Lüksemburg Bahçesi, 224.500 metrekareye yayılmış alanıyla Paris'in en büyük parklarından biri. Burası yazın o kadar keyifli bir yer ki anlatamam. Havuzun etrafındaki sandalyelerde, ağaçlı yollara konmuş banklarda ya da çimlerin üzerinde oturup veya uzanıp kitabınızı okuyabileceğiniz, arkadaşlarınızla sohbet edip, oyun oynayabileceğiniz, içinde yürüyüş yapabileceğiniz keyifli bir park alanı burası. Kısacası bizim alışık olmadığımız türden bir oluşum da diyebiliriz! Bu tür yerlerde zaman geçirmeye bayılmama rağmen ne yazık ki mevsim itibariyle çok da uygun bir dönem olmadığı için bu kez burayı yalnızca görüp çıktık. Ama annemle birlikte buraya gelişimizde bu parkın tadını fazlasıyla çıkarmıştık diye hatırlıyorum. Güneşli bir gün olmasına rağmen biz turistlerin uzun uzun parkta zaman geçirmesi için elverişli bir gün değildi. Onun yerine bir tatlı ya da şarap daha keşfetsek kârdır diye düşünmek durumundaydık. İçinde Fransız Senatosu'nun binası olarak kullanılan Lüksemburg Sarayı'nın ve birçok heykel, çeşme ve anıtın bulunduğu bu keyifli parkta daha bol zaman geçirme fırsatınızın olmasını dilerim.
Şehrin bu bölgesinde görmeniz gereken bir yer daha bulunuyor: Pantheon. Burası ilk olarak Paris'in koruyucu azizesi Geneviève'e ithaf edilen bir kilise olarak yapılmış ama Fransız Devrimi sonrasında kilise özelliğini kaybederek bir anıt mezar halini almış. Mimari olarak Roma'daki Pantheon'u andıran bu yapının içinde Voltaire, Victor Hugo, Emile Zola, Jean-Jacques Rousseau, Marie Curie, Alexandre Dumas ve Pantheon'un mimarı olan Jacques-Germain Soufflot'nun mezarları bulunmaktadır. Aşağıdaki resimde benim durduğum yer Pantheon'un önündeki meydan. Sokağın köşesindeki tabelalara dikkat ederseniz buranın Place du Pantheon'un (Pantheon Meydanı) yapının mimarının adının verildiği Rue Soufflot (Soufflot Caddesi) ile kesiştiğini görürsünüz. Haritanızı açıp Paris'teki sokak isimlerine baktığınızda ise ünlü sanatçılardan, yazarlardan, devlet adamlarından, bilim adamlarından ve bir şekilde insanlığa katkıda bulunmuş büyük isimlerden oluşan bir liste ile karşılaşabilirsiniz.
Şehrin içini adım adım dolaştık sayılır. Artık şehirden biraz uzaklaşma zamanı geldi. Önümüzdeki iki gün yarımşar saatlik tren yolculukları yaparak görmemiz gereken iki yer daha bulunuyor. Söylemem! Sürpriz olsun! :)
2 yorum:
hastasıyım!! bayıldığım bir bölge. buradan bir ev istiyorum. hafta sonları Keroş'la parkta model uçak uçurmak istiyorum. istiyorum da istiyorum...çok istiyorum di mi? :o)))
öptüm!
Olur mu hiç! İstemenin sonu yok biliyorsun, az bile istiyorsun Özlemcim.. Tam gaz devam!! :))
Yorum Gönder