Dövüş Gecesi ve Beraber Yürüdük Biz Bu Yıllarda

Bugün çok işim var. Bavul hazırlıkları, evdeki kalan yemekleri bitirmeye uygun bir menü seçimi ;), kişisel bakım, vs ile dolu keyifli bir organizasyon günündeyim. Önümüzdeki hafta sizi muhtemelen Instagram hesabımdan güncelleyeceğim. Marsilya, Nice, Cenova ile ilgili önerilerinizi beklerim. Buralarda olmasam da hesabımı fırsat buldukça kontrol ederim diye düşünüyorum. 

Gitmeden hemen size bir oyun bir de kitaptan bahsetmek istedim. Çünkü dönüşte de spor, rejim ve çeviri üçlüsüyle geçirmeyi planladığım yoğun bir Mayıs ayı beni bekleyecek. E bir de seyahat yazıları planlanacak. O arada bir de muhtemelen laptop'ım değişecek. Benim gibi bir teknolojik-değişim-sevmez ona alışmaya çalışacak, falan filan. O yüzden hemencecik yazıp, atıyorum bu yazımı da bloga.

Dövüş Gecesi

Kaçırmamanız gereken bir DOT oyunu daha: Fight Night yani Dövüş Gecesi. Oyun demeli miyim buna bilmiyorum gerçi. Adeta bir seçim simülasyonuna dahil olduğunuz bir kendinizi ve sistemi sorgulama gecesi de diyebilirim. Bir uygulamalı eğitim programına katılmış gibi hissedebilirsiniz kendinizi. Hatta Ongun'un tanımı süperdi: self-judgement workshop. ;) 


Bakalım seçimleriniz sizi nereye götürecek. O tehlikeli "çoğunluk"un bir parçası mı olacaksınız, içinizdeki devrimciyi mi ortaya çıkaracaksınız? Çoğunluğun bir parçası olduğunuz zaman hissedeceğiniz o yalnızlık, eksiklik duygusuyla başa çıkabilecek misiniz? Sistemden yana mısınız, sistem karşıtı mısınız? Sahi sistem tam olarak ne sunuyor size? Seçim yaparken seçim yaptığınızı sanıyor olmayasınız? Belki de tam tersine bir şeylere mahkum ediliyorsunuz? Ya da sistem adil mi? Neye göre eleniyor adaylar, o kriterler senin kriterlerine uygun mu? "Ötekilere" hoşgörü seviyeniz ne durumda? Elinizde oy verebileceğiniz aletlerle akışını yönlendirebildiğiniz oyundan aklınızda deli sorularla ayrılıyorsunuz. Çok fazla anlatmak istemiyorum, tadı kaçmamalı. Ama oyunculuk falan değil burada ön planda olan. Sizi sorgulama yapmaya yönlendiren keyifli bir deneyimden söz ediyorum. Mutlaka görmelisiniz. DOT Tiyatro her işiyle bizi kendine hayran bırakmaya devam ediyor. Bir kez daha tekrar edeyim: İyi ki varlar!

Biletler için:  0-212-251 45 45, 0-212-232 48 28

Beraber Yürüdük Biz Bu Yıllarda

Kitap önerim ise Yılmaz Özdil'den. Yılmaz Özdil'i seversiniz sevmezsiniz ama kitabı her halükarda öneririm, çünkü son 12 yıldır başımıza neler geldiğini nefis bir kronolojik sıralamayla anlatıyor.Beraber Yürüdük Biz Bu Yıllarda kitabında sadece iktidarın yaptıkları değil, muhalefetin de yaptıkları ve yapmadıklarına, o yıl dünyada ve Türkiye'de olup biten önemli olaylara ve bizim sosyal hayatımızdaki değişikliklere de yer veriliyor. Yılmaz Özdil'in kısa ve öz ve )konular itibariyle olabildiğince) esprili anlatımıyla da hızla okunarak hafızalarınız tazelenebiliyor. "Vay be, doğru bak bunları da yaşamıştık," diye yeniden hatırladığım o kadar çok şey oldu ki. Bunları yaşamış bir toplumun bir parçası olarak da artık hiçbir abuk subuk uygulamaya, söyleme, eyleme şaşırmamamız da o kadar normal ki. Ve bunların normal gelmesi o kadar korkunç ki! 

2002-2013 yıllarını kapsayan bir arşiv niteliğinde kütüphanenizde bulunmasını öneririm. Evet, sinirleriniz biraz bozulacak ama n'apalım. Ya bu deveyi güdeceğiz... ya da güdeceğiz. Bir şekilde öğrenerek, gelişerek, birlik ve beraberlik ruhu içinde bir şeyleri değiştirmek bizim elimizde. 

Artık kaçıyorum izninizle. İşlerime dönmem, bir hafta boyunca ayağımı bastığım her yabancı şehre, kasabaya, köye alışmam, yolunu yordamını öğrenmem, ısınmam ve aşık olmam lazım. İşim çok zor, anlayacağınız. Bana şans dileyin.;)

4 yorum:

Mahmutun güncesi dedi ki...

Dövüş gecesi oyunu için biletimi aldım.Güzel bir oyun izleyeceğimi tahmin ediyordum şimdi eminim.
Size iyi gezmeler.

Imge dedi ki...

Teşekkürler Mahmut.. Sana da iyi seyirler şimdiden.. Beğeneceksin..

Mahmutun güncesi dedi ki...

Merhaba İmge.
Dövüş gecesinde ki elenme sırasını hatırlıyorsan yazabilir misin?

Imge dedi ki...

Mahmutun güncesi,

Bizde ilk önce Tuğrul Tülek, sonra Gizem Erdem elendi. İlk üçe İbrahim, Serkan ve Ece kaldı; ilk giden Ece oldu. Sonrasını biliyorsun zaten: kazanan kaybeden tartışılır..;)