Karmakarışık Duygular ve Google'a Teşekkürler

Mustafa... Can Dündar... Turkcell... Hürriyet...
En sonunda günü baş ağrılarıyla ve gereksiz yere Turkcell'e attığım protesto mesajıyla bitirmiş oldum. "Hürriyet'in yaptığı tantanaya güvenip Turkcell'e kızan da hata zaten" diye düşünerek kendime kızdım. Yaptığı açıklama sonrasında Turkcell'in samimiyetine inandım, Hürriyet'in (ve belki başka yayın kuruluşlarının da) samimiyetinden bir kez daha şüphe duydum.

Mustafa'yı izledikten sonra samimiyetinden şüphe duyduğum biri de Can Dündar oldu. Ama bu belgesel film ile ilgili daha fazla yorum yok. Çünkü hem herkesin objektif bir gözle izleyip, kendi değerlendirmelerini yapabilmeleri gerektiğini düşündüğüm için hem de bu tür projelerin mutlaka yapılması gerektiğini düşündüğüm için fikirlerimi kendime saklıyorum. Ama eminim Mustafa tartışmaları uzun uzuuun sürecektir. (İsteyenlerle de daha özel platformlarda tartışırız.) Hatta şimdi Siyaset Meydanı'nda tartışılmaya başlanmış bile..Ben de oraya gidiyorum izninizle..:)

Bu arada İstanbul'da Boğaz'ı aydınlatan havai fişekler beni keyiflendirirken, Ankara'da doğru düzgün hiçbir kutlama yapılmamış olduğunu duymak beni üzdü. Böyle karmaşık duygularla bilgisayarımın başına geldiğimde Google'ın Cumhuriyet Bayramımızı kutladığı logosunu gördüm ve sizlerle de paylaşmak istedim.









Özellikle kendi içimizde bile onun gösterdiği nezaketi gösteremeyenlerin olduğu bu dönemlerde, Türk Milleti olarak en özel ve önemli günümüz olan Cumhuriyet Bayramımıza saygı gösterip, değer verdiği ve böyle şirin bir jestle kutladığı için Google'a teşekkür ediyorum.

2 yorum:

Aşkın Güngör dedi ki...

Sevgili İmge,
Değerlendirmelerine fazlasıyla güvendiğim bir dostum olarak Can Dürdar'ın Mustafa'sı hakkındaki görüşlerini de ayrıntıyla okumak isterim.
Günlerdir film/belgesel hakkında çok şey söyleniyor. Kimileri yere göğe sığdıramazken kimileri de yerden yere vuruyor ve acıdır, filmi yerden yere vuranların hep görüşlerine saygı duyduğum insanlar olduğunu görüyor, dolayısıyla filmle ilgili beklentimi asgariye indiriyorum.
Anladin ya, filmi izlemedim. 29 Ekim'de esimle gittigimiz sinemada bilet bulamadık, sonra da ha bugün ha yarın derken kısmet olmadı. Ardından da filmi protesto eden iletiler uçmaya başladı ortalıkta, şevk mevk kalmadı.
Senin görüşünün de olumlu olmadığı ortada, ama o enfes kaleminle benim gibi konuya yabancı kalanlar için görüşlerini aktaramaz mısın?
Şimdiden teşekkürler . . .

Imge dedi ki...

Aşkın selam,

Öncelikle görüşlerim ile ilgili yorumların için çok teşekkür ediyorum.

Filmi ilk gün izledim. Hâlâ düşündükçe çok büyük haksızlık ve saygısızlık yapıldığını düşünüyorum. İlk gün fikrimi soran bir arkadaşıma yaklaşık 2 sayfalık bir cevap yazmıştım. Az sonra e-mail adresine onu göndereceğim..:)

Burada yalnızca beğenmediğimi birkaç yazıda belirttim, ama detaylı yorumlarımı yazmayı düşünmüyorum. Hele artık, film hakkında yüzlerce yazı yazıldıktan sonra buna hiç gerek olmadığını düşünüyorum. Benim sana yollayacağım yorumlarım henüz bu yazıların hiçbirini okumadan 30 ekim sabahı yazılmış yorumlardır. Ama şu an fikirlerine güvendiğimiz pek çok köşe yazarının da yazılarında ve konuşmalarında ele aldığı konuların hemen hemen aynıları olduğunu göreceksin.

Bir de Hıncal Uluç tarzı düşünenler var. Ben de Hıncal Uluç'un yorumunu heyecanla beklemiştim ama o "duyduklarım bana yeter, ben izlemeyeceğim" dedi (biliyorsundur zaten). Bu yapıma para kazandırmamak adına kendisine katılıyorum. Çocukları kesinlikle götürmemek gerektiğine inanıyorum. Ama ne kadar sinir bozucu olsa da yetişkinlerin de kesin izlemeleri gerektiğini düşünüyorum. Sinemada olur ya da olmaz, o herkesin kendi bileceği iş. Ama içimizdeki "değişik niyet ve zihniyetleri" tanımak açısından bence kesinlikle izlenmeli.

Az sonra mail de geliyor..
Sevgiler.