Siz yine de bu başlığı fazla ciddiye almayın. Çünkü Adana'da her yerde kebap yiyebilirsiniz. Kolcuoğlu, Yüzevler, Menekşe, vs gibi sayısız tanınmış kebapçısı vardır Adana'nın. Ama Keleş Kardeşler'in işlettikleri Tarihi Tepebağ Ocakbaşı'nın ailecek favorilerimizden olduğunu söyleyebiliriz. Gerçi ben İso'cum olmadan Adana'ya gittiğimde Kolcuoğlu'nu tercih ederdim, ama İso'cum için tam bir "Keleş Fanatiği" demek mümkündür. (O akşamki yemekten sonra artık ben de tam bir Keleşsever olmuş olabilirim.)
Bu sene 23 Nisan'ı işte aşağıdaki ekiple ve sofrayla kutladık. :) Buranın adının Tepebağ Ocakbaşı olmasının sebebi ise ilk şubesinin Adana'nın eski semtlerinden biri olan Tepebağ'da bulunması. Şimdi size neler sipariş etmeniz gerektiğini söylemeyi çok isterdim, ama aşağıdaki sofra hiçbir şey sipariş etmeden kuruldu ve değişik şeyler gelip gitmeye başladı. Genellikle Adana'da durum böyledir zaten. Kendinizi alışık olduğunuz kebapçının hünerli ellerine teslim edersiniz. İçmek istediğiniz rakı markası dışında bir şey söylemenize gerek yoktur.
Önce bol bol yeşillik, ezme salata, mevim salatası, sumaklı ve acılı soğan, közlenmiş biber ve domates, maydanoz ve limon tabakları gelir. Hemen ardından sıcacık pide ile süzme yoğurt. Sonra pastırmalı humus ve birkaç çöp şiş et ve ciğer. Ara sıcaklar bittikten sonra sıra kebaba gelir. Aile geleneği olarak (hemen alıştım bu aile geleneği olayına! :) ) herkese bir porsiyon kebap yerine ortaya birkaç porsiyon büyüklüğünde bir kebap (bkz. sol üst resim) ve külbastı (bkz. sol alt resim) söylenir. Diğer her şeyin bulunabileceğini ve aynı lezzette olacağını varsaysak bile bu kebabın ve etin lezzetinin hiçbir yerde bulunamayacağını iddia edebilirim. Sağ altta gördüğünüz sarımsaklı, naneli ve zeytinyağında bekletilen, kabukları soyulmuş közlenmiş domatesler ise annemin favorilerindendir. Ve Keleş Kardeşler'den Murat, annemi görür görmez bu tabağı da mutlaka ortaya getirir.
Herkesin yüzünden okunan mutluluk açıkça görünüyor, değil mi? Yalnızca Burçak kocacığının önüne geçtiği için Nihat'ın yüzündeki ifadeyi göremiyorsunuz, ama bir Antepli olarak kesinlikle o da çok mutluydu. Yine de en mutlu olanın gündüz güneşten kızarmış kafasıyla ve önden mumbarla açtığı midesiyle kocam olduğunu söyleyebiliriz bence! Ne dersiniz? :) Ben de yakadan itibaren bollaşan ve hamile bir kadının bile rahatlıkla giyebileceği bir şeyler giydiğim için ekstra mutluydum! Böylelikle göbek nahiyem istediği kadar genişleyebiliyor ve gözlerden uzak olduğu için beni hiç de rahatsız etmiyordu! İşte kolej yıllarından arkadaşım olan Burçak'la birlikte gecenin sonunda tatlılarmızı bitirirken bile mutlu olmamın nedenlerinden biri de buydu!
Hem aile hem de uzun zamandır görüşülemeyen arkadaşlarla, son derece sıcak ve samimi bir ortamda, son derece lezzetli yemekler ve tüm bu keyfe eşlik eden aslan sütümüz ile birlikte muhteşem bir gece geçirdik. Gecenin sponsoru babama bir kez de buradan teşekkürlerimizi ve sevgilerimizi yolluyoruz. Ayrılmadan önce babam ve İso'cum Keleş Kardeşler'den Murat Bey ile ocakbaşının önünde bir fotoğraf çektirmeyi ihmal etmiyorlar.
Yolunuz Adana'ya düşerse kesinlikle uğramanızı tavsiye ettiğim Tarihi Tepebağ Ocakbaşı'nın adresi: Süleyman Demirel Bulvarı No:10
Telefon: 0-322-234 51 42
Yedik, içtik, güzelleştik... Peki, arabayı kim kullanacak? Annem de her zamanki gibi bu noktada devreye giriyor ve şoför koltuğuna geçerek bizi eve getiriyor. İşte Adana'da olmanın güzelliği bu. İso ve benim için her şey şu beş parmağın hikayesindeki gibi gerçekleşiyor: Bu tutmuş, bu kesmiş, bu pişirmiş, bu yemiş, bu da "hani bana, hani bana" demiş. Annem ve babam tutup, kesip, pişirirlerken biz de sürekli yiyen ve "bi daha, bi daha" diyen parmaklar oluyoruz orada!! Tatlı Hayat bu olsa gerek! :)
17 yorum:
Offf, offf yaktın beni bu kebaplar, közlenmiş domatesler tez elden gitmek lazım buralara :)
diyette olan var değil mi?
bühhhüüüü
:(
Ata,
Ankara orta nokta sayılır, bence bir haftasonu da Adana'ya kaçmayı düşünebilirsin. :)
Kıymet,
Diyet mi!? Ama yeter artık, her resimde daha zayıflamış görünüyorsun, çatlatacaksın hepimizi!! :)
imgecim öyle güzel azmışsın ki, Adanaya gitmeyi canım çekti resmen
Remoş'cum,
Bir Adanalı olarak bu sofrayı en iyi anlayanlardan biri olduğundan eminim. "Packing, packing.." falan diye görmüştüm bugün status mesajında.. Yoksa bavulu toplayıp Adana'ya gitmeye mi karar verdiniz? :))
Öpüyorum..
İmgecim o kadar kararlıyım ki kararlılığımdan kendim korkuyorum ;)
yeni yaşıma kendi hediyem olacak verdim tüm kilolar..
özlemle öperim..
Imgeeee, yaa agzimin sulari akti:( Ben de kararli bi sekilde rejimdeyim ama olsun, su fotograftaki sofra bile doyurdu beni:) Bu arada ben de ozledim Adanayi, kebabi, Bulvar pacayiii:((
Çok Çokkkk kıskandım:)))
Kıymet ve Nymphea,
Kararlı rejime aynen devam.. Bu sayfaya bakmayın siz.. Hepsi kat kat göbek olarak dönüyor bünyeye! :) Hatta bana da biraz kararlılık üfleyin lütfen! En son iki sene önce kaybettiğim kararlılığımı, hükümsüzdür! :)
Mügoş,
En kısa zamanda bir Adana yapman lazım o zaman.. Ama önce biraz İstanbul'da zaman geçirsen de iyi olabilir, hı? :))
vooovvv eğer ADANA ya yolunuz düşerse mutlaka TEPEBAĞ uramanız lazım süper yemekleri vardır ve ayrı yeten adanada HUMUS u en iyi yapan TEPEBAĞ OCAKBAŞI LOKANTASI dır bunu unutmayın..
yaaa Burçak'a bak, hiç değişmemiş, 15 yıl önceki haliyle aynı :) gittikçe tatlı annesini andırıyor sanki yada bana öyle geldi :))
Chido,
Nostaljik bir sürtü yerine geçti bu post galiba, di mi? :) Ama bence de öyle, Burçak sanki hep aynı kalıyor gibi geliyor bana..
Sanırım öyle oldu :) bu arada geçen gün ikea'da dolanırken müge ve recep'e rastladım, dedim takip ediyorum sizi imge'nin blogundan :)) kimin izini kaybettiysem burda ;)
Bu arada Haziran başı 4-5-6sı sanırım Sam Manickam İstanbul'da, hatta Deniz'in evinde kalacakmış, buluşma ayarla herkesle lütfen dedi, gelir misin :)?
:))) demek artık böyle bir misyonum da var imgeleme.com olarak.. "İzini kaybettiğiniz eski dostlarınızı mı arıyorsunuz? Buyrun, imgeleme.com'a! imgeleme.com! Her zaman, her yerde, herkesle!" :)
Ylnız asıl bomba Manickam'ın Türkiye'ye gelişi olmuş hakkaten!!! Bu nasıl bir nostalji yaa?? En son kelebek çerçeve gözlüklerim ve Amerikan tıraşlı saçlarımla yaklaşık 22 yıl önce görmüştüm kendisini!! Sence beni tanır mı dersin? :))
hahaaaa :)) walla bigün bi baktım, facebook'ta bir mesaj, sen benim 1988-1989da öğrencim olan çiğdem misin diye :) dumur oldum tabi, bence kesin herkesi hatırlıyor, bu arada kendisi aynı, hiç değişmemiş :) sadece evlenmiş, artık ingilizce öğretmiyor, ispanyolcaya kaymış, doktorasını yapmış, üniversitede vs.
bende de havadis az diil gördüğün gibi :)))
hakkaten süpersin!! :) Adamın hatırlayıp mesaj atmış olması da süper..:)) Yalnızca 88-89 arası mı hocalık yaptı acaba? Nasıl hatırlıyor hala yahu? :)
Bloğunuzu Acer servis ekibimiz ile sürekli takip ediyoruz. Paylaşımlarınız için teşekkür ederiz.
Yorum Gönder