Zarif, Kaliteli ve Olgun Güzel: Floransa

Bir önceki yazımı okuyanlar Floransa'nın yalnızca heykellerden ibaret olduğunu düşünebilirler. Hemen hemen her yerde karşınıza muhteşem sanat eserleri çıktığı doğru, ama Floransa aynı zamanda içinden Arno Nehri geçen, şirin meydanları, köprüleri ve cafeleri olan, Pitti Sarayı'nın arkasında bulunan Boboli Bahçeleri ve Ponte Vecchio (Eski Köprü) gibi görülesi yerleri barındıran çok güzel bir maket şehir!



















Arno Nehri'nin öyle sessiz sakin durduğuna bakmayın! Bu nehir ortalama olarak her yüz yılda bir yatağından taşıyor ve felakete neden oluyormuş! Örneğin, 4 Kasım 1966'da sular aşağıdaki seviyeye kadar çıkmış!! (Orası bir giriş kapısının üstü)

















Bu ne zaman ne yapacağı belli olmayan ve yere bakan yürek yakan Arno Nehri üzerindeki köprülerden en eskisi ve II. Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından bombalanmadan günümüze kadar ulaşabilen Ponte Vecchio'dayız. Köprünün üzeri kuyumcularla dolu! İlgilenenlere duyurulur..:)



















Floransa'yı genel olarak en güzel izleyebileceğiniz yerlerden biri de Michelangelo Tepesi'dir. Ve ilk resimde göreceğiniz üzere burada da yine Michelangelo'nun David heykellerinden birinin kopyası bulunmaktadır.























Saat akşam 20:00 olmuş. Otobüsümüz otelimizin bulunduğu ve şirin bir termal kasaba olan Montecatini'ye doğru yola çıkıyor. Karnım çok aç, tüm gün bizim çocukla uğraşmaktan pek bir şey yiyemedim de! (O çocuk biliyor kendini!! :) )Neyse, artık bir saat içinde otele yerleşir yerleşmez bir yerler buluruz elbette... (Not: O bir saat iki saate çıktı, ama beklediğimize değdi. Bu yorucu günün sonunda Montecatini'de otelimize çok yakın olan Il Vicolo adlı bir restoranda harika bir pizza, makarna, parmesan ve şarap ziyafeti yapıp, odamıza dönüp, yine bayılırcasına uyuduk! :))

2 yorum:

dreambyduru dedi ki...

selam, geçen sene aynı zamanlarda aynı yerlerdeydik...benim sıralamam da venedik, floransa, roma...şimdi tursuz bireysel venedik'e kaçma hayalleri kuruyorum, kanallarda bir otelde kalmak, sokaklarda yetişeceğin bir dönüş saati olmadan dolaşmak keyifli olacaktır.
Bu arada biz de yağmur yüzünden gondola binemeyen şanssız tayfadanız :(

pirik

Imge dedi ki...

umarım bu sefer güzel bir gondol sefası yaparsınız. Bence gondoldan da önemlisi dönüş saati derdi olmadan kendinizi o sokaklara atmak olacaktır. Ben de Venedik'e bir kez daha gitmeyi kesinlikle istiyorum!

Bu arada imkanınız olursa Siena'ya da gitmenizi öneririm. Orası da muhteşem bir tarihi şehir. Bundan sonraki ikinci yazım da Siena ile ilgili olacak, resimlere bakıp, karar verebilirsiniz.:)

Sevgiler.