Ali Poyrazoğlu'nun son oyununun adı Tanımadığım Adamlar. Hani o meşhur Ali Poyrazoğlu öyküsü vardır ya. Donatır sofrayı ve çağırır 20 yaşını, 35 yaşını, 40 yaşını konuk olarak yemeğe. Ama konuklar birbirlerine girerler ve ev sahibi olan bugünkü Ali Poyrazoğlu ise öyküsünü "Bende kabahat! Ne çağırıyorsun tanımadığın adamları evine!" diye bitirir.
Ali Poyrazoğlu'nun bu öyküsünü çok severim. Genel olarak öykülerini ve sohbetlerini dinlemeyi çok severim. Şimdiye kadar izlediğim oyunlarını çok sevdim. Ama Aziz Nesin'in üç öyküsünü de uyarladığı kabare türündeki bu son oyunu için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.
Tak Tak Takıntı'dan tanıdığımız Madam Arşaluz karakteriyle Ali Poyrazoğlu başrolde. Madam Arşaluz bu oyunda Alzheimer'ın da etkisiyle iyice oynatmış durumda. O yüzden kendisini Orostopontopolis Tımarhanesi'ne kapatmışlar. Ve oranın bir tür sanat yönetmeni olmuş! Tımarhanedeki delilerin hem kendi sorunlarıyla hem de içlerindeki tanımadıkları yönleriyle yüzleşmeleri için psikodrama yöntemine başvuruluyor. Bürünecekleri roller ve oyunlar da Madam Arşaluz tarafından belirlenip yönetiliyor.
"Konu güzel, oyuncular iyi, Aziz Nesin öyküleri var, ee nesini beğenmedin?" diyorsunuz içinizden değil mi? O otuz sene önce yazılmış olmasına rağmen hiç eskimemiş öykülerden çok daha güzel bir uyarlama çıkabilirdi diye düşünüyorum nedense. Fazla abartılı, fazla karikatürize tipler, jestler ve mimikler beni hep sıkmıştır zaten ki bu oyunda fazlasıyla varlardı. Tımarhane gösterisi olarak yola çıkan oyun gerçek bir müsamere tadındaydı. Ali Poyrazoğlu bu kez "ne yapsam gider" diye mi düşündü de o incelikli hikaye anlatımı yerine böylesine sıradan bir anlatımı seçti diye düşünmedim değil. Hatta "hazır böyle düşünmüşken ödül aldığım kadın karakterimi de bir kez daha kullanayım" da demiş olabilir mi acep? Kendini her daim zenginleştiren ve besleyen gerçek bir sanatçının kolaya kaçtığını düşünerek ben mi ayıp ediyorum dersiniz? Muhtemelen öyledir. Ama önceki oyunlarını çok beğenerek izlediğim Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu'nun son oyunundan aynı tadı alamadığımı belirtmek isterim.
Bu oyunu çok beğenmemiş olabilirim ama bundan sonraki oyunlarını takip etmeye aynen devam edeceğim. Zaten siz bana bakmayın. Bu oyun da Türkiye'de toplumsal Alzheimer'e geçiş sorununa dikkat çekmesi, usta oyuncu kadrosu, Ali Poyrazoğlu ve Aziz Nesin gibi iki usta yazarın kaleminden çıkan güzel öyküleriyle oynadığı salonları doldurmayı kesinlikle hak ediyor.
İyi seyirler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder