Cuma akşamı Nişantaşı'ndaki Banyan'daydık. Uzun zamandır denemek istediğim restoranlar listesinde olmasına rağmen bir türlü fırsat bulup gidememiştim. İso'cum sağ olsun doğumgünüm için buradan yer ayırtmış.
Kocam aslında beni Ortaköy'deki Banyan'a götürmeyi planlıyordu. Ama açıkçası web sitelerinde yer alan mönüleri incelediğimde hem benim bayıldığım atıştırmalık ve mini tabak alternatiflerinin fazlalığı hem de aynı yemeklerin neredeyse %50 daha ucuz olması nedeniyle Nişantaşı'na gitmeyi önerdim. Doğumgünü çocuğu olduğum için önerim kabul edildi. Zaten soğuk kış günlerinde boşu boşuna "ambiyans parası" vermeye de gerek yok, değil mi?
Banyan, 2004 ile 2008 yılları arasında "en iyi etnik restoran", "en iyi 3. füzyon restoranı", "en sağlıklı mutfak" gibi pek çok ödüle layık görülmüş bir restoran. Asya füzyon mutfağının adresi sayılan Banyan'ın logosunun altında "food for the soul" yazdığını göreceksiniz. Gerçekten de yakın dönem tecrübelerime dayanarak ruhunuza hitap eden ve iyi gelen yemekler yiyeceğinizi garanti edebilirim.
Banyan (Hint İnciri) ağacı, Asya’da ölümsüzlüğün ve kudretin simgesi olan heybetli bir ağaçmış. Banyan ağacının dallarından sarkan filizler, toprağa ulaşınca kök haline gelir ve yeni gövdeler oluştururlarmış. Bu sayede ağaç kendini yeniler ve hayat kazanırmış. Banyan da adını aldığı bu ağaç gibi kökleri farklı kültürlerden beslenen ve değişik dünya lezzetlerini bünyesinde barındıran bir mekan. Masamıza koydukları saksı içindeki ağaççığın da Banyan ağacı olabileceğini düşünmüştüm, ama garsonumuz onun Bonsai olduğunu söyledi. Gerçi keklenmiş olabiliriz gibi bir his var içimde, çünkü ben Bonsai ağacının brokoliye benzeyen bir görüntüsü olduğunu sanıyordum. Bizim Bonsai'miz:
Neyse, Bonsai ya da Banyan ağacı olması fark etmez. Sonuçta ağacı yemeyeceğiz!
Başlangıç için çok fazla alternatifiniz olduğunu göreceksiniz. Ev yapımı dim-sum'lar (buharda pişmiş Asya mantıları), sataylar (yani mini çöp şişler), Hint böreği, çıtır karides ve sushi çeşitleri gibi leziz atıştırmalıklar arasında kaybolmamak için en iyisi bir Banyan Plate söyleyin. Banyan'ın en özellikli ve iştah açıcı başlangıçlarından oluşan bu 2 kişilik tabağı kesinlikle tavsiye ediyorum. Bundan sonra ana yemeklerinizi sipariş edebilirsiniz. Bizim gözümüz önce Volkanik Taşta Barbekü Tavuk/Dana'ya kaydı, ama sonradan bize ısıtılmış bir volkanik taş ve çiğ etleri getireceklerini ve "kendin pişir kendin ye" usulü yemeğimizi hazırlayacağımızı öğrenince hemen vazgeçtik. Şık bir akşam yemeğinde mangal yapmanın alemi yok, değil mi? :) Ben üç otlu patates püresi ile servis edilen ızgara sebze ve ılık keçi peyniri söyledim. Fazla aç olmadığım için söylediğim bu hafif tabak İso'nunkinden daha heybetli çıktı! İso ise yeşil körili tavuk ve buharda yasemin pilavı istedi. Yemekler çok lezzetli ve sunum ve porsiyonlar çok tatmin ediciydi.
Sonuç olarak Abdi İpekçi Caddesi üzerinde yer alan Banyan'ın yemeklerini ve servisi çok beğendiğimi söyleyebilirim. Aynı yemeklere asla ve asla daha fazla para ödemeyeceğim için Ortaköy Banyan'ı da herhalde asla göremeyeceğim! :) O yüzden sizlere karşılaştırma hizmeti de sunamayacağımı üzülerek bildiririm. Nişantaşı Banyan'a gitmek isteyenler web sitesinden veya 0-212-219 60 11-13 no'lu telefonlardan rezervasyon yaptırabilirler. Altı yıldır hizmet veren Banyan'ı denemenizi kesinlikle tavsiye ediyorum. Midenize ve ruhunuza şimdiden afiyet olsun!
4 yorum:
Güzel bir inceleme olmuş önünden çok geçtim ama hiç gitmemiştim. Bu arada Ortaköy'dekinin fiyat farkı sanıyorum muhteşem manzarasından kaynaklanıyor :)
Aynen öyle.. Yazın çok daha keyifli olabilir o yüzden..
Bonsai her cins ağaç olabilir, yaptıkları şey ağaç büyürken köklerini budamak, böylece bodur kalmasını sağlıyorlar (Capon işi). Muhtemelen Banyan ağacı ile de oluyordur.
Ama gördüğüm kadarıyla bu çok iyi bir Bonsai değil. Yaprakları çok büyük gibi.
Ben de bir sonraki yazımda Banyan Nişantaşı'ndan bahsediyorum (bitiremedim). Gittiğimde çok az kişi vardı, kapanmazlar diye umuyorum...
Şarapçı,
Yazını ve beğenip beğenmediğini okumayı merakla bekliyorum.. Banyan Nişantaşı zaten çok küçük bir yer.. Ona rağmen az kişi olması düşündürücü gerçekten de..
Benim de dikkatimi çeken bir nokta (ama yazıda belirtmemiştim) mönüye pizza falan da ekleyerek, mekanı öğlen yemeği için de uğranabilecek bir cafe havasına dönüştürmeye çalışmaları oldu. Daha fazla müşteri çekmeye ve "ulaşılabiliriz" mesajı vermeye çalışıyor olabilirler.
Yorum Gönder