bir bakış açısına sahip olmak uzun yaşam için önemli! Nabız artışının olumlu olduğu yerler de var: spor! Düzenli egzersiz yapmak (buna seks de dahil), ömrü uzatıyor.

Bu arada dünya üzerindeki en uzun yaşayan hayvan ile ilgili bir tahmininiz var mı? Balina, timsah, fil, kaplumbağa, papağan... Hiçbiri değil. Sıkı durun, cevabı söylüyorum: Sünger!!! Buzul Çağı'ndan beri var olduğu söylenen Sünger canlısı yaklaşık 10,000 yaşında ve yaşamını sürdürmeye de devam ediyor! Düşünüyorum da ömrü uzatmak için o kadar da kasmaya gerek olmayabilir. Sünger gibi bir yaşama sahip olmayı kim ister ki? "Bol alkol tüketimi" anlamındaysa bir dereceye kadar olabilir ( :) ), ama yalnızca buz gibi suyun altında, yavaş metabolizmanla, yıllar boyunca oturup durmaksa ne anlamışım ben o 10,000 yıllık yaşamdan?!!

Neyse, "su gibi ömrünüz olsun" diyerek bu yazımı da burada bitiriyorum sevgili okurlarım.

Hiç yorum yok: