33 Biterken

İnsanın canı her zaman parti havasında olmayabilir değil mi? Bu kez de böyle oldu işte. İso'cumun dün akşam kutlama için yaptırdığı rezervasyonu iptal ettirdik doğum günü çocuğu olan benim isteğim üzerine. Hava buz gibi, karanlık, kasvetli... Evimiz sıcacık, bize hâlâ yeni, İso'cumlu... Bu kez böyle geldi içimden işte.. Evimin ve İso'cumun tadını çıkarmak mırıl mırıl.. "Bize kutlama bahanesi bol" dedim, "başka zaman çıkarız yine. Bu hafta şöyle sarmaş dolaş yayılalım evimizde, tüm gün salaş ev giysilerimizle, filmler izleyelim, öğlen şarap içelim, uyku bastırınca gün içinde yatağımıza gidelim, kitap okurken uyuyakalalım, kalkıp yemek ısmarlayalım, akşam yine içmeye başlayalım bir film eşliğinde, plak dinleyelim, falan filan..." 33'ümü devirdiğim bu günlerde böyle bir ruh haliyle böyle bir kutlama istedim kendime. Ve yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Pazar gününün tek farkı eve gelen çiçeğim oldu.


Ve ben çok mutluyum, çok şanslıyım hayatımın her gününü kutlama tadında yaşattığı için bazen özel günlerde "kutlama istemiyorum" şımarıklığı yapmama olanak tanıyan muhteşem bir adamla birlikte olduğum için. Yeni yaşıma tuhaf bir ruh haliyle de olsa yine onun sıcaklığında girdiğim için. Farkındayım bu bir "Happy Birthdaay!!" yazısı değil, daha çok "..ellerim büyüdü avuçlarında, bir tek İso'cum olsun, bana bişey olmaz..." yazısı oldu. Ama n'apayım, bu 27 Şubat'ta içimden gelen budur.


(İzninizle bu yazıyı yoruma kapatıyorum. Yine de yeni yaşımı içtenlikle kutladığınızı duyar gibiyim. O yüzden çok teşekkürler! :) )