İlk olarak Piazza Venezia'dayız (Venedik Meydanı). Önünde İtalya'nın ilk krallarından ve kurucusu sayılan II. Vittorio Emmanuele'in heykeli bulunan aşağıdaki koca yapı da Venedik Sarayı oluyor. Önünden birçok otobüs geçen ve bir dolu yeme-içme mekanına sahip olan bu meydan çok merkezi bir konumda. Ayrıca meçhul asker ve Roma'nın koruyucu tanrıçasının heykellerini de barındıran bu yapının üst katındaki on altı sütun ise İtalya'nın 16 bölgesini temsil ediyormuş. Bu arada size bir dedikodu vereyim: İtalyanlar bu yapıyı hiç beğenmezler ve hatta dalga geçerlermiş, çünkü şehrin tarihi dokusunu bozacak kadar yeni (!) olduğunu düşünüyorlarmış!
Termini İstasyonu'na yakın başka bir meydandayız. Görmenizi tavsiye ettiğim güzel bir kilise var burada: Santa Maria Maggiore Kilisesi. Ve elbette hemen önünde aynı adı taşıyan bir meydan. Aşağıdaki meydanın arkadan bir görüntüsü, ama bir fikir verecektir diye düşünüyorum.
Pantheon'un önündeki meydandan bahsetmiştim. Bir önceki yazımda resmini de görebilirsiniz. Piazza Rotonda'daki dikilitaşın altındaki çeşmeden suyunuzu tazeleyebilir (aslında bunu pek çok meydanda yapabilirsiniz) ve merdivenlerde oturarak Pantheon'a karşı biraz dinlenebilirsiniz. Castel Sant'Angelo'nun bulunduğu yer Piazza Adriana'ydı mesela. Oradan ayrılıp nehir boyunca biraz yürüyünce Piazza Cavour'a geliyorsunuz. Bizim gittiğimiz gün Ortaköy'deki gibi yol boyunca takı ve süs eşyası stantları kurulmuştu. Vatikan'ın önündeki meydan St. Pietro'ydu. Campo de Fiori adlı küçük ve şirin meydanda yemek yiyebilir ya da akşam üstü yemek öncesi ayağınızın altında gezinen güvercinler eşliğinde birer içki içebilirsiniz.
Yüzlerce meydan arasında en ünlülerinden biri de elbette Spagna! Yani İspanyol Merdivenleri ve hemen karşısında Gucci, Yves Saint Laurent, Bulgari, Dior, vs gibi ünlü modacıların birbirlerinden şık vitrinlere sahip mağazalarının bulunduğu Via Condotti'nin arasında yer alan meydan! Roma'nın en 'piyasa' yerlerinden biri de diyebiliriz.
Ve son olarak benim favori meydanımdayız: Piazza Navona!
Bu meydan öğlen ve akşam yemek için önerebileceğim en canlı ve güzel yerlerden biriydi. Akşamüstü yavaş yavaş ortadaki bölümü ressamların doldurduğu bu meydanda üç tane de kocaman çeşme bulunuyor. Bunların bir tanesi Bernini tarafından tasarlanmış Dört Nehir Çeşmesi (Fontana dei Fiumi). Meydanın tam ortasında bulunuyor, ancak bakımda olduğu için etrafı şu an kapalı durumda. Aşağıdaki resimlerde diğer çeşmeler olan Neptün ve Moor çeşmelerinin de bir kısmını görebilirsiniz.
Son resimde arkadaki turuncu bina bir banka binası! Burası nasıl bir şehir yahu? Bir banka binası bile büyülü ortamı bozamıyor. Aksine şehrin büyüsü sayesinde banka bile bir şirinlik kazanmış sanki. Ama bankanın şirin olup olmadığını o turuncu binanın içindeki çalışana sormak gerek. Bana sorarsanız o meydanda olunabilecek en güzel şey gamsız tasasız bir turist olmak olabilir. :)
Öyleyseniz, tadını çıkarın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder