
Ve yazarın bir kez daha çok severek okuduğum bu kitabı hakkında yazacak bir şey bulamıyorum. Bu romanın da o kadar değişik, kendine has ve sihirli bir havası var ki ancak onun dünyasına girip o havayı soluyunca tadına varılabilir diye düşünüyorum. Yazarın o ağır ve eskiye ait üslubunun ne kadar ustalıklı bir biçimde kullanıldığını ve anlattığı dünyaya ne kadar yakıştığını görmek gerek. Romanın içindeki birtakım karakterlerde ve hikayelerde yazarın felsefe geçmişinin izlerine rastlamak gerek. Romanı hiç dağıtmadan ortaya attığı onlarca karakteri uzanıp dokunabilecekmiş gibi bir gerçeklikle anlatışına tanıklık etmek gerek. Tasvir edilen mekanları adeta görmek gerek. Ama yalnızca görme duyusunu kullarak değil, tüm duyuları kullanarak görmenin, imgelemenin tadını çıkarmak gerek.
Neyse, ben artık susuyorum.
Belki de susmak, gerçeği anlatmanın tek yoludur.
Keyifli okumalar...
5 yorum:
Beğenerek ve severek okuduğum bir başka İhsan Oktay Anar kitabı, gerçekten harika..
Külliyatı üzerine yaşarken hakkında tek sempozyum düzenlenen bir yazarın eserlerini okumak .....
Kitab-ül Hiyel'le devam edin. Müthiş bir deha yansıması
İyi günler dileklerimle.
Ata,
Ne muhteşem bir anlatımdı, değil mi?
Uzağa Giden kadın,
Kitab-ül Hiyel'in adı beni biraz korkuttuğu için alamamıştım. Ama tavsiyenizi dikkate alacağım.
Sevgiler..
Kitap bölümünde ki.. yazılarına takıldım.. çok içten... çok samimi.. sohbet eder gibi..
Sevdim.. izlemedeyim :)
Çok teşekkürler Doğa.. Sevgiler..
Yorum Gönder