Av Mevsimi

Yavuz Turgul ve Şener Şen ikilisinin; Cem Yılmaz ve Çetin Tekindor gibi ailecek bayıldığımız ve her rolde, her projede izlemekten keyif alacağımız iki ismin; Okan Yalabık, Rıza Kocaoğlu ve Bartu Küçükçağlayan gibi tiyatro kökenli müthiş genç oyuncuların bir araya geldiğini duymamızla birlikte Av Mevsimi için vizyona girdiği ilk gün yer ayırtmak şart oldu. Cuma günü Astoria'da izlediğimiz filmi ben beğendim. Hem de polisiye olmasına rağmen. (Bu arada en sevdiğimiz Cinebonuslardan biri olan Astoria Cinebonus'a yürüme mesafesinde olduğumuz için kocam ve ben yeni evimizi de bir kez daha beğendik, ama bu apayrı bir konu.)

Film öldürülen bir genç kızın katilini bulmaya çalışan üç polisin etrafında dönüyor. Bunlardan biri Avcı lakaplı, yılların deneyimli polislerinden, emekliliği yaklaşan Ferman (Şener Şen). Diğeri Deli lakaplı, gerçekten de deli dolu bir Karadenizli polis memuru olan ve Ferman'ı ağabeyi ve hatta babası gibi gören İdris (Cem Yılmaz). Ve sonuncusu ise bu ikiliye katılan çömez memur adayı, henüz kan, barut ve ceset kokularına karşı bağışıklık kazanamamış, katılaşamamış genç antropoloji mezunu Hasan (Okan Yalabık). Bu muhteşem üçlü arasında oyunculuk olarak kim ön planda diye sorarsanız tartışmasız Cem Yılmaz diyeceğim. Usta oyuncu Şener Şen için ise Kabadayı filminde yaptığım yorumu tekrarlayacağım: başarılı ama aynı! Sıfır risk, denenmiş ve onanmış roller! Onu farklı bir karaktere bürünmüş halde izlemeyi çok isterdim. Ama dediğim gibi Cem Yılmaz bir harikaydı. Deli İdris'in hakkını onun dışında başka biri veremezmiş gibi geliyor hatta şimdi düşününce. O deliliği film boyunca hem içimi ısıttı hem de sinirlendirdi beni ama her iki durumda da bayıldım kendisine.















Bu üçlü dışında bir de Adanalı zengin iş adamı Battal Çolakzade rolünde bir Çetin Tekindor gerçeği vardı ki tam ağız açık izlemelik. Zaten filmin hiçbir şeyini beğenmeseydim bile sırf Battal ve İdris karakterleriyle tanıştığım için memnun ayrılırdım salondan. Çetin Tekindor her zamanki gibi oyunculuğunu konuşturmuş bu filmde de. Bakışlar, duruş, tavır, konuşmalar... Çetin Tekindor gitmiş, yerine her şeyiyle Battal Çolakzade gelmiş sanki! Genç oyunculardan ise favorilerim daha kısa rollerine rağmen Rıza Kocaoğlu ve Bartu Küçükçağlayan oldu. Okan Yalabık da çok başarılıydı.














Katilin kim olduğunu rahatlıkla anlayabileceğiniz bir cinayet hikayesi var ortada. Filmi yarıladıktan sonra katilin öldürme nedenini de çözüyorsunuz. Harika bir müzik eşliğinde bir ormandaki görüntülerle başlayan hikaye, aynı yerde hazin bir şekilde sona eriyor. Bence filmin en başarılı yanı hikaye kadar karakterlerin de çok iyi anlatılmış olması. Karakterlerin hepsinin iç dünyasına ve yaşamlarına dair fazlasıyla bilgi sahibi oluyorsunuz. Çekimler güzel. Deli İdris'in teşkilattan emekli olan bir polisin vedasında Hayde eşliğinde herkesi coşturduğu sahne muhteşem. Filme muhteşem bir film diyebilir miyiz? O kadar da değil! Ama "iyi ki izlemişim" dediğim filmlerden biri oldu benim için.

Kısacası emeği geçen herkese "ellerinize sağlık" diyor ve teşekkür ediyorum. Bu kez alkışlar Av Mevsimi ekibine gidiyor. Siz de kaçırmayın, mutlaka izleyin!

İyi seyirler.

(Not: Görselleri gencsinema.com'dan aldım.)

7 yorum:

Falcon Moon dedi ki...

Kesinlikle katılıyorum İmge'cim. :))

mehtap dedi ki...

İmgeciğim merhaba, bende merak ediyordum.Newyorkta beş minareyi izlemeye gittiğimizde reklamı yapılıyordu.Fırsat bulabilirsem izlemek isterim.Ama bu polisiye konular birbirinin aynı galiba....

NzN dedi ki...

ben de haftasonu izledim...
hasta yatağında kızını gördüğüm anda bütün hikayeyi anlamış olmama rağmen sonuna kadar keyifle izledim. belki bir parçacık daha kısa tutulabilirmiş ama yine de sıkmadan izletiyor film kendini sonuna kadar...
Hayde sahnesinde içim coşku ile doldu taştı...
uzun zamandır sinemada türk filmi izlememiştim. bu filmden iyi ki sinemada izlemişim diye çıktım. evde seyretseydim aynı keyfi almaz, acımasızca neden bu kadar şişirilmiş derdim sanırım.
okan yalabık'ın enerjisine ve karizmasına hayranım zaten. dediğin gibi cem yılmaz da karaktere cuk! oturmuş. zaten güzel gülen insanların da güzel insanlar olduguna inanarım ben :)
güzel olmuş, güzel...

sevgilerimle!

Imge dedi ki...

Ayşe,

40 filmi n'oldu bu arada? Feci kaçırdık sanırım, değil mi?

Mehtap,

Emniyet teşkilatının çözmeye çalıştığı konular genellikle aynı olduğu için polisiye filmlerin konuları da aynı olabilir mi dersin? :) Eh, haliyle en ilgi çekeni de cinayet tabi! Ama adam gibi bir seri katilimiz yok, o da büyük eksik! :) Sevgiler..

NzN,

Dediğin gibi biraz daha kısa olabilirdi ve evde aynı keyfi vermezdi bu film. "Güzel gülen insanların da güzel insanlar olduguna inanırım" düşüncene de aynen katılıyorum. Hatta böyle yazınca birden şaşırdım ve daha önce böyle bir muhabbet geçmiş miydi aramızda diye düşündüm, çünkü aynı kelimelerle defalarca söylemişliğim vardır bu cümleyi..:) Cem Yılmaz'ın da güzel gülenlerin bir numaralısı olduğunu söyleyebiliriz sanki, ne dersin..:)

Sevgiler..

NzN dedi ki...

ahaha yok canım daha önce böyle bir konuşma geçmedi ama bu cümle benim sloganım gibidir. severim gülen insanları.
zaten ben de cem yılmaz için söylemiştim bu lafı. fakat burada okan yalabık'ı da dahil etmek isterim zira hoş gülenlerdendir bence kendisi :)

bak sana da güzel güzel, kocaman kocaman gülüyorum buralardan:)))

Imge dedi ki...

Nzn,

o zaman biz de, yani otuz iki dişim ve ben, karşılık veriyoruz sana buradan. :)) Akşam akşam iyi geldi bu gülüşme olayı valla, sağolasın..:)

Adsız dedi ki...

bu filmi sinemada izledim cok guzeldi ya şener şeni kutluyorum rolünden ötürü av mevsimi izleyin mutlaka...