Kuaför konusunda benim özel bir problemim var aslında.. Ben diğer kadınlar gibi sık sık kuaföre gitmekten hoşlanmayanlardanım.. Bir de kafamda yarattığım korkunç bir kuaför tiplemesi de var: hani şu “saçımın azıcık ucundan alır mısınız?” dediğinizde omuzlarınıza dökülen güzelim saçlarınızı kulak hizasına getiren ya da “saçımın doğal bir rengi olsun istiyorum, biraz güneşte açılmış gibi” dediğinizde sizi sarışın yapan kuaför tipi. Ondan sonra da bu rengin çok doğal olduğunu ya da saçınızın boyunun ideal olduğunu iddia ederek sinir krizi geçirmenizi sağlayanlar da vardır.
Bu yüzden yaklaşık iki sene öncesine kadar senede iki ya da üç kez fön çektirmek dışında kuaföre uğramıyordum. Saçımın doğal renk tonunu bile ben ayarlıyordum: Papatya suyuyla!! Ta ki eşimin süslü annesi ve süslü kardeşi duruma el atarak artık papatya suyuna son diyene kadar. Ankara’da kendi kuaförlerine beni götürerek artık üç renk olan saçım için birkaç deneme sonrasında (“hayııır!! bu çok sarı oldu” çığlıklarımla düzeltmeler yaparak) doğal bir renk elde etmeyi başardık. Hala saçımı kestirmek için gitmeye korkuyorum ve boya için de 6 ayda bir falan uğruyorum diyebilirim.
Ama artık korkmadan gideceğim bir kuaförüm (annemin kuaförü) var!! Daha önce de birkaç kez gitmiştim ama Adana’da olduğu için doğal olarak pek sık görüşemiyorduk. Düğün haftası sene boyunca gitmediğim kadar çok kuaföre gittim diyebilirim. Gelin başı provası için, boya için, fikir almak için, vs vs. Eminim düğünün bir an önce bitmesi için dua etmiştir İsmail! Ama olsun.. Artık korkmadan saçımı teslim edebileceğim birini buldum!! Ayrıca bana yine kâbus olarak gördüğüm topuzu bile sevdirmeyi başardığı için de kendisine teşekkür ediyorum. Hep açık saçtan yana olan ben, saçlarım topluyken de kendimi mutlu hissedebildim! Uzun ve açık dalgalı saç isteyen ve saç konusunda son derece titiz olan gelinimizi bile mutlu etmeyi başarması da ayrı bir artı özellikti. Adana’nın nemli havasına ve düğünde 4 saat boyunca tepinmemize rağmen saçlarımızın bir teli bile bozulmadı. Bir kadın için bunun ne kadar önemli olduğunu ancak kadınlar anlayacaktır. Otelde saçlarımız yapılırken hepimizin otuz iki dış sırıtan yüzünü gören babamın İsmail’e yaptığı yorumun doğru olduğunu düşünüyorum. “Kadınlar arasında bir efsane olmuşsunuz, İsmail Bey!” Evet, bu efsaneyi Adana’da yaşayanlar zaten biliyorlardır. Bilmeyenler için tarif ve tel: Kıpkırmızı’ya dönen sokağın tam karşısındaki sokaktan girince hemen sağınızda kalıyor. Kuaför İsmail tabelasını göreceksiniz. Tel: 0–322–453 09 50
İkinci teşekkürüm ise kıyafetimi aldığım Ayşem Modaevi’ne olacak. Koca İstanbul’dan kıyafet almayıp Adana’da tesadüfen gördüğüm ilk kıyafeti deneyip aldım. Bu da hayatımda bir ilk olmuştur. Çünkü pazardan beş liralık bir şey alırken bile en az üç yere bakmadan içi rahat etmeyen tiplerdenimdir. Ama abiye kıyafet alışverişi gibi zor bir işi beş dakikada hallettim. Bunun nedeninin Ayşem Modaevi’ndeki son derece zevkli çeşit çeşit kıyafetin yanı sıra modaevinin sahibi olan Feride Yılmaz’ın güleryüzlü, ilgili ve sıcak yaklaşımından da kaynaklandığını sanıyorum. Kıyafetime karşı ilk görüşte aşk yaşadım adeta! Ayrıca kıyafetimle birlikte benim için özel getirttiği tokalarla saçıma katkıda bulunduğu için de Feride Hn’a çok teşekkür ederim. Ayşem Modaevi’nin yeri Adana’da Sun Sineması sokağında. Tel: 0-322-458 44 10
Bundan sonra bu iki adresle de daha sık görüşeceğimi sanıyorum. Tanıdığım herkese de gözü kapalı önerebileceğim iki adres oldular benim için.. Düşünüyorum da diş ve göz kontrollerim için de Adana’ya gidiyorum, acaba orada da küçük bir daire kiralasak mı? Eşim de daha sık kebap yemek için bu fikre sıcak bakmayı düşünebilir mesela… :) Ya da belki de çekim yasasını kullanarak onların İstanbul’da bir şube açmalarını sağlayabilirim.. Enerji gönderiyorum, hazır olun!!! :)
(Kıyafetimin boydan resmini görüyorsunuz.. Saç ve tokaların güzel göründüğü bir resim maalesef elimde yok, ama dürüstlüğümden şüphe duymadığınıza eminim!! )
Not: Az önce gelinimiz Didem'den aldığım son dakika haberlerine göre kız evinin ( :) ) konukları da kıyafetime bayılmışlar ve hatta bir rivayete göre modelini peçetelere bile çizenler olmuş!! :)
2 yorum:
kesinlikle peçeteye ya da bulunan ilk kağıda not alınması gereken bir kıyafetmiş.
çok teşekkürler..:)
Yorum Gönder