Moliere'in "Cimri"siyle Tiyatro Sahnesinde Tanıştık

Geçen hafta Pazar günü Kenter Tiyatrosu'ndaydık. Moliere'in Cimri'sini Sabahattin Eyüboğlu çevirisiyle ve Mehmet Birkiye'nin yönetmenliğiyle sahnede izleyip tanımış olduk. Şimdiye kadar okumadığım klasiklerden biriydi ve bu keyifli oyun sayesinde artık bir fikrim olan klasiklerden biri oldu. Gerçi başrolünde Cimri'siyle yalnızca adına bakarak da fazlasıyla fikir sahibi olabileceğiniz bir eser var karşınızda! :)

Harpagon'u yani Cimri karakterini aynı zamanda oyunu yöneten Mehmet Birkiye oynuyor. Cimri'nin oğlunu Engin Hepileri (Victoria'da hastabakıcı rolünden hatırlıyoruz kendisini) ve kızını ise Demet Evgar canlandırmış. İtiraf ediyorum: Demet Evgar olmasa bu oyuna bilet almayı düşünmeyebilirdim, ama iyi ki varmış ve biz de iyi ki bilet almışız. :) Gerçi bu oyunda diğer pek çok oyuncunun oyunculuğu Demet Evgar'dan çok daha ön plandaydı, ama olsun. Çöpçatan kadın rolünde Kadriye Kenter de öne çıkan isimlerden. Cimri'nin hem aşçısı hem şoförü rolündeki İlker Ayrık ve kızı Elise'nin sevgilisi Bülent Şakrak da çok başarılılardı.

Oyunculuklar dışında kostümleri de çok başarılı bulduğumu söyemeliyim. Özellikle Harpagon'un yırtık pırtık, kancalı iğnelerle tutturulmuş hırkası ve belindeki kemerden sarkan evin her kilitli köşesinin anahtarlarına çok güldüm. Oğlu Cleante'nin süslü püslü kostümü ve peruğu, çalışanlarının dökülen üst başlarıyla bu oyundan çıkıp Sefiller 'de oynayabilecek durumda olmaları, Bayan Frosine ve Mariane'in daha iç açıcı kostümleri çok güzel seçilmişti.













(Not: Resimleri Cimri'nin Facebook'ta grubu varmış, oradan aldım.)

17. yüzyılda yaşamış olan Fransız oyun yazarı Moliere'in en önemli eserlerinden biri olan Cimri'nin türü aslında komedi olarak geçmesine rağmen cimriliği son derece gerçekçi bir şekilde anlattığı için Cimri karakteri zamanında Goethe tarafından komik değil trajik olarak nitelendirilmiş. Haksız da değilmiş hani! Çünkü Harpagon karakteri para tutkusu yüzünden insanlığını ikinci plana itmekten çekinmeyen, hayatı hem kendisine hem de çevresindekilere zehir eden, hem biraz gülünç hem biraz acımasız ama kesinlikle çekilmez bir karakter! Evinde yaşayanların ellerinde kazma küreklerle bir o yana bir bu yana koşuşturmalarına şaşmamak gerek. :)

İki perdelik bu keyifli oyunu izlemek istiyorsanız MyBilet'e buyrun. Biletix'e ne kadar sinir oluyorsam, MyBilet'e o kadar bayılıyorum, bunu da söylemek istedim.

Örneğin İyi Günde Kötü Günde adlı oyunun biletleri 40 TL ve Biletix'ten almaya kalktığınızda ekledikleri hizmet ve kurye bedeliyle iki kişi 98 TL ödememiz gerekiyor. Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu'na taksiyle gidip gelsem 18 TL tutmaz, ama Biletix ne hizmeti veriyorsa artık alıyor o parayı. Neyse ki 19 Şubat için biletlerimizi ayırıyorlar da hafta sonu İso'cumla gidip alacağız gişeden. Sırf o yüzden Harbiye Açıkhava Konserleri dışında tüm biletleri kendi gişesinden almayı tercih ediyorum. Bu arada Akatlar Kültür Merkezi gişesine de seslenmiş olayım buradan: Kredi kartıyla gişeden satışa bir an önce başlamanızı istiyoruuuummmm!! Bu kadar güzel bir yerde olan bu kadar güzel bir sahnenin gayriciddi iş yapmasına dayanamıyorum nedense. Gişe yetkilileri hiçbir zaman yerinde olmaz, bilet satmazlar, belli bir süre için bilet ayırmazlar, rahatsız etmişiz gibi telefonu açarlar... Neyse! Sinirlendim yine işte! Bu Şölen'i izlemek mümkün olmayacak galiba. Şubat ayında Akatlar Kültür Merkezi'ndeymiş ama onlara da gıcık olduğum için Mart ayını bekleyeceğim!

Ama MyBilet öyle mi? MyBilet'te oyunun fiyatı neyse onu ödeyerek aldığınız biletlerinizi oyundan beş dakika önce gişeden alıp salona girebiliyorsunuz. Diyelim ki son anda başka bir planınız çıktı ve oyuna gidemeyeceksiniz, bir gün öncesine kadar biletinizi açığa alabiliyorsunuz ve daha sonra açık paranızı başka bir oyuna bilet alırken kullanabiliyorsunuz. Devlet Tiyatroları'nın biletlerini takip edebiliyorsunuz. Daha ne olsun derseniz bence daha fazla tiyatro grubu MyBilet'le anlaşsın derim, başka da bir şey demem. :)

İyi seyirler...

7 yorum:

Unknown dedi ki...

Bu oyuna geçen sene gitmiştim ben de çok beğenmiştim. Bu arada Müşfik Kenter ve Mehmet Bırkiye dönüşümlü oynuyor Cimri karakterini. Oyunda genç sevgili rolünü oynayan Hale Sürel de Cem Yılmaz'la adı anılıyor :)

Sanat Notları dedi ki...

Sahne dekor ve kostümler harika gözüküyor. Oyuncular da şahane. Ben çok önce kitabını okumuştum. Traji komik bir hikaye ve sinir bozucu bir karakter. Görülmesi gereken bir oyun, bilgilendirme için teşekkürler

Sevgi Küçük dedi ki...

Ben ancak Ankara'ya gelirlerse izleyebileceğim.. :(
Yıllar önce Haluk Bilginer yorumu ile izlemiş ve çok sevmiştim.

Imge dedi ki...

Ata,

Müşfik Kenter'le Mehmet Birkiye'nin dönüşümlü oynadıklarını bilmiyordum, ama Demet Evgar ile Derya Aslan'ın dönüşümlü oynadıklarını son anda öğrendim. Demet Evgar olmasa üzülürdüm sanki..:) Magazin haberin de süpermiş, ama pek bir küçük değil mi bu kız Cem Yılmaz'a göre? Olmamış, yakıştıramadım doğrusu..:))

Sanat Notları,

Rica ederim.. Harpagon karakteri gerçekten de sinir bozucu bir karakter. Oyunun sonuna seviniyorsun neredeyse!

Sevgi,

İstanbul'a izlemeye gel, ne dersin? :)

Unknown dedi ki...

Evet biraz küçük ama Cem Yılmaz bu çok da fark etmez neticesinde :)

nymphea dedi ki...

Ata biraz magazinsel yönüne girmiş olayın:) Yalnız ben de hiç duymamıştım bu ikiliyi.

Bu arada Cimri'yi gecen sezon izledim ve Müşfik Kenter'i izlmeyi çok istiyordum ama olmadı, gerçi Mehmet Birkiye de cok iyiydi, bir de benim Demet Evgar hayranlıgım bir kat daha arttı.

Mybilet konusunda ise sana katılmamak elde değil, ben tüm sinema biletlerimi bile oradan alıyorum:)

Imge dedi ki...

Nymphea,

Sırayla gidiyorum:

Ata'nın bu kadar koşturmaca arasında magazin konusunda bizden ileride olmasına ne diyorsun? :)

Cimri ile ilgili de ben bu role Mehmet Birkiye'nin daha çok yakışabileceğini düşündüm nedense.

Mybilet'in de hastasıyız! :)

Cumartesi görüşürüz..