Geçen hafta sonu iki tiyatro oyunu izleme fırsatı bulduk. Bunlardan biri de geçen sene Tiyatro Kare tarafından sahnelenmeye başlanan Çelik Manolyalar adlı oyundu. 6 Kasım'da Profilo Kültür Merkezi'nde oynayacaklarını duyunca arayıp yer ayırttım. (Biliyorsunuz Biletix'i sevmiyorum, o yüzden alabildiğimiz her bileti gişelerden almayı tercih ediyorum.) Profilo'nun tiyatrolarında telefonla yer ayırtmanız ve oyundan bir gün önce -hatta 2 saat önce- almanız mümkün.
Daha önce Julia Roberts, Shirley Maclaine, Sally Field, Dolly Parton gibi oyuncuların rol aldıkları sevilen bir film olarak tanınan bu yapım Robert Harling tarafından kaleme alınmış. Türkçeye çeviren ve sahneye koyan isim Mehmet Ergen, genel sanat yönetmeni ise Nedim Saban.
Oyun küçük bir kasabada geçiyor. Kasabanın da kuaför salonunda. Haliyle burası tüm haberlerin, dedikodularun döndüğü yer.
Altı Çelik Manolya da buranın müdavimleri. Size onları biraz tanıtayım isterseniz. Shelby ve sürekli çekiştiği annesinden başlayalım mesela. Shelby rolünde geçen sezon Saadet Işıl Aksoy oynamıştı ve açıkçası Başka Dilde Aşk filmindeki performansını çok beğendiğim için kendisini sahnede de görmeyi çok istemiştim. Ama bu sezon kadroda olmadığı için aynı rolde Nilay Duru oynuyor (Ülkü Duru ile akrabalık var mı acep? Araştırılacak.). Başlangıçta bunu öğrenince üzülmüştüm ama bir yandan da Nilay Duru'nun oyunculuğunu tanıma fırsatımız oldu. Bence hayata pembe gözlüklerden bakan genç Shelby karakterine çok uymuştu. Kontrol manyağı sayılabilecek bir kadın olan annesi rolündeki Suzan Aksoy ve Nilay Duru'nun performansları bence bir numaraydı. Şimdiden uyarayım, öyle kızın havai tavırlarına ya da aralarındaki çekişmelerin komikliğine bakıp aldanmayın, sizi hüngür hüngür ağlatabilirler!
Kuaför Truvy rolünde Şenay Gürler var. O da çok başarılıydı (ve aynı zamanda çok da güzeldi). Yanında çalışmaya gelen Annelle kasabadaki yeni isimlerden biri ve altı çelik manolyanın en genci. Sorunlu kocasından kaçarak kendi ayaklarının üzerinde durabilmek için gelmiş bu kasabaya. Truvy'nin kuaföründe iş ve evinin garajdan bozma bölümünde ise bir oda bularak başlıyor oradaki yeni hayatına. Annelle'i Aslıhan Erguvan canlandırıyor. Suna Keskin kasabanın eski belediye başkanının dul eşi rolünde. Şen dul gibi görünse de onun da kendine göre bir sürü sıkıntısı var tek başına yaşam mücadelesi veren bir kadın olarak. Ve bir de ağır abla Quiser karakterini canlandıran Oya İnci var. Tanıdıkça onun da o sert görüntüsünün ve tavırlarının ardında kırılgan bir kadın olduğu ortaya çıkıyor.
Hepsi birbirinden hoş, çekici, neşeli ve yumuşacık görünen bu kadınların dertlerini, tasalarını, sağlık sorunlarını, ilişkilerinde yaşadıkları problemleri ve genel anlamda yaşama nasıl tutunduklarını görmek için bu oyunu izlemenizi öneriyorum. Narin, güzel ve capcanlı manolyaların yaşam mücadelesi sırasında çelik gibi sertleşmelerini ve dimdik ayakta durmayı başarırlarken yaşamın onlardan götürdüklerini hem takdirle hem de biraz burukluk duyarak izleyeceksiniz. Oyuncular çok iyi, kostüm ve dekor çok başarılı, hikaye çok etkileyici... Daha ne olsun? Bence kaçırmayın. Çelik Manolyalar, 20 ve 28 Kasım tarihlerinde Profilo'da, 12 ve 18 Aralık tarihlerinde ise Akatlar Kültür Merkezi'nde oynayacak. Sonraki ayları da Biletix 'ten takip edin ama biletlerinizi gişelerden alın. :)
Profilo gişe tel: 0-212-216 44 00
Akatlar Kültür Merkezi gişe tel: 0-212-351 93 82-83-84
İyi seyirler..
5 yorum:
Ben de bu oyuna gitmem diyordum, hatta bu hafta sonu NTV'de bsabah programına katıltılar, çok kadın kadına bir oyun gibi geldi, önyargılıydım.
Ama sen önerdiysen bir görmek gerek diye düşünüyorum İmge.
Detaylı yazınız gitmeyenler için gayet açıklayıcı olmuş.
İnsan ilişkilerini, insanın kendi iç çelişmelerini yer yer dramatik unsurlarla yer yer komediyle anlatan çok güzel bir oyun. Bu oyuna fazla beklentiyle gitmememe rağmen çok beğenmiştim.
Dışavurum,
Ben de Galenovic gibi beklentisiz gittim, ama çok beğendim. Tavsiye ediyorum. Ama kesinlikle kadın ağırlıklı bir oyun..
Galenovic,
Katılıyorum. Ben de beklentisiz, hatta Saadet Işıl Aksoy olmadığı için biraz da üzülerek gittim, ama çok beğendim..
öyle güzel anlatmışsınızki,gitmek için büük bir istek duydum.paylaşımınız için teşekkürler,sevgiler
Mehtap,
Rica ederim. Umarım güzel bir yerden bilet bularak izleme fırsatınız olur. Sevgiler..
Yorum Gönder