Yeni Hastalığım: CVS!!!

Trend olan hastalıkları kaçırmama gibi bir özelliğim olduğunu yakın çevrem bilir. Mesela yeni grip virüslerinin hiçbirini kaçırmamışımdır… Boş geçtiğim bir grip salgını olmadı bu sene… “Gizli katil: tansiyon!” haberleri çıktı çıkalı nabzım bir tuhaf atıyor… Güneşte kalmayın uyarılarının ciddi ölçüde yapılmaya başlandığı son 5 yıldır falan her yaz sezonunu vücudumun değişik yerlerinde çıkan beyazımsı lekelerle kapatıyorum… Kalıcı bronzluğun sorunlarından biri de o oluyor bu arada.. Lekeler de kalıcı oluyor! Aralık ayına kadar falan onlara çeşitli isimler takıp samimiyet kuruyorum.. Sonra rengim açıldıkça gözlerimde yaşlarla onlarla vedalaşıyor ve bir sonraki yaz döneminde nerede çıkacaklarını merakla bekliyorum… Hep de yanıltıyorlar beni keratalar… Neyse…

15 gündür İstanbul dışındaydım. Bir haftaya yakın Ankara’da anneannemi gördüm, geri kalanında da Adana’da ailemin yanına gittim. Gitmişken de doktor kızı olmanın nimetlerinden faydalanayım dedim. İlkokuldan beri miyop olan gözlerimi kontrol ettirmek için göz doktoruna gittim. Bu aralar sürekli kuruduklarını hissediyordum, lens rahatsız ediyordu, hafif de bulanma falan oluyordu.. Herhalde en son 5 sene önce falan kontrol ettirmişimdir diye bir bakılsın istedim. Göz numaram büyümüş olabilir diye şüpheleniyordum, ama meğer son moda bir hastalığın belirtileriymiş bunlar!! Computer vision syndrome (CVS): Bilgisayar görme sendromu! Günün yaklaşık 10 saatini bilgisayar başında geçiren bir çevirmene yakışır bir hastalık oldu tabi… Tedavisi de yok. Yani eskiler olsa “Çık biraz hava al, çok kitap okuma, TV izleme, geçer” derlerdi.. Şimdi havalı bir isim bulunmuş ve aslında uzun süre bilgisayar ekranına bakmaktan kaynaklandığı için de “bilgisayardan uzak dur, geçer” deniliyor. (Neden isim takılıyor her ufacık rahatsızlığa yahu? Ne güzel "Hiç bir şeyim yokmuş, bilgisayara bakmaktan yorulmuş gözlerim, dinlendireceğim ara sıra" demek varken "CVS hastasıyım, dermanı da yokmuş kardeş!" demek zorunda kalıyoruz.)

Bunu rahatlatmak için yapılabilecek bazı şeyler var. En önemlisi bilgisayar başında geçirdiğiniz süreyi azaltmak. Eğer bunu yapamayacaksanız da gözünüze sık sık mola verdirmek. Yani saatte bir ya da iki kez 10 dakika ekran başından kalkmak, başka bir uzak noktaya bakmak, gözünüzü kırpmak, vs gibi aktiviteler için zaman ayırmak. Çünkü CVS kaynaklı göz kuruluğunun nedeni de insanın bilgisayar ekranına bakarken normalden üç kez daha az gözünü kırpmasıymış. Bu yüzden göz yeterince ıslanamadığı için kuruluk ve batma hissi oluşuyormuş. O yüzden ara verip bilinçli olarak gözlerinizi kırpmanız ve hala rahatsızlık yaşıyorsanız suni gözyaşı damlaları kullanmanız gerekiyormuş. Ayrıca ekranınızda güneş ya da doğrudan gelen ışık gibi rahatsız edici yansımalar olmaması gerekiyormuş. Ekran gözünüzden yaklaşık 60 cm uzaklıkta durmalıymış. Bunun için özel bilgisayar gözlükleri bile varmış. Neyse, bu konu hakkında detaylı bilgileri Internet’ten bulabilirsiniz zaten… İngilizce bilenler için de her türlü göz problemi ile ilgili şu web sitesini öneriyorum: http://www.allaboutvision.com/cvs/ Lazer ameliyatları ile ilgili detaylı bilgileri de buradan bulabilirsiniz.

İşte çağın modası, teknoloji harikası bir defoya daha sahip oldum böylece! Şimdi aklıma Avrupa Yakası’nda geçen hafta Fatoş’un yaşadıkları geliyor… Hani şu istemsiz göz kırpmalar, göz damlası kullanınca yaşanan geçici körlük olayı falan… Kocam kıskanç Tanrıverdi’ye dönüşmeden önce bir önlem almalıyım Allah’ım!!! :) Bu arada panik atak da moda bir hastalıktı, değil mi?? Haayıııırrrrr!!!

2 yorum:

Ongun dedi ki...

efendim 3 hafta boyunca,sabah lensleri takmadan, aksam lensler cıktıktan sonra, her 2 goze birer damla patanol damlatilir. Bunu takiben, patanolden 15 dakika sonra refresh gozyasi damlasi bol bol dökülür. Göz bir Kucuk Emrah filmi izlemis gibi olur.

Bu terapiye aksamları yatmadan batma yanma hissini gidermek icin "native" bir cozumum daha var. Bir havluyu gozlerine kapattıktan sonra tepesine buz torbası koyarak hafif goz soguklugu yaratmak bana iyi geliyor. (bkz:anam babam usulu)

3 haftada baya bir yol katedilir. Sonrasinda dedigin goz dinlendirmeleri, oglen 10 dakka lens cikarma, gozyasi vs ile, gozumuze soktugumuz bu plastik parcanin gozumuze adapte olmasini ve 100W ile ışık sacan monitorun ışığına alışmasını kısmen de olsa sağlamış oluyoruz.(bkz:issiz adada yasamk istiyorum)(bkz:cvs icin issiz ada cozumleri)

Adsız dedi ki...

Hanımefendi merhabalar..Neden bu sitenin tanitimini yapmiyorsunuz? Bu kadar güzel yazilar sadece limitli kişi tarafından okunuyor. Birçok gazetede yazılan gündelik yazidan daha oturakli daha canli yazilar..
Başak