İdefix 7. Sanal Kitap Fuarı Başladı!!

Bugün spor için Metrocity'ye (her zamanki gibi yarım saat önceden) gittiğimde (yine her zamanki gibi) İnkılap'a da bir uğradım. Yeni çıkan tüm kitaplarda %20 indirim olduğu haberini verecektim ki az önce İdefix'ten gelen bir mail sonucunda çok daha güzel fiyatları gördüm ve onun haberini vereyim dedim. İdefix'in sanal kitap fuarı başlamış a dostlar!!! 22 Aralık'a devam edecek olan bu fuarda %25 ilâ %50 arası indirimlerle kitap alabilirsiniz. Örneğin, Ayşe Kulin'in Türkan Saylan'ın yaşamını anlattığı Türkan adlı kitabının orijinal fiyatı 16 TL. Ben bugün İnkılap'tan aldım 12,80'e. Az önce İdefix'e girdim ve gördüm ki fiyat sadece 10,40 TL. 250 yayınevinin katıldığı bu sanal fuarı bence kaçırmayın! Listenizi oluşturun ve buraya buyrun!







Ben bu aralar ne okuyorum diye soracak olursanız. Balzac'ın Köy Hekimi adlı romanını bitirerek Balzac'ı sonsuza dek hayatıman çıkarmış bulunuyorum. Lise yıllarında da bir deneme yapmış ve Vadideki Zambak'ı zor bitirebilmiştim. O zamandan sonraki ilk Balzac okumam yine hüsranla sonuçlandı. Okudum, ama bayılmadım! Üstüne Adana'ya gitmeden önce başladığım ve Adana'da bitirdiğim sabun köpüğü bir tarihi roman olan Kate Morton'ın Riverton Malikanesi'ni bitirdim. Şimdi ise elimde Paul Auster'ın Yanılsamalar Kitabı var. Farkındayım, yayınlanalı seneler oldu, ama ben daha yeni okuyabiliyorum. Bir de bu arada iş amaçlı okuduğum kişisel gelişim kitapları bulunuyor. Kitap programım çok dolu ayol.. Örneğin, Paulo Coelho'nun Kazanan Yalnızdır romanı için 2012'ye gün vermeyi düşünüyorum. Gerçi kendisi o zamana kadar herhalde beş roman daha yazmış olur!!

Bir de unutmadan söyleyeyim: Yepyeni bir "kara hikayeler" kitabının çevirisine başlıyorum Pazartesi'den itibaren. On iki yazardan on iki tane kapkara hikaye beni bekliyor. Hımmm, tam bana göre, dişlerim gıcırdıyor adeta!

Kayınvalidemin kulakları çınlasın. Bizde olduğu zamanlarda hava kapalıyken zaman geçirmek üzere film izlemesi için kadıncağızı salona oturtup bir seferinde İsa'nın Çilesi'ni diğerinde de Hostel'i ya da Testere'yi koymuştum. Ben de bilgisayar başında çevirimi yapıyordum. Arada bir mutfağa gittikçe içeriden "Aaaayyy", "cık cık cık, amaaaan...", "oooff" falan gibi nidalar yükseldiğini duydum. Filmin sonunda ise rengi atmış bir şekilde ve biraz da korku dolu gözlerle bana "Ay İmgecim, nasıl şeyler izliyorsunuz siz böyle?" demişti. Geçen hafta kocacığımın geçirdiği ufak operasyonu canlı canlı izlediğimi duyduktan sonra her telefon konuşmasında sesindeki korku dolu tonun giderek arttığını hissediyorum. Bir de şimdi kitabı çevirip gönderdiğimde ne olacak merak ediyorum. (Kötü gelin gülüşümle kıs kıs gülüyorum şu an! :)) Havaların kasvetli bir hale bürünmesiyle birlikte içimdeki psikopat da had safhada dışarı çıkmayı bekliyor. Yeni kitabım için inanılmaz uygun bir ruh halindeyim. Yaşasın!! :)

Hiç yorum yok: