Pazar akşamı Dido-Ongun ikilisinin cazip teklifi üzerine Musafir Hint lokantasını denedik. Benim için ayrıca nostaljik de bir gün oldu, çünkü tam da orada şimdiki Point Hotel'in yerinde bulunan Taksim Plaza Otel'de tam sekiz ay yaşamıştım. İstanbul'a ilk geldiğim yıl olan 1999'da sevgili bankamın MT'si olarak sekiz ay sefa sürmüştük orada. Krallar gibiydim o yıl. Çarşaf çarşaf ticket'lar, sekiz ay otel konaklaması, sabah akşam Taksim ile Etiler eğitim merkezi arasında servis ve neredeyse sıfıra yakın sorumlulukla sekiz ay eğitim alıp, staj yapmıştık. Çok keyifli aylardı ve her şeyin bu kadar güzel ayarlanmış olması İstanbul'a alışma sürecimi de çok kolaylaştırmıştı. O sıralar İso'cum da İstanbul'a yeni gelmişti (benden bir ay önce). Ortaköy'de bir artı bir ev tutmuştu kendine. Onun çalışmaya başlayıp, kira, ev giderleri ve diğer masraflarını düşündüğü dönemde ben güzel bir maaş alıp, neredeyse hepsini gezme-tozmaya harcayıp, üstüne güzel de bir miktarı depoluyordum. İyi ki de depolamışım zaten, böylece ona güvenerek de zamanı geldiğinde "tieeeeyyt, yeter artık banka falan istemiyorum" diyerek attım kendimi dışarıya. Bereketli paracıklarım da baya bir süre idare etmişti beni. Hatta Ongun bir ara "İmge'nin bitmeyen Hasandağ'ı," derdi benim banka hesabıma (hani hazıra Hasandağ dayanmazmış ya o manada). :)
Neyse, dönelim konumuza. Hint yemeklerine bayıldığımızı daha önce söylemiştim. Şahsen benim favorim Dubb. Musafir'in de neredeyse birinci sırayı paylaşacak kadar iyi, ama kıl payıyla listemin ikinci sırasında olduğunu söylemeliyim. Dido-Ongun zaten Şehir Fırsatı kuponlarını kullandıkları için onlara sekiz ayrı tabaktan oluşan iki kişilik fiks bir menü geldi. Biz de Paneer Makhani, Chicken Tikka Masala, sarımsaklı nan ve sebzeli biryani söyledik. Hepsi de gerçekten çok lezizdi. Dubb'ı aratmıyordu bile diyebilirim. Menüdeki yemekleri daha detaylı incelemek için buraya tıklayabilirsiniz. Peki, neden Musafir'i ikinci sıraya yerleştirdim o zaman derseniz, bir keresinde eve sipariş verdiğimizde gelen yemeklerin kalitesinden ve porsiyonlarından çok memnun kalmamıştım da ondan! O yüzden biraz not kırdım kendilerinden, ama Pazar günü yediğimiz her şey çok güzeldi. Üstüne zencefilli çay ikram etmeleri de hoş bir jestti doğrusu.
Merkezi yeri ve leziz yemekleriyle Taksim'e gittiğinizde aklınızda bulunsun diyebileceğim yerlerden biri Musafir. Havaş'ın karşısındaki ara yolda bulunan Crystal Otel'in hemen altında, Talimhane metro çıkışının olduğu yerde. Rezervasyon için: 0-212-235 27 41
Şimdiden afiyet olsun.
Not: Bu arada Şehir Fırsatı demişken, Markafoni'yle başlayan indirim çılgınlığı şehir fırsatlarının sunulduğu sitelerle birlikte daha da çılgın bir hal aldı. Size de bu siteler ocağımıza incir ağacı dikecek gibi geliyor mu? :) Şehir Fırsatı, Markafoni, Limango, Grupfoni, Grupanya derken her sabah her sabah Pavlov'un denekleri misali dilim dışarıda fırsat maili bekler oldum! Kesinlikle süper indirim fırsatları sunuyorlar. Bir de benim gibi depolama merakı olan biri için genellikle 3 ay kullanım süresi olan bu çekler daha da ilgi çekici oluyor. "Dursun bir köşede, illa ki kullanılır," diyerek her gördüğü şeyi alası geliyor insanın. Bu Cuma günü onlardan birini kullanmak üzere Erdem Kıramer Makas kuaföre gideceğim mesela. Aklım Sortie'deki Brezilya restoranının menülerinde kalmadı değil. Bir de epilasyon ve masaj kampanyaları feci güzel görünüyor gözüme, ama nereye güvenebileceğime karar vermediğim için henüz o kategoriye bulaşmadım. Markafoni'de ev dekorasyonu ve kozmetik ile ilgili kampanyalar da itinayla takip ediliyor. Bu gidişle dalga geçtiğim ve sorunlu insanlar olarak etiketlendirdiğim alışveriş manyaklarından olmam işten bile değil. Sigarayı bırakmış insanım ben, bunlardan da kurtulabilirim! Hadi bakalım İmge, göster iradeni, önümüzdeki 10 gün boyunca indirim maillerine bakmak yok! :)
4 yorum:
İmge,
Bana biraz pahalı geldi bu "musafir"? Yani eyvalla, biz "ahanda bi tabak daha" konseptli kuponumuzla yedik, sömürdük uygun fiyata da, ne biliim.. Yani "dubb" ilk göz ağrısı olduğundan mıdır nedir?Herşeyiyle daha güzel gibi di mi?
kesinlikle bu indirim mailleri bizi dürtüyor,kim düşünmüş bilmiyorum ama ilk düşünen olmak isterdim ,güzel iş :)))
İmge,
Yıllardır merak ederim Hint yemeklerini ama 1 kere bile denemişliğim yok. Hatta en büyük hayallerimden biri de Hindistan'a gitmek, orada kadınlar ve çocuklarla çalışmak... Önceki hayatlarımdan birinde kesin oralarda yaşadım ama bakalım...
Bu arada o indirim kuponları karşısında benim de dilim 5 karış dışarı sarkıyor ve hepsini ama hepsini almak istiyoruumm. Fakat şimdiden elimde patlayan bir Zarifi Suzan Kardeş bileti var bile :)
Masaj sıradaki hedefim. Şöyle bir hamur kıvamına getirsin birileri artık beni!
Sevgilerimleeee
Dido'cum,
Haklısın aslında.. İso'yla da konuştuk onu, fiyatlar neredeyse Dubb'la aynı ama porsiyonlar %30 falan daha küçük olduğu için pahalı kalıyor. Bir de ortam açısından daha turistik bir yer olduğu için pek ısınamamış da olabilir misin sanki. Ama ortam, porsiyonlar, fiyat olarak toptan değerlendirirsek Dubb kesinlikle daha önde bence de..
Lifegoeson,
Kesinlikle süper iş. Tutacağı (zaten tuttu) ve sürekliliği garanti gibi görünüyor.
NzN,
Hazır sevgiliyle kendini gezip tozmaya vereceğin şu dönemde bir Sultanahmet planı yapıp, yemeği de Dubb'da yemelisiniz o zaman. Hint yemeklerini denemeye Dubb'la başla derim.
Diğer konuyla da ilgili şehir fırsatçıları da en çok kullanılmayan kuponlardan para kazanıyorlarmış biliyor musun? Hani spor merkezlerine yıllık üye olup toplamda 2 ay kullanmak gibi bir durum burada da geçerli demek ki. Kullanmadığımız kuponlar arttıkça, ellerimiz titrese de durdurmamız gerekecek kendimizi bir süre sonra. :)
Sevgiler..
Yorum Gönder