Zorlu açıldı. AVM'si çok keyifli değil, merakla beklenen, kuyruklara girilen restoranlarını denemedim ama İstanbul gibi bir yerde bulunmaz Hint kumaşı olmadıklarını düşünüyorum, ama PSM'sine yani Performans Sanatları Merkezi'ne gelince orada saygı duruşuna geçiyorum. Gerçekten harika bir gösteri merkezi yapmışlar ve harika yapımlarla da karşımıza çıkacaklar gibi görünüyor. Bakın onlardan ilki olan Jersey Boys geldi ve gitti bile. 13-24 Kasım arasında burada Zorlu'da İstanbullu seyircileriyle birlikte oldular hepimizin aşina olduğu pek çok şarkının sahibi olan bu grubun öyküsünü anlatan bu ödüllü Broadway oyunu. Oyun diyorum çünkü eleştirmenler de Jersey Boys'a müzikli oyun yakıştırması yapmışlar. O yüzden müzikal beklentisiyle giden bazı seyircilerin hayal kırıklığına uğradıklarını da duydum. Ben genel olarak oyunu beğendim ama bence de bu dörtlünün öyküsü müzikal olarak sahnelense daha iyi olabilirdi.
Dünya çapında 14 milyon izleyiciyle buluşan Jersey Boys, toplam 54 uluslararası ödül almış. En iyi müzikal albüm dalında Grammy dahil. Kendi şarkılarını yazıp, kendi seslerini yaratan ve henüz 30'una gelmeden tüm dünyada 175 milyon satış rakamına ulaşan Frankie Valli ve The Four Seasons'ın öyküsü gerçekten etkileyiciydi. Sherry, Big Girls Don't Cry, Beggin' ve Can't Take My Eyes Off You gibi şarkıların yaratıcıları olan, Beatles-Beach Boys karışımı bir tarza (1950-60'ların Amerikan müziklerinin hastasıyız değil mi?) ve inanılmaz bir sese sahip bir solisti olan bu grubun hak ettiği şekilde isim yapmamış olması çok şaşırtıcı. Şarkıları dillerde ve başka ellerde, ama kendilerini tanıyan yok, yazık yahu! İso'cum o gün iş seyahati olduğundan gelemediği için çok üzüldü. Ben de ona plaklarını bulmaya çalışayım bari teselli ikramiyesi olarak.;)
Bu arada aşağıda gördüğünüz üzere hem bu etkinliği hem de birazdan bahsedeceğim Model konserini @WingsCard ve @ZorluCenterPSM'nin Twitter üzerinden düzenlediği yarışmalardan kazandığım davetiyelerle izledim. Yani Twitter kullanıcısıysanız bu hesapları takibe alın derim.;)
Jersey Boys'u 23 Kasım gecesi İso'cum olmadığı için "gizemli" (kıh kıh.:) ) bir arkadaşımla izledikten sonra Model konseri için de arkadaş listemi gözden geçirmeye başlamıştım ki İso'nun o akşamki planı iptal oldu ve bana eşli edebildi. Yuppi! Grubun Levlâ'nın Hikayesi isimli yeni albümlerinin lansman konseriydi 28 Kasım akşamı yine aynı salonda düzenlenen konser. Ama elbette eski şarkılardan da bol bol -hatta daha bol- söylendi ve cover parçalara da yer verildi (favorilerimden biri de Demir Demirkan'ın Zaferlerim'i oldu). Fatma Turgut'un sesine yakışmayan bir parça var mıdır acep? 2 saatten uzun süre ara vermeksizin harika şarkılarla ruhumuzu doyuran Model'in yeni albümü de çok güzel olacağa benzer. Kendileri de yapmaktan çok keyif almışlar belli ve ilk albümleri çok başarılı olduğu için işleri biraz zor tabi. Bir de sanki yeni albümde biraz daha sertleşmişler. Hayat hepimizi daha sert yapıyorum, azizim. Yaşla birlikte yumuşayacağımıza sertleşiyoruz maalesef. :P Şaka bir yana, bu sert tarz da çok yakışmış. Ben zaten çok seviyorum Model'i ve Fatma Turgut'un sesini, yorumunu. O yüzden sanırım ne yapsalar yakıştırırım.
Zorlu PSM'deki etkinlikleri takip etmek için buraya uğrayabilirsiniz. Ya da Facebook sayfalarını takibe alabilirsiniz. Ben şimdiden gözüme 7 Aralık'taki Fındıkkıran balesini kestirdim bile. İstanbul'a yakışan bu harika gösteri merkezinin hakkını el birliğiyle vermeliyiz diye düşünüyorum. Ne dersiniz?
Müzik dolu bir hafta olsun hepimize.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder