Ben Yaşardım Aşk ve Sanatla (2)

Semiha Berksoy sergilerinin yarısını görebildiğimi, diğer yarısını ise daha sonraya bıraktığımı daha önce yazmıştım. Sermet Çifter Salonu'ndaki bölümü ise bu Salı günü görmeye karar verdim. Gizoş da daha önce gezmiş olmasına rağmen benimle birlikte yeniden gelmeye razı oldu. Belki de çıkışta bir yerlerde oturup şarap ve peynir tabağına dalma fikriydi kendisini cezbeden. Bilemiyorum artık! "Kısmet" mi desem? :)

İlk yazıyı oldukça detaylı yazdığım için bu kez resimler konuşsun istiyorum. Bu salonda da izleyebileceğiniz dokuz dakikalık bir video gösterimi bulunuyor. Semiha Berksoy'un o yaşında çıkardığı sese ve yaşam enerjisine inanamayacaksınız. Onun dışında yine resimleri, çarşaf çizimleri (hatta sağ üst resimde gördüğünüz üzere buzdolabı kapağı çizimleri) desen çalışmaları yer alıyor. En alt sıranın sağında maymunlar, ortasında ise Nazım ve Semiha ikilisini görüyorsunuz.














Ancak bu salonun diğer salondan önemli bir farkı var. Çünkü burada mektuplar, aldığı ödüller, takıları gibi Semiha Berksoy'a ait özel eşyalar ve piyanosuyla, oyuncak bebeğiyle, şamdanlarıyla, yatak başlığından sarkan serumuyla yatak odasının birebir kopyası bulunuyor.














Verilen emek ve hazırlığıyla, küratörüyle, düzenlenişi ve açıklamalarıyla, eş zamanlı yayınlanan sergi kitabıyla ve yapılan tanıtımıyla uzun zamandır gördüğüm en profesyonel ve en başarılı sergiydi diye düşünüyorum. Zaten gerçek bir sanatçıya ve bu kadar yaratıcı bir kadına da böylesi yakışır doğrusu. 100. yaşın kutlu olsun Semiha Berksoy! Nice 100 yaşlara!

Hiç yorum yok: