Ben Yaşardım Aşk ve Sanatla

Dün akşam tiyatro için Beyoğlu'na gidecektik. Beyoğlu'nda akşam programımızın olduğu her seferinde yaptığım gibi yine erken gittim. Bu kez uğranacak yerleri belirlemiştim: Mango (outlet katı), Şampiyon'dan midye dolma, Yapı Kredi Sanat - Semiha Berksoy Sergisi, Aslıhan Pasajı'ndaki sahaflar. Zaman kalırsa bir de Ara Kafe'ye uğrayıp Meksika usulü sıcak çikolata içerim diyordum, ama sergi ve sahaflarda fazla oyalanınca onu bir başka zamana erteledim.

“Ben Yaşardım Aşk ve Sanatla” adlı Semiha Berksoy sergisine gelince... Cumhuriyet dönemi sanatının sembolü sayılan ünlü opera sanatçımız Berksoy’un 100. doğum yılı şerefine açılan bu sergide onun ressam ve insan yönünü de tanıma fırsatı bulabilirsiniz. 2004 yılında kaybettiğimiz Semiha Berksoy, operaya 1934'te ilk Türk operası olan Özsoy'da rol alarak başlamış. Sesini ilk takdir edenlerden biri de Atatürk olmuş. Avrupa'da sahne alan ilk Türk kadın opera sanatçısı olmayı başarmış. 1984’te TBMM Başkanlığı tarafından ilk kadın opera sanatçısı unvanıyla “Atatürk Ödülü” olarak nitelediği ödülünü almış. Aldığı ödüller, katıldığı bienaller, açtığı sergiler saymakla bitmeyeceği için daha fazla bilgi almak isteyenleri sanatçının web sayfasına davet ediyorum.

Aslında Semiha Berksoy sergileri demem daha doğru olurdu, çünkü iki ayrı salonda sergilenen iki ayrı sergi var. Dün Kazım Taşkent Galerisi'ni gezebildim. Serginin bitiş tarihi olan 21 Mart'a kadar bir şekilde yolumu yeniden oraya düşürüp Sermet Çifter Salonu'nu da gezeceğim.

Sergiyi gezmeden önce 25 dakika süren video kaydını izlemenizi öneriyorum. Seksenli yaşlarını süren bu muhteşem kadının ne kadar hayat dolu, enerjik, üretken, cesur, ilgili ve meraklı olduğunu göreceksiniz. Birçok eserini kendi ağzından dinleme fırsatını bulacaksınız. Hatta bu kısa kaydı izledikten sonra onu daha iyi anlayacak ve seveceksiniz.

Aşağıda resimlerinden bazı örnekler görebilirsiniz. İlk fotoğrafta sol üstte yer alan hareketli kollara sahip eserinde Tosca operasında rol alan kendisini resmetmiş. Hemen yanındaki resimler doktoruyla ilişkisi ve by-pass macerasını anlatıyor. Bence çok esprili bir yaklaşım. :) En alttaki resimler ise Annem ve Ben serisi.
















Serginin küratör ve tasarımcısı M. Melih Güneş'in Semiha Berksoy ile ilgili yazısından bir alıntıya da yer vermek istiyorum:

Semiha Berksoy, cesaretinden aldığı güç ve özgüvenle ilklerin kadını olmayı başardı:

İlk sesli Türk filminde oynayan kadın aktör,
Türkiye’nin ilk operasında söyleyen soprano,
Avrupa’da sahneye çıkan ilk Türk kadını,
Türkiye’nin ilk profesyonel kadın opera sanatçısı,
Bedeni dahil her şeyiyle ilk “külli” sanatçımız…

Namık İsmail atölyesinde aldığı resim eğitimini kendi üslubuyla geliştirip ömrünü resmetti. Belki de bu yüzden hiçbir resmini satmaya ya da armağan etmeye kıyamadı. Resimleri ömrünün bir parçası, çocuğuydu adeta.

Kimseye müdanaası olmayan Semiha Berksoy resimlerini yaparken de “Başkaları ne düşünür?” kaygısını taşımadı. Onun en büyük kaygısı, yapıtlarında ifadeyi abartısız ve dolambaçsız verebilmekti.

Özellikle portrelerinde bu kaygı daha iyi anlaşılır, sanki portresi yapılanın suretini değil de ruhunu görür, aklınızla dokunursunuz bu ruha.

Yıllar geçtikçe sanki bu portreler de yıllarla birlikte yaş alır, bilgeleşir. Ama Semiha Berksoy hep genç kalır; düşüncesi ve enerjisiyle hep genç, hep cesur, hep daha ötede ve bilge...”


Aşağıdaki resimlerde de ortadaki resim Ay Işığında Aşk'ı anlatıyor. Semiha Berksoy kendi portresinin yanı sıra kızının, ailesinden insanların ve yakın dostlarının da portrelerini çizmiş. İşte sağ alt köşede o isimlerden biri olan Nazım Hikmet'in portresi duruyor. Sol alt köşede ise kızı Zeliha Berksoy ve ailesi var. Sağ üst köşede Sanat Davası uğruna yılanı boğazlayan da sanatçının ta kendisi...















Burada gördükleriniz sizlere bir fikir vermesi için eklediğim resimlerden yalnızca birkaçı. Sergide çok daha fazlasını bulacağınızı söyleyebilirim. Zaten dediğim gibi ben de ikinci kez uğrayacağım Yapı Kredi Sanat'a. Yazıma noktayı koymadan önce Mart ayı boyunca bu sergiyle ilgili pek çok etkinlik yapılacağını da söyleyeyim. Sanatçının kızı Zeliha Berksoy eşliğinde sergi gezileri, söyleşiler yapılacak. Etkinlikleri bu sayfadan takip edebilirsiniz.

Sırada Vahşet Tanrısı adlı tiyatro oyunu var. Benden ayrılmayın.:)

3 yorum:

eda bayraktar dedi ki...

gittim..gördüm..bayıldım...
hele bütün dünya odamın içinde denilen oda ....

Imge dedi ki...

edabellaa,

O bölümü de çok merak ediyorum ama kısıtlı zamanda bu salondan başlayınca odayı başka bir güne bıraktım. Eminim çok etkileyicidir...

Sevgiler.

Cheap Cosmetics dedi ki...

I love painting and happy to see the pictures of painting you have posted, it would have better if have described about the paintings.