Aşkın Yaşı Yoktur... Yeter ki Aşıklar Rahat Bırakılsınlar!

Teşvikiye'deki Hadi Çaman Tiyatrosu'ndayız. Saat 15:30'da oyun başlıyor. Yani bu sezon sahneye koydukları yeni oyunlarını izleyeceğiz - Aşkın Yaşı Yoktur!

Oyun başlamadan önce seyircilerin yaş ortalamasının oldukça yüksek olması dikkatimizi çekti. Oyunu izledikten sonra ise iyi ki de öyleymiş diye düşündük. Aslında oyun her yaşa hitap ediyor, ama orta yaş ve üstünü yaşayan insanların kendilerinden çok şey bulabilecekleri ve hayata bağlanmalarına neden olabilecek güzel duyguları bir kez daha anımsamaları açısından bu oyunun onlar için çok daha önemli olabileceğini düşünüyorum.

Efes Pilsen'in katkılarıyla sahnelenen oyunun başrollerinde Hadi Çaman ve Suna Keskin (bilmeyenleriniz için Avrupa Yakası'ndaki Cem'in annesi) var. Bu keyifli, iki perdelik komediyi izlerken beş oyuncunun hepsini de çok beğendiğimizi söylemek isterim. Ama Suna Keskin'i ve Hadi Çaman'ı biraz daha kayıracağım galiba. Hele selamlama faslından sonra Hadi Çaman'ın söz isteyip bizlerden "bel fıtığı rahatsızlığından dolayı özür dilemesi ve korseyle oyuna çıktığını söylemesi" onun sadece bize rahatsızlığını hiç yansıtmayan oyunculuğunu değil, fedakarlığını da takdir etmemize neden oldu.

Hepimiz yaşlanacağız. Yıllar hiçbirimizi gençleştirmiyor, maalesef. İnsanın o dönemlerde sürekli kendisini dinlemek yerine hayatına anlam katacağı ve hayata bağlanmasını sağlayacak bir şeyler bulmanın önemine değindiler. Kariyer hırsı, iş, güç, anlamsız koşuşturmacalar peşinde hayatı ıskalayan gençleri bize gösterdiler. Komik görünmek, dile düşmek (!), gençler tarafından eleştirilmek pahasına aşık olmanın gücünü hatırlattılar. Kısacası aşkın yaşının olmadığını ve gerçek sevginin en iyi "ilaç" olduğunu anlamamızı sağladılar.

Emeklerini ve performanslarını takdir ediyor ve hepsine teşekkürlerimi sunuyorum.

Hiç yorum yok: