...Sevinin küçükler,
Övünün büyükler,
23 Nisan kuuutluu olsuuunn...
Durduk yere sevinip, övünemeyiz değil mi? Küçüklerimizin sevinmesi ve biz ve daha büyüklerin övünmesi için çok çalışmalıyız çoook! Neyse ki ilham ve örnek alacağımız muhteşem bir liderimiz var:
(Mustafa Kemal, 23 Nisan 1929'da düzenlenen Ankara Palas'taki çocuk balosunda, resim buradan alınmıştır.)
Bu arada İso'cum da ben de Atatürk'ü daha iyi tanımak ve anlamak adına O'nun hakkında yazılmış belli başlı kitapları okumaya çalışıyoruz. Ancak İso'cum Erol Mütercimler'in (benim de çevirmen olarak çok sık çalıştığım Alfa Kitap'tan çıkan) 1,150 sayfalık Fikrimizin Rehberi kitabını bitirerek benden bir (hatta birkaç!) adım öne geçmiş sayılır. Ona kitap hakkında bazı sorular sordum ve aldığım yanıtları da sizinle paylaşmak istedim:
Kitaptan gözümüz korksun mu?
- Kesinlikle korkmasın, çünkü gerçekten su gibi akan ve kolay okunan bir kitap. Ders kitaplarımız gibi klişelerle dolu didaktik bir tarzı yok; kronolojik sıraya göre yazılmış kapsamlı bir tarih kitabı. 1,150 sayfa ama gereksiz hiçbir yer olmadığı gibi eksik kalan bölümler bile var.
Ne gibi? Sence hangi konular daha detaylı işlenebilirdi?
- Devrimler. İşte o bölüm nispeten sıkıcı anlatılmış ve daha fazla detaylandırılabilirdi.
Başka olumsuz eleştirin var mı kitapla ilgili?
- Erol Mütercimler'in Ergenekon soruşturması sırasında el konulan yüzlerce CD'si, bilgisayar belleği, dosyaları ve bir sürü evrağı olduğu için bu kitap sekteye uğramış. Her şeyin yeniden derlenip, toparlanması ve bir düzene konması gerekmiş. Ayrıca moraller de bozuk tabi. Yayınevi de 'Hani nerede Atatürk biyografisi?' diye bir baskı yapmaya başlayınca yazar yeniden çalışmalara başlamış. Bence hem kurgu hem aceleye gelmişlik hissi olarak az da olsa kitapta bu kargaşa da sezilebiliyor.
Kitabın en beğendiğin yanı?
-İnanılmaz bir emek ürünü. Binlerce kaynaktan derlenmiş, arşivlik bir eser. Tarafsız, abartısız, gerçeklere dayanan, eksiksiz bir Atatürk kitabı herhalde ancak böyle olabilirdi. Kesinlikle her evde bulunmalı. En keyif alarak okuduğum bölümü ise Kurtuluş Savaşı oldu. Aslında verilen tüm mücadeleler neden-sonuç ilişkisi içinde ve detaylı anlatılmış ama Kurtuluş Savaşı daha bir farklıydı sanki. Bence o milli mücadeleruhunu, nedenlerini, kullanılan stratejileri öğrenmek ve Kurtuluş Savaşı'nı daha iyi anlamak için de muhteşem bir kaynak bu kitap.
Okurken birçok sayfayı not etmiştin. Onlar nerede duruyor?
-Kitabın hemen ilk sayfasına kurşun kalemle sayfa numaralarını yazdım. O sayfalara gittiğinde beğendiğim alıntıların altını çizdiğimi görebilirsin. Dönüp tekrar baktığımda gözden kaçmasın istediğim bölümlerden bazıları var orada.
Gerçekten de İso'cumun altını çizerek okuduğu paragrafları okuduğumda Atatürk'ün pek çok farklı yönüne dair ipuçları sunan örnekler gördüm. Yazının sonuna bunlardan 23 Nisan 1920 ile ilgili olan bir tanesini eklemek istiyorum. Atatürk, "Milli egemenliği her ne sebeple olursa olsun sınırlamak isteyenler mürtecidir," demiş ve Cumhuriyet'e verdiği önemi şu sözlerle ifade etmiş:
"...Halk, milli egemenliğe yönelen tehditleri ve tehlikeleri önlemelidir. Çünkü milli egemenlik öyle bir kuvvettir ki, onun karşısında bütün dikta rejimleri yıkılmaya mahkumdur. Milli egemenliği esas alan Cumhuriyet ile sultanlık arasında şu fark vardır: Cumhuriyet fazilete dayanırken, sultanlık korku ve baskıya dayanmaktadır. Bundan dolayı Cumhuriyet erdemli ve cesur insanların yetişmesine fırsat tanırken, sultanlıklar içine kapanık ve sefil insanlarla ayakta durabiliyordu."
Teşekkürler Atatürk! Teşekkürler Erol Mütercimler! Teşekkürler Alfa Kitap!
Ve elbette teşekkürler İso'cum! :) Seni unutacağımı mı sandın yoksa? Altını çizdiğin yerleri burada paylaştıkça yeni teşekkürler de gönderirim sana..
Bugün 23 Nisan, kendinize bir Fikrimizin Rehberi kitabı alarak sevinin küçükler, övünün büyükler, olmaz mı?
5 yorum:
Çok güzel bir tanıtım yazısı olmuş, röportaj fikri harika ve birkaç soruyla çok iyi bilgiler alınıyor, bayramları Atatürk'ü anımsamak, öğretmek için bir fırsat olarak görmeli bencede..
Ben bu 23 Nisan'dan pek keyif alamadım ne yazık ki, Siirt'te olanlardan sonra 23 Nisan'ı boşuna kutluyoruz sanki.. Bu konuda bir şeyler yazdım, okuyabilirsiniz.
Sanat Notları,
Çok teşekkürler. Beğendiğine sevindim..:)
Ata,
Ne yazık ki ülkemizin böyle bir gerçeği de var. :( Ama zaten bunun için daha bilgili ve donanımlı olmamız gerekmiyor mu?
Erol Mutercimler`i cok seviyorum .
Ben de gecen hafta Hifzi Topuz`un elinden kendi yazdigi `Bana ataturk`u anlattilar` kitabini aldim , onumuzdeki gunlerde okuyup , paylasacagim.
Hıfzı Topuz'un o kitabını hiç bilmiyordum. Merakla bekliyorum yorumlarını o zaman..
Yorum Gönder