İmge'nin Gözlüğünden Amara Dolce Vita (1)

Evet, işte beklenen an geldi. Gittiğimiz tatil köyü ile ilgili detaylı değerlendirme yazısına başlıyorum. Peki, bunu neden yapıyorum? Çünkü tatil köyünü tercih eden insanların aradıkları tek şey huzurlu bir şekilde dinlenme, yeme-içme, eğlenme ve spor ve deniz gibi aktiviteleri bir arada yapabilme şansı. Her şeyin kaliteli bir şekilde önüne sunulduğu bir alana kendini bir haftalığına kapatıyorsun aslında. Dolayısıyla o "kendini oraya kapatmış olma" durumundan dolayı normal şartlarda belki de çok da gözünüze batmayacak şeyler bu kez batıyor! En ufak bir eksikliği gözünüzde büyütme nedeniniz de bu zaten! Kapandınız ya hani, artık kurtuluş yok, verilen hizmete "eyvallah" demek durumundaymışsınız gibi bir çaresizlik hissine kapılabiliyorsunuz. O yüzden her türlü detayı bilerek gitmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Neyse, kocamın beğendiği ve tekrar gelelim dediği Amara Dolce Vita'yla ilgili benim içimin ısındığı ve ısınmadığı noktalara geliyorum.

DENİZ:

* Tek kelimeyle muhteşem. En dalgalı halinde bile pırıl pırıl, koyu lacivert, Mavi Bayraklı süper bir deniz.. Nokta!

GÜNEŞLENME ALANLARI:

* En beğenmediğim yerlerden biriydi. Zaten havuz kenarını tercih etmiyoruz. Deniz kenarında da üstü tamamen gölgeliklerle kaplı boylu boyunca üç sıralık alanın altında balık istifi dizilmiş şezlonglar. Sabahın köründe yer tutmak için üzerlerine atılmış havlular, çocuk kollukları, terlikler, vs. (En son yaklaşık 7 sene önceki Magic Life Kemer World tatilimizde sabah 6'ya dönüşümlü olarak saat kurup, kalkıp yer tutup uyuyorduk! Aklımıza o kabus anları geldi bir an! Neyseki burada sekizde kalkınca da "sinsice araya sızma" yöntemiyle yer kapabiliyorduk, ama zaten asıl sorun en nihayetinde yer bulmak değil, "yer bulma stresine girmekti.") En ücra köşelerde bile çocuk çığlıkları!! Ayrıca dekorasyon niyetiyle asılmış o beyaz tülleri de pek bir itici buldum. Bu kadar büyük bir tesiste kesinlikle yetişkin plajı ve yetişkin havuzu ve hatta yetişkin restoranı gibi 16 yaş ve üstünün girebileceği yerler olması gerektiğini düşünüyorum. Bu açıdan Club Voyage Belek Select süperdi! Zaten yetişkin iskelesinde denizin üzerinde sakin ve telaşsız güneşlenebilmek başlı başına süperdi. Burası bunun için pek uygun değil!

ODALAR:

* Odalar kocaman. Kasanın da bulunduğu şifreli bir özel odanız var. Bavulları oraya atıp kitliyorsunuz, hem odanız dağılmıyor hem de eşyalarınız güvenli bir şekilde sizi bekliyor. Yataklar üç kişilik! Valla doğru duydunuz! (Hatta resmi aşağıda) O kadar ki uyku sersemi gecenin bir köründe İso'cumun yanımda olup olmadığını anlamak için bacağımı uzatınca kocama ancak dokunabildim. :) Hem küvet hem duş var. Ama gel gelelim bizim kaldığımız Club Odaları inanılmaz rutubetliydi. Ayrıca sinek kovuculara rağmen her sabah uyandığımda birkaç yerden şişlendiğimi fark ediyordum. Bir de odayla ilgili İso'cumun hiç akıl sır erdiremediği, "Allah Allah, sana ne yahu, sanki burada yaşayacağız bundan sonra!!" tepkisi verdiği son bir yorum daha: Dekorasyonu inanılmaz itici buldum! (Zaten otelin pek çok yerinde bunu hissettim diyebilirim)














YERLEŞİM:

* Tesis aslında devasa bir tesis, ama gözünüze hiç de öyle gelmiyor. Zaten gerçekten de kullandığınız alanların tamamı belli bir yere sıkıştırılmış gibi. İki tane de ana bina ve büyük havuz var göze çarpan. İşte o kadar! A la Carte restoranların neredeyse tamamı içeride. Yani yazın asla tercih etmeyeceğim klimalı ortamlarda! Geniş bir alana serpiştirilmiş açık hava mekanlara yayılmayı tercih eden bendenizin zevkine yine uymadı işte! Ama sonradan bunun nedeninin Kemer'in doğa yapısından kaynaklanabileceğini düşündük. Denizin hemen dibinde yükselen dağlardan dolayı fazla bir alan kalmadığı için böyle bir yapılanmaya gidilmiş olabilir. Ayrıca doğayı korumaya özen gösteren bir tesis olduğu da her halinden (kayalara oturtulmuş Pescatore Balık Restoranı'ndan (bkz. aşağıdaki resim), restoranın bahçesinde kesilmeyip etrafına masalar kurulmuş ağaçlardan (yine bkz. aşağıdaki resim), muz ağaçlarından, mini hayvanat bahçesinden) belliydi. Bu açıdan tesise on puan veriyoruz. (Ama "nerde o Voyage'daki her biri ayrı bir köşedeki restoranlar, çimlerde oturup bira içtiğimiz sessiz sakin Efes Bira Evi, hey gidi hey" demeden de geçemiyoruz!) Bir de hayvanat bahçesine oraya konulan keçiler ve tavşanlarla akşam yemeği tabaklarımızda karşılaşıp karşılaşmadığımızı da düşünmedim değil hani!! :))














Neyse, şimdilik bu kadar, ama devamı gelecek. İkinci yazımda da genel olarak restoran, cafe ve barlar, aktiviteler ve gözüme çarpan diğer noktalardan bahsetmek istiyorum. Takipte kalın!

12 yorum:

Adsız dedi ki...

vallaha da ben dedim.hani çocukları sevmemezlik etmesem de olur olmaz yerde ciyaklamalarına katlanamiyorum arkadaş. acaba dedim çocukların alınmadiği bir otel-motel açsam iş yapar mıyım diye düşündüm valla. allahın bildiğini kuldan niye saklayım.

Imge dedi ki...

Fahimbey,

BEnim de çocuklarla ilgili bir sorunum yok zaten.. Ama tatilde güneşlenirken yüksek sesle konuşan, bağrışan yetişkin de çocuk da duymak istemiyorum. Çocuklar daha bir rahat oluyorlar bu konuda tabi, ama onları aratmayacak bir yetişkin sürüsü de gördüm bu tatilde...:))

Neyse, çocukların alınmadığı bir tesis açarsan müşterin oluruz, haberin olsun..:)

Sevgiler..

dreambyduru dedi ki...

selam, 2 sene önce gitmiştim tesis ilk açıldığında daha sonra ek binalar eklenmiş...ben o sene herşey dahil otellerde pek rastlanmayan lezzetli yemeklerine bayılmıştım...ama favorim 16 yaş üstüne açık iskele ve havuzularıyla voyage belek, tatilde sakin sakin kitabımı okumak istiyorum...bakıyorum aynı otelleri tercih ediyoruz:)

nymphea dedi ki...

Imgecim, bir onceki postunda fotograflara bakinca, deniz kenarinda sezlonglarin uzerindeki tulleri gorunce cok hosuma gitmisti, ne guzel olmus diye dusundum ama demekki yakindan oyle degilmis:) Bu arada cocuklar konusunda ya ben tatil icin dogru yerler seviyorum-seciyorum (sakin) ya da sansim yaver gidiyor, simdiye kadar hic rahatsizlik duymadim:) Ama eminim yerinde olsam ben de sinir olurdum..

zeynep.cetinbag dedi ki...

Bu sene Magic life Kemer imperial'de yaptık tatilimizi. Bu tesis single&couple olduğundan çocuk yoktu. Ve genelde 9-10 gibi kahvaltı bittikten sonra koşturmadan istediğimiz her köşede ağaç altı-havuz başı- deniz kenarı şezlong bulduk. Sanırım 7 sene önceki haliyle şimdiki arasında epey fark var.

Imge dedi ki...

Moonliin,

Voyage Belek sakinliği, geniş alanları, kaliteli servisiyle benim de favorim, ama ne yazık ki Belek'te!! :( Zaten o tesis Kemer'de olsa eminim müdavimi olurduk.

Nymphea,

Ben sinir içinde takacak şey aradığım için tüller de bundan nasibini almış olabilir. :) Valla şimdiye kadar ben de sadece iki tesiste bu kadar çocuk gürültüsü ve şezlong kapma yarışı olayını yaşadım. Hayatımda ilk kez bir tatil haftasında elimdeki bir kitabı bile bitiremedim!

Zeynep,

Dediğin gibi seneler öncesine göre durum farklı olabilir, çünkü Magic Life'a ait tüm tesislerin revizyondan geçtiğini duymuştum. Belki o arada bu soruna da bir çözüm bulmuşlardır. Ya da sizin gittiğiniz tesisle bizimki aynı olmayabilir mi acaba?

Antalya'da iki tesisi vardı Magic Life'ın çünkü ve bizim bir haftalık tatilimizin iki gününü yanlışlıkla küçük olanda, diğer beş gününü ise büyük ve curcuna olanda ayırmışlardı. Ve biz o küçük ve huzurlu Magic Life'a bayılmıştık!! Belki de senin bahsettiğin huzur ortamı orasıdır.

zeynep.cetinbag dedi ki...

Olabilir tam da söylediğin gibi küçük ve huzurluydu. Göynük'te. bu arada gezi notlarınıza bayılıyorum ve tatil yerleri hakkında verdiğiniz bilgiler de benim için büyük önem taşıyor bilmiş olun lütfen:))

Imge dedi ki...

Çok teşekkürler Zeynep.. Bunu duyduğuma sevindim.. :) Sevgiler..

Bivet dedi ki...

Sevgili Imge;

Sevgili Zeynep'in dediği gibi senin gezi notlarini al...Çantana koy... Uçak biletini al...Zira gerisini dusunme.. Senin keyifli yorumların ile yeni yerleri, kesfetmeden kesfeder - gezmeden gorursun ve sonra yasadiklarin seni asla hayal kirikligina ugratmaz. Gezmeye devam et lütfen.

Ellerine saglik

Sevgiler
B.

Imge dedi ki...

Bivet,

Böyle düşündüğüne çok sevindim.. Çok teşekkürler! Hem tanıtım amaçlı hem de tam kararında bir beklenti yaratan tarafsız bir rehber görevi görsün isterim gezi yazıları... Bunu biraz olsun başarabiliyorsam ne mutlu bana..

Sevgiler

Benden Bizden dedi ki...

Merhaba,
Blogunuzu Amara Dolce Vita mi yoksa Voyage Belek mi diye arastirirken buldum. Harika yazilar yaziyorsunuz ve bizim gibi gezmeyi cok seviyorsunuz. Gerci simdi 14 aylik bebek sahibiyiz, o nedenle bu incelemeleriniz hala gecerli olur mu bilemiyorum ama genel bir fikir edindigim kesin! Ve evet. balayini Amara Side'de geciren bir cift olarak sezlong kapmaca olayi cok sinir bozucu!
Sevgiler
Banu
bendenvebizden.blogspot.com

Imge dedi ki...

Banu,

Yazılarımı beğendiğine çok sevindim. Ve en kısa zamanda miniği de bir gezgin minik haline dönüştürüp sahalara döneceğinize eminim. O zaman sizden de tüyolar beklerim, ona göre..:)

Sevgiler..
İyi hafta sonları..