Belvedere Sarayı

Belvedere Sarayı, 1668-1745 yıllarında Savoy Prensi Eugene tarafından dönemin önde gelen Barok mimarlarından Johann Lucas von Hildebrandt´a yazlık saray olarak yaptırılmış.

















Günümüzde müze olarak kullanılan bu saray Upper (Yukarı) Belvedere ve Lower (Aşağı) Belvedere olarak iki ayrı bina ve arasındaki bahçeden oluşuyor.














Tabloların olduğu bölümlerde fotoğraf çekmek yasak, ama sarayın içinde fotoğraf çekilebiliyor. İşte o fotoğraflardan biri:

















Bu arada bu sarayın ziyaret edilmesindeki en önemli etmenlerden biri de içinde ünlü Avusturyalı sembolist ressam Gustav Klimt'in tablolarına ev sahipliği yapması. Dünya üzerindeki en geniş Gustav Klimt koleksiyonu, Belvedere Sarayı'nın içinde yer alıyor. Elbette meşhur "Kiss" tablosu da orada:

















Saraya ulaşım çok kolay. Tramvayla D hattını kullanarak "Schloss Belvedere" durağında inebilir veya metronun U1 hattını kullanarak "Südtirolerplatz" durağında inebilirsiniz. Bilet fiyatları da kişi başı 10 EUR civarında. Görmeye değer bir güzellik...

5 yorum:

mutfakfaresi dedi ki...

ooo hoşgeldiniz! takipteyim. apfelstrudel ve şinitzel yendi mi? :o)))

imza: aklını yemekle bozan mutfakfaresi

mutfakfaresi dedi ki...

Viyana'ya turist olarak gitmedim, iş gezisi için gitmiştim. Boş zamanımda gezebildiğim kadar dolandım durdum ve çok sevdiğim Tchibo ile de orada tanıştım. St. Stephan Katedrali'ni çok beğenmiştim hatta önünde berbat bir resmim var. Opera'ya gitmeyi de çok isterdim. Bugün loto oynadım. Çıkınca en büyük hayalim olan dünya turuna niyetim var İnşallah maşallah :o)))

Imge dedi ki...

Özlemcim selam,

Amiiinnnn!! İnşallah lotonuz çıkar ve dünyada görmediğiniz yer kalmaz. Dünya turu benim de hayalim olduğu için seni çok iyi anlıyorum. Biz de loto çıkmadan yapabileceğimiz kısmını bir an önce yapmak niyetindeyiz.:) Loto çıkınca da daha uzak, egzantrik ve uzun turları yapıcaz inşallah..:)

Viyana süper geçti.. Yazılar parti parti gelecek zaten. İmgeleme'den ayrılma, çünkü yeme-içme bölümünde şinitzel ve tatlılardan da bahsedeceğim. Seyahatten daha güzel bir terapi var mı şu dünyada acaba?

Bu arada sen döndün mü, yoksa Amasra'dan takipte misin? Amasra yazılarını bekliyoruz ona göre..:)

mutfakfaresi dedi ki...

Bu ara biz de bir yurt dışı yapsak çok iyi gelecek ama Keroş 2 yaşını doldurmadan bırakamıyoruz. Ruh sağlığı bozulurmuş.:o)) 2 yaşından sonra iznini alarak gideceğiz. Uzak ve egzantrik benim için öncelikle Machu Picchu demek. Çok istiyorum oraya gitmeyi. Bir arkadaşım var Özge, beraber gideceğiz inşallah ama Mehmet sağolsun beyaz kadın ticaretine kurban gidersiniz oralarda diye korkutuyor. Amasra'dan döndük, çok soğuktu her gün yağmur yağdı. Keroş nezle oldu. Ayrıca Lodos beni bitirdi dünden beri baş ağrısından yatıyorum. Amasra ile ilgili bir yazı yazmak uzun süredir aklımda. Bir de Beyaz Zambaklar Ülkesinde'ye başladım. Şimdilik durum raporum böyle:o)

Imge dedi ki...

Heeyyy, Machu Picchu'ya giderken beni de alın aranıza..:))

Bu arada geçmiş olsun hepinize.. Gördüğüm kadarıyla her yerde durum aynı.. Bizde de bir gripimsi durum söz konusu.. Çok sevimsiz! :(