Dünya Ticaret Merkezi İnşaat Alanı

Buz gibi Perşembe'yi atlattık. Şimdi 4 Ocak Cuma günündeyiz. Hava düne göre çok iyi, ama biz dünkü gibi sıkı giyinerek yola çıkıyoruz, çünkü şehrin Downtown denilen en aşağı ucunun her zaman çok soğuk olduğunu söylüyorlar. Yalan da değil gerçekten. Hava yine buz gibi.

Güneydeki feribot iskelesinden Özgürlük Anıtı'na vapurlar kalkıyor. Daha önce gidenlerden duyduğumuza göre o kadar saat kuyrukta bekleyip gitmeye değmeyeceği için beklemiyoruz. Zaten az zamanımız kaldı. Sahilden görürsünüz zaten dediler ve gördük! (Bunu da bir dahaki sefere erteledim artık, çünkü buradan zoomlayınca bile bu kadarı görünüyor heykelin. Yani gördük sayılmaz!)

















Detaylı Wall Street turumuzdan önce 11/09 saldırıları sonrasında yerle bir olan Dünya Ticaret Merkezi'nin yerini görmeye gidiyoruz. Birilerine "Dünya Ticaret Merkezinin yeri neresi?" diye sorup yol tarifi almak istiyoruz. Adam tuhaf tuhaf yüzümüze bakıyor ve "Neresiydi mi demek istiyorsunuz?" diyor.:) Adam 11 Eylül'den ya da başka bir deyişle dünyadan haberi olmayan iki turistle karşılaştığını sandı herhalde. Aslında "Nasıl yani? Bir şey mi oldu yoksa?" falan demeliydik belki ama oyalanacak zaman yok. :)) Gülerek yolumuza devam ediyoruz...

Binanın olduğu alanın etrafı çevrilmiş ve yeni Dünya Ticaret Merkezi'nin yapım çalışması çoktan başlamış. 2012 yılında tamamlanması planlanıyor. Yanında da ziyaretçiler için 11 Eylül anısına bir alan ayrılmış. Restorasyon planı, inşaat tamamlandıktan sonra kompleksin nasıl görüleceği, ölenlerin isimleri, vs gibi dev panolara yazılmış bilgiler bulunuyor.























Burası da inşaat alanının tam karşısı. Otelin yanındaki şapel de ya St Paul ya da yine St Patrick'ti ama hatırlayamadım. Bu bölgede hepsi birbirine benzeyen türden kilise ve şapellerin isimleri genelde ikisinden biri oluyor. Bu yüzden yüzde 50 tutturma şansınız var.:)

5 yorum:

Adsız dedi ki...

imge hanım bir tiyatro yazınızı tesadüfen okuduktan sonra blog unuzun okuyucusu oldum. yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum. hatta bu yazıları ziyan etmeyip bir yazı dizisi/kitap oluşturabilirsiniz veya bir dergide yayınlanabilir diye de düşündüm. şimdi size tuhaf birşey soracağım:))
fotoğraflarınızdan gördüm. gözaltı aydınlatıcınızın markası ve adını sorabilir miyim? pek yakışmış. :)) teşekkürler...

Imge dedi ki...

hahahaha, anlaşıldı fazla kaçırmışım demek ki.. :)))

ama yine de söyleyeyim: clinique - all about eyes concealer kullanıyorum ve tavsiye ederim.

gezi sırasında alelacele makyaj yapıldığı için savaş boyalarımı sürünmüş gibi göründüğüm anlar olmuş olabilir!! :) Dikkatli gözlerinizi tebrik ediyorum..:)

Adsız dedi ki...

cevap için teşekkürler. izmitte oturuyorum ve strawberrynetten kozmetik alışverişi yapıyorum. abartmış olmazsam eğer nemlendiricinizin adını da sorabilir miyim. clinique olduğundan emin gibiyim. başlayan bırakamıyor sanıyorum.
sizi de gayet "alçakgönüllü" buluyorum. resimler süper:))

Imge dedi ki...

ben teşekkür ederim, çünkü sayenizde harika bir kometik sitesi öğrenmiş oldum. bu fiyatlar ve ücretsiz kargo olayı doğru mu gerçekten?! Çok uygun görünüyor.

İkinci sorunuzun cevabına gelince uzun zaman clinique kullandım, ama son 3-4 senedir Biotherm kullanıyorum. Yüz nemlendiricisi: Aquasource Non Stop - Oligo-Thermal Cream. Göz çevresi için de: Hydra Detox - Eye Care

Ama artık bunları da değiştirmem gerekecek, çünkü Şubat ayında 30yaşını dolduracağım ve artık antiaging özellikli bir şeyler bulmam gerekecek. hatta geç bile kalmış olabilirim..:) tavsiyeleriniz olursa duymak isterim..:)

Sevgiler.

Adsız dedi ki...

strawberrynet süper , parfüm haricinde shipping almıyorlar. sadece parfümde ürün ücretinin %10 unu alınıyor. ürünler 7 gün içinde ulaşıyor. tavsiye ederim. ekşisözlükten yorumlara bakabilirsiniz. ben yeni bir film, site, kitap için meraklandığımda kesin orayı okurum yanıltmıyor. kolay gelsin..