Denedim Beğenmedim

Ara sıra beğendiğim ürünlerle ilgili yazılar yazdığımı biliyorsunuz. Sırada deneyip beğenmediklerim var...

Öncelikle Tchibo'nun hemen her şeyini beğenen ve ürünlerinin kalitesine inanan biri olarak kahvelerinin de çok iyi olduğunu duydum ve yıllardır büyük bir aşkla bağlı olduğum Nescafe Gold'um bitince bu kez Tchibo'nun Gold'unu almaya karar verdim. Ama o da ne? Tchibo'nun bu kahvesi beni eski günlere götürdü. Hani eskiden  markasının ne olduğunu bilmediğimiz çayların, kahvelerin ve keklerin ikram edildiği otobüs yolculuklarında içtiğimiz ve minicik bir kağıt bardakta ve yarım bardak sunulmasına rağmen zoraki bitirilen çamurumsu kahveler vardır ya, işte bir anda onların tadı geldi ağzıma. Tamam, belki biraz abartıyorumdur ama gerçekten bu kadar kötü bir tat beklemiyordum. Tchibo'ya kahve notu olarak sıfır veriyorum! Geri kalan ürünlerini sevmeye devam!

İkinci hayal kırıklığım ise Body Shop saç bakım ürünlerinden biriyle ilgili. Rainforest serisinin haftada bir uygulanması önerilen besleyici bakım kreminin hiçbir olumlu etkisini göremediğim gibi her uygulama sonrasında saçlarımın keçeleştiğini fark ediyorum. Henüz üç uygulama yaptım. Bir deneme daha yapacağım ve aynı sonucu alırsam direkt fırlatıp atacak ve bir daha da Body Shop'ın saç ürünlerinden almayacağım. Ama vücut kremleri, dudak parlatıcıları ve ev kokularını kullanmaya devam!

Bir de ürün değil de beğenmediğim mağaza elemanlarından bahsedeyim yeri gelmişken. English Home ürünlerini çok seven ve Metrocity'deki kocaman mağazasının en albenili mağazalarından biri olduğunu düşünen bendeniz ne yazık ki ayaklarım geri gide gide oraya uğruyorum. Mağaza müdür olduğunu tahmin ettiğim suratsız Z. Hanım ile kafası iyi gibi sürekli aptal bir sırıtışla dolaşan ve aklı başka yerlerde gibi sizi dinlemeden yüzünüze bakan U. Bey yüzünden en son verdiğim siparişimi de alır almaz bir daha oraya uğramayacağım. Siparişimi alır almaz da mağazaya isimleriyle birlikte şikayetimi bildiren bir e-posta yollayacağım için burada kısaltma kullanmayı tercih ettim. Neyse ki Pazar günü çok beğendiğim bir ürünle ilgili siparişimi gayet ilgili ve güleryüzlü Sema Hanım aldı da sinirlerimi bozmadan mağazadan çıkabildim. Güzel ürünleri olan bir firmanın satış elemanlarının sabotajına uğramasını hiç içime sindiremiyorum. O yüzden de böyle kendini bilmez satış elemanlarını üst yönetime bildirmenin de müşteri olarak sorumluluğumuz olduğunu düşünüyorum.

Reklamın İyisi Kötüsü kategorisinde bu kez kötüler vardı. En kısa zamanda iyilerle karşınızda olmak dileğiyle..

8 yorum:

ruhdagı dedi ki...

Kahve konusunda katılıyorum :)

Saç bakım ürünü hep heveslenip aman şimdi zamanım yok diye ertelenen bir lüks benim için. Hep heveslenirim hiç alamam :)

Body Shop benim için hamilelikte kullandığım kakao özlü vücut kremyle özel bir yere sahip. Duş jeliyle beraber kullanmıştım. Onun kokusu hep hamileliğimi hatırlatıyor :)

English Home'un bütün ürünleri çok güzel ama ben Metrocity'de olan mağazaya hiç gitmedim. Tipleri görmedim ama tahmin edebiliyorum :)

Son siparişin neydi merak ettim doğrusu :D

Sevgiler.

Dışavurum dedi ki...

Bir de English Home'da (Palladium'daki) seyirlik perde var, seçiyorsun beğeniyorsun 1 saate, kasaya gidip sipariş vereceğinde 'satmıyoruz onları' manalı bir açıklama ile karşılaşıyorsun :)
Stoklarında o model var mı, yok mu bilgileri yok.
İlginç...

Imge dedi ki...

Ruhdağı,

Saç bakımını benim de düzenli yaptığım söylenemez, ama haftada bir uygulanacak kremlerden alır aklıma estikçe spora giderken yanımda götürüp yaparım işte.. ne kadar işe yarıyorsa artık..:) Ama bundan sonraki denemem John Frieda olacak. Şampuanları çok iyi çünkü.

English Home'dan da binbir zorlukla perde siparişi verdim.. Alabileceğim günü iple çekiyorum. Aşağıda Seda da aynı konuya değinmiş zaten.. Şimdi onun yanına gidiyorum..:)

Sevgiler..

Seda,

Aynı yollardan geçmiş biri olarak seni çok iyi anlıyorum. Ve azimle birkaç defa gittikten sonra istediğim perdeyi bulup siparişini verdim. Ya da beni başlarından atmak için öyle dediler.:) Bir hafta içinde durumu anlayacağız. Ama beğendiğin bir şeyler varsa bir deneme daha yapabilirsin. Bence kartelaları mağazalarda görücüye çıkardıklarında hazır değillerdi bu perde işine, yeni yeni hazır oldular galiba.

Sevgiler..

serpil dedi ki...

İmge merhaba,
Body Shop Grapeseed Glossing Serum ve Poppyseed Reviving Mask uzun süredir kullanıyorum ve çok iyi geldi saçlarıma. Bir de %50 indirimde sadece kokusu için aldığım Satsuma el kremi de oldukça iyi.
John Frieda'yı kuaförde gördüm bilmediğim için almadım, demek güzel o da.
Denedim yazılarını çok seviyorum.
Sevgiler : )

Imge dedi ki...

Serpil,

Bodyshop el ve vücut kremlerinin kokusuna zaten bitiyorum (ki o kadar belirgin kokulu kremleri sevmememe rağmen). John Frieda'nın da kıvırcık saçlar için şampuan ve saç kreminden memnun kaldım ama henüz bakım kremini denemedim. Onu da bilahare yazarım artık..Denedim yazıları çok faydalı oluyor değil mi? Mesela benden önce birileri Tchibo kahve deneyip yazsaydı, ben bu eziyeti çekmezdim işte..:)

Sevgiler.

Ful yaprakları dedi ki...

ben daha o markanın kahvesini almadım ama bu yazıdan sonra pek de almayı düşünmem açıkçası,
paylaşım için tşk ederim :)

chido dedi ki...

İmgecim sergiyi henüz gezmedim ama gezilecek sergiler arasında yerini koruyor, mutlaka göreceğim..Body Shop ürünleri uzun zaman önce kullanmayı bıraktım. Tchibo'nun Gold'unu bilmiyorum ama ben ara sıra Brazilian Mild, Guatamela Medium gibi kahvelerini seviyorum. Yeni çekilmiş taze kahve kokusu her zaman hoşuma gidiyor yada belki ben daha çok yumuşak içimli kahve sevdiğimdende hoşuma gidiyor olabilir :) Cumartesi görüşüyoruz di mi?

Imge dedi ki...

Ful Yaprakları,

Sakın alma! :)

Chido,

Body Shop'ı bırakma nedenini bilahare alacağım senden.. Tchibo'nun mağazalarındaki kahve kokusunun cezbediciliği ve bir de gold kahvesiyle ilgili kimden duyduğumu hatırlamadığım bir olumlu yorum yüzünden aldım ama ben de ama cık, içilecek gibi değil!

Cumartesi hâlâ belli değil bizim bu arada.. Bir misafir ayarlaması yapacağız ve gelmeye çalışacağız ama henüz netleşmedi. Umarım gelebiliriz diyorum..

Sevgiler..