Mim: Kendimle İlgili 7 İlginç Bilgi

Spor salonu dışında bloglar aleminde de karşılaştığım sevgili Burcu tarafından mimlenmişim. Bu seferki mim ise bizden kendimizle ilgili 7 ilginç bilgiyi paylaşmamızı istiyormuş. Başlayalım bakalım, aklımıza neler gelecek...











1) Daha önce de bahsetmiştim diye hatırlıyorum ama ilginçlik denince aklıma ilk gelen özellik de bu oldu galiba. Kabuklu olan her şeyin kabuğunu yemeye bayılırım ben!! Kaplama fıstıklar, börek, ekmek, ay çöreği, poaça, aklınıza ne gelirse... Büyük bir ustalıkla kabuğu içinden ayırır ve mideme indiririm. İçi ise öyle yetim gibi kalıverir tabakta... Bir de portakal ve mandalina kabuklarının içindeki beyaz yerleri kemirme gibi bir durumum vardır ki sırf bu yüzden kalın kabuklularından alırım bu meyvelerin... Bir kabuk problemim var yani anlayacağınız... :)

2) Konuşurken burnum oynuyormuş!! Bazen kendimi kaptırmış harıl harıl bir şeyler anlatırken İso'cumun gülmemek için kendini zor tutarak burnuma bakmasıyla farkına vardığım, onun dışında unuttuğum bir özelliğimdir bu oynak burnum. Neyse, beterin beteri vardır... Ya burnum Pinokyo gibi olsaydı ne yapardım? :)

3) Geç kalmamak için her yere erken gitmek! O kadar abartılıdır ki bu özelliğim, her yere yarım saat ilâ bir saat erken giderim. Bir tür geç kalma fobisi diyelim! Bir de düzenli gittiğim yerlere hep aynı saatlerde gitme durumum vardır ki İso'ya göre kesinlikle tedavi olmamı gerektiren bir durumdur. Örneğin beş yıldır gittiğim spor merkezinin kayıtlarına bakılsa, saat 19.30'da başlayan dersler için 18.58 ile 19.03 arasında merkeze giriş yaptığım görülebilir. Ne bir dakika eksik ne bir dakika fazla! Aynı şekilde bankada çalıştığım dönemlerde şubeme ya da üniversitedeyken derslere giriş saatlerimde de hep aynı saatlere rastlamak mümkündür. Hayatım boyunca bankaya tek geç gidişim İso'nun beni arabayla bırakmayı teklif ettiği zamana rastlar. Üniversite hayatım boyunca da tek uyuyakalışım zaman konusunda en takıntılı hocalarımızdan Muhan Hoca'nın (nur içinde yatsın) sınavıdır. Neyse ki bir dakika kala yetişmiş ve kendisinin gazabından kurtulmuştum! Hâlâ evde bilgisayarı açış saatlerimin kaydı olsa, aynı takıntıyla iş yaptığımı görebilirdiniz.

4) Dönercilerin yanından geçerken korkarım! Neden mi? O döner etinin durduğu kılıç gibi ve kızgın metal parçanın bağlı olduğu yerden kurtulacağını ve üzerindeki sıcak dönerle birlikte üstüme düşeceğini düşünerek çekinirim. (Bir psikologa gitsem neler çıkacak bilinçaltımdan merak ediyorum doğrusu!)

5) Bir sinek türü var. Ya da uçan bir böcek. Adını bilmiyorum, ama feci bir vızıltısı vardır. Normal bir karasinek ya da sivrisinekten daha yoğun. Balkon direğinde ya da bir çamaşırın üstünde görüp de kovmak için terliğinizin ucuyla falan ittiğinizde "tak" diye ses çıkararak yere düşer. Hani sanki kabuklu bir fındık yere düşmüş gibi. Sonra da düştüğü yerden kalkıp o sesi çıkararak uçar ve dibinize kadar pike yapıp öyle uzaklaşır. İşte o sineği gördüğüm andan itibaren başlayan bu süreç içinde kollarım ve bacaklarımın her santimetrekaresi tavuk derisine dönüşür! Hiç abartmıyorum. Sesini tamamen duymayana kadar da öyle diken diken kalakalırım! Tüylerin diken diken olmasından farklı bir diklenme halidir ve hiç hoşlanmam bu durumdan! Balkon kullanılan ayların kabusudur! Sezon boyunca üç beş defa görsem de yeter bana!

6) 32 yaşındayım ama yoğun yaşlanma belirtileri gösteriyorum. Öyle böyle değil! İso'cum yakında pencereden mahallenin çocuklarına bağıran, onların toplarını falan yakalayıp kesen, beyaz saçlı, huysuz ihtiyarlara dönüşeceğimden korkmaya başladı. Böyle bir kalbim mi çarpıyor, tansiyonum olabilir mi, spor yaparken dizlerimdeki kıkırdaklara zarar veriyor muyumdur gibi sağlıkla ilgili olur olmaz düşünceler ve evham olayı başladı. Ya da film izlerken koltukta uyuyakalmalar. Korku filmlerine dayanıklılığın azalması. Ülker'in son reklamında ağlamak. Roller coaster'lara falan binememek. Daha pek çok örnek var buna benzer ama aklıma gelenler şimdilik bu kadar. Kısacası hızla yaşlanıyorum!

7) Mr. Muscle olmam! (Bundan da daha önce bir yerlerde bahsetmiş olabilirim.) Aynanın karşısına geçmiş önce kollarımı iki yana açarak göğsümüm üstünde kemikler çıkıp çıkmadığını, sonra karnımı içime çektiğimde göğüs kafesimin kemiklerinin çıkıp çıkmadığını, en son da yan dönüp kamburumu çıkarıp sırtımdaki kemiklerin çıkıp çıkmadığını kontrol ediyorsam bilin ki aslında tartılmak gibi basit bir eylemi gerçekleştiriyorumdur. Ama kollarımı Temel Reis gibi sıkıp, üst bacaklarımı ve kollarımı sallayıp, iki yanlara eğilip yağ ve kas oranıma da bakarım. Daha detaylı bir kilo analizi diyelim..:) Sonuç ise hep aynı çıkar: Kilo almışım!!! İso'cum'da beni izlerken "Mr. Muscle gibi hareketler yapacağına banyodaki tartıya çıkıp kurtulsana!!" der ama böyle bir durumda tartıya çıkmanın daha korkutucu olduğunu hiçbir zaman bilemez. Aslında bu hareketlerin hepsi tartıya çıkılacak doğru zamanı bulmak için yapılmaktadır. Çünkü tartı aşamasına geçmek için bütün kemiklerin net bir şekilde görülmesi gerekmektedir!! :)

Bunlar benim bana göre ilginç kategorisine giren özelliklerimdi. Şimdi de ilginç özelliklerini öğrenmek istediğim yedi kişiyi belirtmem gerekiyor. İşte benim mimlediklerim:

Kolyekolik
Ata
Iraz
Mügemmel
Ruh Dağı
Sevgi
Nymphea


Ödülü alanların, yukarıdaki fotografı yayınlaması, kendi hakkında 7 ilginç şey yazması, 7 kişiyi linklerini vererek ödüllendirmesi ve kendini ödüllendireni belirtmesi gerekiyormuş.

Bir de unutmadan söyleyeyim bu mim olayının emrivaki kategorisine girmesine karşı olduğumu daha önce de yazmıştım. O yüzden gerçekten canınız istiyorsa, keyif alacaksanız ve zamanınız varsa yazacağınızı, yoksa yazmayacağınızı düşünerek sizleri mimledim. "Off, durduk yerde bu da nereden çıktı, zamanım yok, canım istemiyor, vs" gibi her türlü mazeretiniz kabulümdür. Biz de bu tür konularda darılma, gücenme yoktur; paşa gönül kriterleri geçerlidir! Dökülün bakalım! :)

10 yorum:

Kolyekolik dedi ki...

Aaaa mimlenmişim...7 dünya harikası madde çıkarmalı şimdi :).. çok yakında kolyekolikteee... :))

nymphea dedi ki...

Valla acıkcası ben cok sevdim bu mimi, hem seninkilere cok güldüm hem de bende de sacma seyler cıkacagına eminim:))

Tolga dedi ki...

5nci maddedeki bocegi sanirim bende biliyorum.Govdesinden tuttugun zaman kafasini asagiya yukariya dogru oynattiginda "tık,tık" diye ses cikar. :)

Imge dedi ki...

Kolyekolik,

Okudum ilginçliklerini az önce.. Süper..:)

Nymphea,

Merakla bekliyorum seninkileri de..

Bahri,

"Govdesini tutup kafasini asagiya yukariya oynatmak" benim hiçbir zaman yapamayacağım bir şey olduğu için yorum yapamayacağım. :) Ama bu böcekten çok sineğe benzeyen, büyük kara sinek boyutlarında bir şey... Senin yaratık daha farklı olabilir..:)

Syhn dedi ki...

bende erken gitmemek için her yere geç kalırım :( oysa tam zamanında ord aolacağımı hesap ederek çıkarım yola hep bi terslik çıkar hep gecikirim :D

Imge dedi ki...

Syhn,

Demek planladığından biraz daha erken çıkarsan sorun çözülmüş olacak.. Ha gayret! :))

Bellek Kutusu dedi ki...

Dönercilerin yanından geçerken benim de ödüm kopuyor:)

Imge dedi ki...

Bellek Kutusu,

Gerçekten mi?? Kabuk ve dönerci olayı bir tek bana mahsustur diye düşünüyordum ben de.. Demek yalnız değilim.. Çok sevindim! :))

Sevgiler..

Sevgi Küçük dedi ki...

Canım yaaa vallahi şimdi gördüm. Hastalıklarla uğraşıyorum son zamanlarda.. :(
Neclada dün mesaj atmış da o zaman gördüm. Dur 7 tanede senin için yazayım :)

Imge dedi ki...

Sevgi,

Vay be, bende ilginçlik yetmez, bir yedilik de senin için yazayım diyorsun demek..:)) Gerek yok arkadaşım, ben halihazırdaki yedi maddeni kabul ediyorum..

Sevgiler..