Gencay Gürün’ün Genel Sanat Yönetmenliğini yaptığı Tiyatro İstanbul’un bu sezon oyunu Altı Haftada Altı Dans Dersi için haftalar öncesinden biletimiz hazırdı. İkinci sırada oturuyorduk. Cihan Ünal ve Nevra Serezli gibi iki muhteşem ustayı izlemek için süper bir yerdi.
Profilo AVM'deki Tiyatro İstanbul'u çok seviyorum. Yerini, sahnesini, Gencay Gürün etkisini, oyuncularını ve sahneledikleri oyunları bayılarak izliyorum. Galiba iki sezon önce oynayan Dönmedolap (Cihan Ünal-Berna Laçin) adlı oyunu da tüm zamanların en beğendiğim oyunları listeme almıştım. Aynı şekilde Cumartesi akşamı izlediğimiz Altı Haftada Altı Dans Dersi 'ni de aynı listeye yerleştiriyorum.
Richard Alfieri’nin yazdığı ve Yücel Erten’in Türkçeleştirdiği oyunda Nevra Serezli yaşlı, zor ve huysuz görünen bir kadını, Cihan Ünal ise ona dans dersi vermek için evine gelen daha genç, zor ve huysuz görünen bir dans hocasını canlandırıyor. İkisinin de bu zor ve huysuz karakterlerinin altından neler neler çıkıyor? Korkular, yalnızlıklar, acılar, üzüntüler... Yaşanan büyük aşklar, sevgiler, güzellikler... Ardından gelen büyük kayıplar, yeri doldurulamaz boşluklar, acılar... Bir kez daha korkular ve yalnızlıklar... Ama bunların ortaya çıkması için önce dostluk ve güven gerek değil mi? Yaşlı ve aksi Bayan Lilly ile kaba ve hırçın (üstelik bir de gay!) dans hocası Michael arasında bir dostluk kurulabilir mi dersiniz? İşin o kısmını mutlaka izleyip görmenizi tavsiye ediyorum. Ama gülerken ya da boğazınızda oluşan düğümleri düşünürken pür dikkat dinlemeye de devam etmeyi unutmayın. İki karakter arasında yaşama dair o kadar güzel konuşmalar geçiyor ki...
Her iki oyuncu da çok başarılı olmasına rağmen Cihan Ünal'a bu oyundaki rolüyle bayıldım. Alışılmışın çok dışında bir Cihan Ünal var sahnede! Klasik sakalı, aristokrat ve oturaklı havası gitmiş. Yerine at kuyruğu yaptığı saçları, cesur (!) kıyafetleri ve kıvrak figürleriyle gay bir dans hocası gelmiş. İnanılmaz başarılıydı! (Ve ayrıca bence çok genç ve yakışıklı görünüyordu.) Ayrıca Cihan Ünal oyunun yönetmenliğini de üstlenmiş. Her iki oyuncunun da danslı performanslarını gördükten sonra altmışlı yaşlarda olduklarına inanmak o kadar zor ki! Bunun da iş ve yaşam disipliniyle ilgili olduğunu düşünüyor ve ikisine de "helal olsun" diyorum.
Bu arada dekora bayıldım. Hayalimdeki yazlık evden görmeyi istediğim deniz görüntüsü yansıtılmıştı Lilly'nin yerlere kadar uzanan salon camlarının önüne... Her dans dersine özel seçilen kıyafetler çok güzeldi. Nevra Serezli'nin vals dersi için giydiği lila rengi tuvaletini çok beğendiğimi ve kendisine çok yakıştığını söylemeliyim. Bu arada Cihan Ünal'ın kıyafetlerini Faruk Saraç tasarlamış.
Neredeyse tüm dünyada 20 ayrı ülkede oynanmakta olan ve en çok izlenen oyunlar arasında ilk sırada yer alan bu muhteşem oyunu lütfen kaçırmayın! Yaşadığımız şehirde böyle oyuncuların sahneledikleri bu kadar güzel bir oyunun olması kesinlikle bir şans ve biz çok şanslıyız. Siz de şanslı olduğunuzun farkına varmak istiyorsanız hemen biletinizi alın.
Biletler için Tiyatro İstanbul Gişe Tel: (0212) 216 40 70
Gün seçmek için de programa göz atabilirsiniz.
Bu güzel yapımda emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler!
2 yorum:
İmge, ben de gaztede görüp gitsem mi değer mi diye düşünmüştüm, ama bu yorumları okuyunca kararımı verdim:)
Nymphea,
Senin de tiyatroya meraklı olduğunu biliyorum. Kesinlikle gitmelisin bu oyuna.. şimdiden iyi seyirler ve yorumlarını bizlerle paylaşmayı unutma..:)
Yorum Gönder