Tatilde Okunanlar

Evet, dokuz günlük bir tatili daha bitirdikten sonra okuduklarımıza da bir göz atalım diyorum. Bu bayramı iki buçuk kitap ile tamamladım. Eve geldiğimiz ilk günün sonunda ise üçlemeyi başardım.

Okuduğum ilk kitap Sunset Park oldu. Tatilde Paul Auster iyi gider diye düşündüm. Doğru düşünmüşüm. Yine su gibi akıp giden bir New York hikayesiydi Sunset Park. Yine Can Yayınları'ndan çıkmış ve çevirisi Seçkin Selvi'ye teslim edilmiş. Yani bence gayet başarılı bir dili var. Kendisinin de içinde olduğu talihsiz bir kaza sonucu üvey kardeşini kaybeden Miles'ın yıllar süren kaçış öyküsü temelde. Kendinden, ailesinden, yasalardan, vicdanından... Çok bilinçli bir şekilde olmasa da kaçmaktan vazgeçip yine kendi şehrine döndüğünde ise Sunset Park'ta terk edilmiş bir evde üç arkadaşıyla birlikte bir dönem yaşıyor. Daha doğrusu belediye ve polisler durumu fark edene kadar evi işgal ediyorlar. Ev arkadaşları ise bir ressam, bir müzisyen ve bir doktora öğrencisi. Her birinin ayrı bir hikayesi ve derin bir ruh dünyaları var ve onları tanımak çok keyifli. Ama yine de bunun en sevdiğim Paul Auster kitabı olduğunu söyleyemeyeceğim, çünkü daha devam edecekmiş gibi giderken bir anda bitti gibi bir hisse kapıldım sonunda. Yine de yazarı seven, bilen ya da bilmeyen herkese önerebileceğim bir roman bu. Tabi şezlongda denize karşı ve buz gibi bir bira eşliğinde okunması daha da şiddetle önerilir.:) (Yanındaki de İso'cumun kitabı elbette.)

İkinci önereceğim kitap içinse biradan daha sert bir şeylere ihtiyaç duyabilirsiniz. Anne Tyler'ın Amatör Evlilik adlı romanını hiçbir yerden duymadan, sadece bu aralar D&R'a her gittiğimde gördüğüm 4 TL'lik kitaplar bölümünden gözüme kestirip almıştım. (Bu hafta iki kitap daha düşürdüm o bölümden.) Konusu, aslında Amerika'da II. Dünya Savaşı sonrasında yaşanan pek çok sıradan evlilikten birinin hikayesi ama bana göre daha çok başarılı bir aile dramı. Karakterlerin farklı iç dünyaları, birbirlerine hiç uymayan özelliklerine rağmen  evlenmeleri ve çocuklar yapmaları, dolayısıyla kendilerini hapsettikleri bu boğucu yaşam içinde hem evlilik hem çocuklar konusunda yaşadıkları başarısızlıklar ve hayal kırıklıkları, aile içindeki iletişim özürlülükleri, yalnızlıklar, güvensizlikler, yaşamları harap eden yıkıcı öfkeler, mutsuzluklar... Benim çok içime dokundu bu roman. Her bir karakterle empati kurabildim ama nedense en çok da kendime hiç yakın bulmadığım Pauline karakteri için üzüldüm. (Çocukluk döneminde kendime en yakın bulduğum karakter ise 25 yıl falan ailesinden kaçıp, uyuşturucu tedavisinden sonra hayata kör topal dönebilmeyi başaran Lindy oldu! Tabi öyle olacağını bilemezdim, ben daha ziyade onun "isyankar çocuk" hallerini sevmiştim. :) ) 18 Eylül'e kadar Tepebaşı'nda devam edecek olan Sahaf Festivali'nden Anne Tyler'ın baskısı bitmiş olan Soluk Alma Dersleri adlı kitabını bulabilmeyi planlamıştım ama bulamadım ne yazık ki. Unutmayın bu arada: Sahaf Festivali çoktan başladı! 


Son olarak bayram dönüşü Cumartesi akşamı Dalaman Havaalanı'nda bir saatten fazla rötar yapan uçağımızı beklerken okumaya başlayıp, ertesi gün eve geldiğimizde bitirdiğim Deniz Som'un Rönesans'ta Neredeydin - Geri Kalmışlığın Kısa Tarihi adlı kitabı oldu. 


Cumhuriyet Kitapları'ndan çıkan deneme türündeki bu kitabın birinci baskısının 2003'te yapıldığını düşünürseniz, yazıların pek de güncel konuları olmadığını da tahmin edebilirsiniz. Ancak yine de soygun, vurgun, sömürü, ilkesizlik örneklerinin o dönemlerle az çok benzer olduğunu da tahmin edebilirsiniz. Örneğin, o gün siyanürle altın aramak konuşuluyorken bugün nükleer santral konuşuluyor olabilir, ama sonuçta temelde yatan düşünce aynı ya da benzerdir. Yani Rönesans'ta Neredeydin, ülkemizde 20. yüzyılda Atatürk önderliğinde başlatılan Aydınlanma Devrimi'nin Atatürk sonrasında nasıl tersine bir seyir izlemeye başladığını vurgulayan bir tür "eller aya biz yaya" örnekleri derlemesi. Dediğim gibi çok güncel olmadığından herkese önermiyorum ama böyle bir kitabın da varlığı aklınızda olsun diye yazmak istedim buraya. Geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz Deniz Som'un da şu an olduğu yerde huzur bulmuş olmasını diliyorum. 

Hepinize iyi okumalar...Kitapsız kalmayın emi...

2 yorum:

nymphea dedi ki...

Ne güzel bol bol okumuşsun.. Bende D&R'ın 4 TL bölümünden güzel kitaplar aldım geçende bazen duyulmamış hazineler bulunabiliyor:)

Imge dedi ki...

Nymphea,

Kesinlikle katılıyorum.. O hazineleri keşfetmek gerek..:)

Dur sana yapabileceğimiz bir Eylül sonu planı ile ilgili mail atayım bu arada..Aklıma geldi birdenbire..:)