Evet, The Art of Banksy sergisinin Global Karaköy'e geldiğini duyunca çok heyecanlanmıştım. Daha sonra "dünya prömiyeri" olarak lanse edilen serginin Banksy'nin haberinin bile olmadığı ve felsefesine tamamen aykırı bir şaklabanlık halinde sunulduğunu okuyarak daha gitmeden hayal kırıklığına uğramıştım. Bir de giderek hayal kırıklığına uğrayalım dedik ve bu Pazar normal zamandaki 35 TL giriş ücreti yetmezmiş gibi, hafta sonu olduğu için kişi başı 40 TL'ye çıkan giriş ücretini vererek hayal kırıklığının üstüne bir de keriz gibi hissetme duygusunu yoğun bir biçimde yaşadık! "Ah Banksy ah, ne Dali'ler ne Monet'ler geldi buraya da yarı fiyatından daha aza takdir edilip döndüler memleketlerine. Senin gibi protest bir sanatçıyı kapitalizmin maymunu yapanlar utansın, ne diyelim artık!"
Neyse ki, biz öyle yazıda bahsedildiği gibi Hizmetçi Kız ya da Kırmızı Balonlu Kız canlandırmalarıyla karşılaşmadık. Çıkışta dükkandan geçtik elbette ve üzerinde balonlu kız olan anahtarlığı sevmeme rağmen daha fazla alet olmamak için alamadım, ama aklımda kaldı. Neyin hesabını yapıyorsam artık! ;) İki yüzünde aşağıdaki iki çizim olan o anahtarlığı birileri bana alabilir mi? O sayılmaz çünkü. ;)
Savaş karşıtı, tüketim çılgınlığı karşıtı, din sömürüsü karşıtı, işlerine bayıldığım bir gerilla sanatçı olan Banksy'yi siz de seviyorsanız, sergideki işlerinin çoğunu zaten tanıyacaksınız. Kendisi işlerinin sergilenmesine de karşı. Ama menajeri Lazarides'in -gerçi on yıldır falan görüşmüyorlarmış- açtığı ilk izinsiz sergi değil bu. 2014 yılında da sanatçının resmi onayı olmamasına rağmen işlerini toplayarak "izinsiz retrospektif sergisi" açmış.
Neyse, ben gördüğüme bakarım. Banksy'nin işlerini seviyorum. Ne olursa olsun market arabası avcılarını, Rahibe Teresa'dan öğrendiği o çok önemli dersi, hizmetçi kızın halının altına süpürdüklerini duvarın üstüne yansıtmasını, değişik diyarların duvarlarında karşımıza çıkmasını ve bunu yaparken yetkililere nanik yapmasını ve daha pek çok işini görmek hoşuma gitti. İstanbul'da yaşayan insanlar olarak kandırılmışlık ve kazıklanmışlık hissi bize koymuyor zaten, o yüzden "acımadı kiii" arsızlığında bakabildik duruma. Siz de o ruh halindeyseniz, gidin görün derim.
İyi gezmeler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder