Çoğunluk ve Karanlık İşler

Sırada bir film bir de tiyatro var. Önce geçen senenin filmlerinden biri olan ve bu sene Şubat ayında yapılan SİYAD Ödülleri'nin çoğunu toplayan Çoğunluk filminden söz edeyim. Seren Yüce'nin yazıp yönettiği bu filmi mutlaka izlemelisiniz. Filmde İstanbullu orta sınıf bir ailenin oğlu Mertkan'ın (Bartu Küçükçağlayan) etrafında gelişen olaylar ile etnik köken, sınıf, statü, cinsiyet gibi alanlarda karşılaşılan ayrımcılık örnekleri ele alınmış. Baba rolündeki Settar Tanrıöğen iki yüzlü çoğunluğun simgesi olarak karşımıza çıkarken oğlu Mertkan ise tam da kimliğini bulma döneminde bocalama halinde. Henüz vicdan ve adalet duygusu, duyarlılığı törpülenmemiş. O yüzden belki de çoğunluk kadar ümitsiz vaka değil. Ancak ne yazık ki çoğunluğun oluşturduğu bu kokmuş düzene karşı çıkacak cesarete ve donanıma da sahip değil. Gerçi bilinmez ki; belki yeterince cesur ve donanımlı olsa da bu sistemin içinde ezilip gidecek, tıpkı Vanlı Gül gibi. Belki onun gibi güçlü bir duruşla mücadele etse bile yaşamıyla yine de çoğunluğun haydutları tarafından sıkıştırılacak bir köşeye. Belki rüyalarına giren o taksici gibi acınacak hale düşecek iyi niyetinden, çoğunluğun şiddete dayalı yöntemlerini uygulamadığından. Belki "çok kötü kokuyor" diye hor gördüğü temizlikçi kadın, aşağıladığı inşaat amelesi kadar ter dökse kendi çürük dünyasının kokusunu anlayıp aynada yüzüne bakmaya çekinecek. Kolay değil çoğunluk düzenine karşı durup meydan okumak. Kolayı seçenler içinse iki seçenek var: ya giderek susup yalnızlaşacak ya da eninde sonunda silahlanıp bu düzenin bir parçası olacaklar.


Bartu Küçükçağlayan ve Settar Tanrıöğren'in oyunculuklarını mutlaka görmelisiniz. Gül karakterini canlandıran Esme Madra da bence başarılı bir seçim olmuş. Onun hikayesini izlerken boğazınızda düğümler oluştukça beni hatırlayın, olur mu?

Sırada Cumartesi akşamı Cevahir'deki "koltuk özürlü" ikinci salonda izlediğimiz Karanlık İşler adlı Devlet Tiyatrosu oyunu var. Adına bakıp aldanmayın, gayet renkli ve eğlenceli bir Bulvar Komedisi bu. Soho'nun dansçı kızlarından Mandy, bir mafya babası olan Koca Mack'in sevgilisidir. Ama sevgilisini kulübe kendisini izlemeye gelen bir adamla aldatmış, üstelik ona da aşık olmuştur. Bir de Koca Mack'in evine haftalık tahsilata geleceği günü unutmuş ve sevgilisiyle uyuyakalmıştır. Neyse ki yardımına dansçı arkadaşlarından Tania yetişir ve Koca Mack ve koruması Dozer'i atlatmaya çalışırlar. Ünlü İngiliz oyun yazarı Robin Hawdon'ın yazmış olduğu bu komedi İngiltere, Amerika, Almanya ve Polonya dahil pek çok ülkede yıllarca oynanmış ve çok olumlu eleştiriler almış.

Oyunculuklara gelince Levent Özdilek (Koca Mack) ve Ali Murat Altunmeşe (Dozer) bence oynadıkları role tam oturmuşlardı. Kendilerini çok zorlayacak oyunculuklar sergilemelerini gerektiren bir oyun değildi ama rolleriyle o kadar uyumlulardı ki izlemesi çok keyifliydi. Mandy rolündeki Evren Kardeş'in oyunculuğunu biraz abartılı buldum sanırım. Tania rolündeki Özlem Ünaldı'ya ise bayıldım. En güldüğüm isimlerden biri oydu. Diğeri de hiç tartışmasız Mandy'nin sevgilisi Larry rolündeki Aydın Şentürk oldu. Bu arada oyunun dekor ve kostümlerini de çok başarılı buldum. Bu tür komediler en öncelikli tercihim olmadığı için bu oyunun benim en beğendiğim oyunlar arasına girdiğini söyleyemem. Ama izlemesi keyifli devlet tiyatrosu oyunlarından biri olduğunu kesinlikle söyleyebilirim.

Şimdiden iyi seyirler.

2 yorum:

nymphea dedi ki...

Karanlık İşler'de en çok Tania yı beğenmiştim bende:))

Imge dedi ki...

çok şekerdi gerçekten..:)