Mim: 10 Soru 10 Cevap

Sevgili Ruhdağı tarafından sobelenmiş bulunmaktayım. O zaman icabı neyse yerine getireceğiz artık. Bu mim de pek keyifliymiş bu arada (öyle her mim'e de bayılmam yani) :) Neyse, başlıyorum, hazır olun!

1-Gün içinde eğer gerçekleşirse şok geçireceğin şey:

Migros'tan alınacaklar, bir daha ki kitap alışverişinde alınacak kitaplar, Google'dan bir ara araştırılacaklar, çeviri bittikten sonra yayınevi edtörüne iletilecek ufak notlar, kapıcıya verilmesi gereken gazete parası, para gönderilecek bir hesabın IBAN numarası,  kocaman önümde dursun da unutulmasın diye çerçeve içine alınmış bir not ve bunun gibi bir sürü şeyi not ettiğim bir defter duruyor masamda. Ama düzen hak getire. Korkunç bir yazıyla, sayfanın bir orasına bir burasına, yarı eğik yarı düz yarı ters yazılmış bir defter. Ama tabiri caizse hani şu ilkokulda öğretmenlerimizin "berbat bir defterin var" yerine kullandıkları "ne bu böyle, bakkal defteri gibi" dedikleri cinsten. Herhangi bir gün oturup da ona satır satır, inci gibi bir yazıyla, düzenli notlar alırsam kesin şok geçiririm herhalde!


Not: Bu arada İso'yu da feci kıskanıyorum bu konuda. Farklı kullanım alanları olan bir sürü ebatta not defteri var ve içindeki inci gibi dizilmiş notları gördükçe not alırken yanlışlıkla eline çarpmak, defterinin üzerine kahve dökmek ya da sayfalarını kırıştırıp suçu da temizlikçi kadına atmak geçiyor aklımdan. Kocamı biraz tanıyorsam bunu okuduktan sonra defterleri için koruma kutuları falan alır şimdi! :)

2-Gördüğün zaman eğer almazsan uyuyamam dediğin şey:

Alışveriş meraklısı biri değilim. Hatta bu sezon hiç kış alışverişi almamış olmakla övünüyorum. O yüzden uykularımı kaçıracak bir alışveriş objesi aklıma gelmiyor. Ama diyelim ki oldu, o zaman kesinlikle Mudo Concept'te gördüğüm bir şeydir. Ne olacağı hiç önemli değil, ama bu kadar tutku duyacağım şey kesinlikle bir Mudo Concept ürünüdür.

3-Uğruna diyetini bir kalemde bozduğun şey:

Yiyecek yok. Ama "Hadi içmeye gidelim" ya da "Evde şarap&peynir/rakı&balık mı yapsak?" cümleleri uğruna diyetimi kesinlikle bozarım. Her hafta sonu olduğu gibi.:)



4-Uğurun var mı, uğurun?

Yok ya. Öyle inançlarım yok. Çok istediğim bir şeyle ilgili olumlu düşünmek ve onun için çalışmak dışında herhangi bir uğura inanmıyorum.

5-Kendine en yakıştırdığın renk:

Yazın bronzlaştığımda beyaz. Koyu kahveden kreme kadar tüm kahve tonlarına da bayılır ve yakıştırırım kendi tenime ve saçlarıma falan. (Az önce İso'cum geçti yanımdan, ona da bu soruyu sordum, o da kırmızı dedi.)

6-En sevdiğin takın:

Takı merakım yoktur. Saat ve yüzük dahil hiçbir şey takamam. Arada bir dışarı çıkarken taktıysam da eve gelir gelmez ilk çıkardığım şeyler takılar olur. Dışarı çıkarken de genellikle evlilik yüzüğüm ve Kolyekolik'in kolyelerinden birini takıyor olurum.

7-Takıntın?

Bazen bir şarkıyı ya da bir yiyeceği takıntı haline getirdiğim olur. O şarkıya takıldıysam günde 30 defa 3 gün dinleyip sonra bir daha sonsuza dek dinlemediğim olur. Ya da diyelim ki Çokoprens'e bayılıyorum. Bir ay boyunca her gün yer, sonra sonsuza kadar unutabilirim. Aynı şeyleri aynı sırayla yapma durumum da takıntı sayılabilir sanırım. Sabah evi havalandırma, bilgisayar açma, kahvaltı, Google Chrome'da açtığım sekmelerin sıralaması, kahve, gazeteler gibi günlük işlerimin sırası hep aynıdır. Yani sabah 9.00 ile 12.00 arasında yaptıklarımın kaydı tutuluyor olsa her günüm aynı görünebilir.

8-Bavulum çoktan hazır,gitmek istediğim şehir,ülke?

Afrika! National Geographic belgeselleri tadında bir gezi. Safariler, çadırda konaklama, timsahlı nehirlerde gezme, goril turları, zürafaları ve filleri doğal ortamlarında görme, yerli halkın yaşamına & ritüellerine tanık olmak.. Her şeyiyle detaylı ve turistik olmayan bir Afrika deneyimi yaşamak isterim.












9-Ben bu şarkıyı duyunca şakırım:

Çalın şöyle Goran Bregovic'ten kıpır kıpır bir şeyler de coşalım!

10-Solunda ne var?

Çalışma odamın çok sevdiğim okuma köşesi var. Baba koltuğumuz (İso'cum kendi koltuğu olduğunu iddia ediyor), yanında anneanneciğimden kalma sandık, annem ve babamın evlendikleri zamandan kalma (annemin fikri olarak yaptırdığı) şişe abajur. Huzur köşesi de diyebiliriz kısaca...















Mim'i birilerine de göndermem gerekiyor sanırım. Kaç kişi olduğunu bilmiyorum, isteyen herkes cevaplasın ama en çok da Kolyekolik, Sevgi , Seda, Nesobaby ve Burcu cevaplasın, olur mu? :)

10 yorum:

Nesobaby dedi ki...

Olurrr :))))
Teşekkürler Mim için en kısa sürede cevaplayacağım ;)

Imge dedi ki...

Bekliyorum Nesobaby! :)

Kolyekolik dedi ki...

cevapladım ben hemen :)

Imge dedi ki...

Hemen geliyorum..:)

Sevgi Küçük dedi ki...

Az sonra cevaplıyorum bende! :D

Imge dedi ki...

Sevgicim şimdi gördüm.. Eline sağlık..:)

burcupc dedi ki...

Ben de cevapladım :)
Bu arada okuma köşene bayıldım İmge'cim.

Imge dedi ki...

Hooop geliyorum oraya o zaman şimdi..:) Teşekkürler bu arada.. Kitabını kapıp gelebilirsin istediğin zaman..:) Sevgiler..

Adsız dedi ki...

Şişe abajuru evlendikleri zaman tasarladıysa onyıllar önce.. O zaman çok ileri görüşlü bir hanımefendiymiş kendisi. Gerçekten o yeteneğe sahip olmak isterdim..

Imge dedi ki...

Gasilhane,

Annem diye söylemiyorum ama bence süper bir dekorasyon zevki vardır kendisinin. :) Sevgiler.