İki Kitap

Kemik Bey ve Willy'nin hikayesi olarak başladı, Kemik Bey'in Cal ve Parlak adlarını alarak Henry ve Jones ailesiyle yaşadıklarıyla devam etti. Çoğu zaman içimi parçaladı ve hüzünlendirdi. Zaman zaman zaten çok sevdiğim köpek cinsine karşı sağlıksız bir bakış açısı geliştirerek insanmış gibi bakmama neden oldu. Yer yer umutlandırdı da ama hikayenin sonuna geldiğimizde darmadağın yaptı beni Timbuktu. Kemik Bey'i Timbuktu'ya yollamanın acısı içime oturdu hatta. Tam da her şey yoluna girmişken, tam da biraz rahat etmişken, Willy'yle sürdüğün yaşamdan çok daha farklı yaşamlar olduğunu görüp ufkun açılmışken değdi mi ha vaktinden önce Timbuktu'ya göçüp gitmene? Ne gerek vardı bu kadar duygusal, duyarlı ve düşünceli olmaya Kemik Bey'ciğim? Neyse, kısacık ve trajik bir birliktelik yaşamış olsak da seninle tanıştığıma kendi adıma çok sevindim. Paul Auster eksiklerimi tamamlamaya da kaldığım yerden aynen devam!













İkinci kitap ise dil emeği göz nuru kendi çevirilerimden biri: Yeni Bir Sen. Yazarı Nicola Cook ve tahmin edebileceğiniz üzere bir kişisel gelişim kitabı. Kapağındaki huzuru bulmaya çalıştığını sandığım gergin kadından hiç hoşlanmasam da tavsiye edebileceğim bir içeriğe sahip olduğunu söyleyebilirim. Ama elbette tür olarak herkese rahatlıkla tavsiye edebileceğim bir kitap değil. Bu konular ilginizi çekiyorsa ve değişime hazırsanız alabileceğiniz, ayakları yere basan bir kitap olduğunu söyleyebilirim.

Şimdi spora gitme zamanı!Size güzel bir hafta sonu diliyorum. Bu soğuk havalarda yapılabilecek en güzel şeylerden biri kitabınıza gömülmek olduğuna göre önerilerimi değerlendirmeyi düşünebilirsiniz belki..:)

Haftaya görüşürüz...

2 yorum:

Begüm dedi ki...

Timbuktu iilginç bir kitaba benziyor bende alıp okuyayım ...

Imge dedi ki...

Begüm,

Tavsiye ederim.. Oku bence de.. Sevgiler..