"Zorla Güzellik" Olur Mu Dersiniz?

Muhteşem ikili Defne Halman ve Engin Hepileri'yi bir kez daha sahnede birlikte izlemenin haklı sevincini yaşıyorum sevgili okurlarım. :) Kendileriyle ilk buluşmamız için buraya bakabilirsiniz. Cumartesi akşamı saat 20:00'de Kenter Tiyatrosu'nda genç oyuncu ekibinin sahneye koyduğu Zorla Güzellik adlı oyunu izledik. Benim için bu sezonun en keyifli oyunlarından biri olduğunu söyleyebilirim (sanırım bir diğerini de bu hafta sonu izleyeceğim. Sürpriz!)).

Neil N. LaBute’un 2008 yılında seyirci karşısına çıkan oyunu sonrasında yüzün üzerinde performans yapan oyununu Türkiye'de de bu muhteşem ekip oynuyor. Oyuncuların hepsi çok başarılı. Elbette Steph ve Greg çifti olarak daha ön plana çıkan Defne Halman ve Engin Hepileri daha da başarılı. Hatta ben bir adım daha ileri giderek Engin Hepileri'ye (rolüne duyduğum sempatinin de etkisiyle sanırım) daha da hayran kaldığımı söyleyeceğim. Hele o son sahnede Steph'le son buluşmalarında ayrılmadan önce elini dudaklarının önüne siper ettiği ve Steph'in gidişinin ardından yutkunduğu sahnedeki halini gördüğümde içim eridi. Yani gerçek Steph olsam dışarıda bekleyen o spor arabalı ne idüğü belirsiz herifin arabasına biner binmez hüngür hüngür ağlayabilirdim "ben ne halt ettim" diye. :)
















Oyunda bir çiftin uzun süreli ilişkisi üzerinden güzellik algısının (ve belki de dayatmasının) insanı ne gibi zorluklara maruz bıraktığı anlatılıyor. Aslıhan Gürbüz ve Gökçer Genç'in canlandırdıkları Carly ve Kent ikilisi sayesinde de kadın/erkek dayanışması, samimiyet, dürüstlük, iyi niyet, ikiyüzlülük gibi kavramlar da sorgulanıyor. Şimdi düşünün bakalım: bir kadınsınız ve uzun süredir birlikte olduğunuz kişi, erkek arkadaşıyla geyik muhabbeti yaparken şirketlerinde yeni işe başlayan bir kız için "güzel" sıfatını kullanıyor. Sorun yok değil mi? Buraya kadar her şey normal. Olabilir elbette. Ama ardından sizden bahsederken "sıradan" sıfatını kullanırsa her şeyin hâlâ normal olduğunu düşünür müsünüz?! İşte Steph, Greg'le ilişkisinde bu durumu yaşıyor ve bunun normal olduğunu hiç düşünmüyor! Hatta çıldırıyor, ortalığın tozunu attırıyor ve ilişkileri bir çıkmaza giriyor. (Bu arada İso'cum beni deli dumrul Steph karakteri ile özdeşleştirirken ben de olgun ve mantıklı Greg karakterini İso'cuma pek benzettim. Sonumuz benzemesin, diyerek parantezi kapatıyorum.) Bu sırada ne tuhaf ki karısına her fırsatta güzel sözler söyleyen Kent ile "sıradan" lafını arkadaşına anında yetiştiren Carly'nin ilişkisi de bir yandan büyük bir değişim geçiriyor. Ama belki de onlar çizdikleri o maskeli olumlu tabloyu bozmamak için her türlü küçük düşürücü, sıkıcı ve mutsuzluk veren şeye katlanmaktan gocunmayan o etrafımızda yüzlercesini gördüğümüz çiftlerden biridir ve bu değişim de onlar için yaşamın sıradan olaylarından biridir işte...

Bence bu kadarcık bilgilendirme gayet yeterli. Kültür ve sanat dostu Efes Pilsen sponsorluğunda sahnelenen Zorla Güzellik'i kaçırmayın derim. Biletler çok sevgili MyBilet'imizden alınabiliyor. Ocak ayı programı belli olmuş ve biletler satışa çıkmış. Önlerde çok güzel yerler varlar. Hadi bakalım, burada zaman kaybetmeyin artık. Dooğru sanal gişeye!

İyi seyirler..:)

9 yorum:

Saadet Topçu dedi ki...

merhaba bloğunuzdaki tiyatro film kitap tavsiyeleri ne kadar çok, tebrik ederim

Imge dedi ki...

Saadet Topçu,

Teşekkürler.:) Sevdiğim etkinlikleri elimden geldiğince takip de etmeye çalışıyorum ama neler neler kaçıyor bir yandan da... Yetişmek mümkün değil, ama durumum da hiç de fena sayılmaz bence de..:)

Sevgiler.

Dışavurum dedi ki...

İmgeciğim sana çok çzeniyorum bu aralar. Ne güzel etkinlikler içindesin sürekli.
Gıpte ve mutlulukla izliyorum. yorumların benim için önemli.

(Bunu düünerek yorum bölümne tıkladım bir baktım Saadet de aynı şeyi düşünmüş :) Aklın yolu bir mi demeli bilmiyorum? :) Saadet sen de az etkinlik için de değisin bu arada seni de çok severek takip ediyorum. Sevgiler ikinize de...)

Imge dedi ki...

Sedacım selam,

Şu an hangi aşamadasınız bilmiyorum ama taşınma olayı gerçekten insanı her türlü aktiviteden koparıyor. Ama eminim çoğu gitmiş azı kalmıştır artık işlerinin (zaten taşındınız değil mi?) ve senin de kendini etkinlikten etkinliğe atma zamanın yakındır..:) En kısa zamanda kayıp zamanı telafi edersin bence..:)

Bu arada Saadet'in ismine tıklayınca blogu açılmadı ama bir de Google'dan bulmaya çalışayım. Demek o da bir etkinlik canavarı, o zaman hemen tanışmalıyım bloguyla..:)

Sevgiler..

Dışavurum dedi ki...

Benim blogun sağ taraffında var onun da sitesinin linki.Etkin haberci.

Adresi de bu : http://saadettopcu.blogspot.com/

Biz taşınma işlerinin tamamına yakınını halletik ohhhh, hazırım artık gezmeye tozmaya :)

Imge dedi ki...

Harika! Bir kez daha söylemekten zarar gelmez: güle güle oturun ve uğur getirsin yeni eviniz..:) Bu arada ekledim Saadet'in blogunu da listeme..
Sevgiler..

Saadet Topçu dedi ki...

Bende geri geldim :)

İkinize teşekkür ederim, aynı telden çalan blogçularla tanışmak güzel, paylaşımlar benim için çok önemli.

Bu arada bende taşınıyorum yakın zamanda, yoğunluğum çok arttı ama gezmekten kendimi alıkoyamıyorum sanırım :)(İmge ye yetişmek mümkün değil tabi )Herkes evinde mutlu otursun, yollarda huzurla gezsin.

Imge dedi ki...

Saadet,

Taşınmayla ilgili olarak sana da kolay gelsin. Bence en keyifli yorgunluk ve yoğunluk, o yüzden tadını çıkar.:) Yeni eviniz hayırlı ve uğurlu olsun!!

İyi hafta sonları..

Saadet Topçu dedi ki...

Teşekkür ederim gerçekten keyifli bir yorgunluk oluyor benim için. Bol gezmeli hafta sonları