Beyoğlu Turu

Dün yine Gizem'le buluşup bu kez uzun zamandır gitmediğimiz Beyoğlu'nda ne var ne yok diye bir bakalım dedik. Uzun zamandır inşaat halinde olan Demirören AVM açılmış ve bence güzel olmuş. Beyoğlu'nun tarihi dokusuna gayet uygun şekilde restore edilip yenilenmiş binanın dışındaki sokak lambalarına da bayıldım. Fransa'da bir alışveriş merkezi havasındaki binanın henüz tamamı dolmamış, ama oraya alışveriş merkezi yapılır mı diye yanından geçtiğim her seferinde söylenen bendenizin bile şimdiden içimin ısındığını söyleyebilirim. Unutmayın, Demirören AVM'nin içinde iki katlı Virgin de var!

Bu arada yolunuz Beyoğlu'na düşerse YKY Kültür Merkezi'nde Bir Usta Bir Dünya: Mengü Ertel - “Tepe tepe kullanıyorum hülyalarımı” adlı sergiyi gezebilirsiniz. Geçenlerde programında sergiden bahseden Emre Kongar'dan bu sergiyi duyan babam sayesinde haberdar olduğum bu etkinlik sayesinde inanılmaz yaratıcı bir ustayla da tanışmış oldum. Grafiker, tasarımcı, sanat yönetmeni, reklamcı ve tiyatro dekoratörü olan sanatçının sekseninci doğum ve on birinci ölüm yıldönümü anısına düzenlenen sergide hazırladığı afişler, logolar, kitap ve dergi kapakları, illüstrasyonlar, serbest grafik çalışmaları, iç mekan süslemeleri ve tiyatro dekorları görülebilir. 1998’de devlet sanatçısı unvanını alan Mengü Ertel, TRT tarafından gerçekleştirilen 180 programı aşkın “Cumhuriyete Kanat Gerenler” yapımının da sunuculuğunu yapmış. En son sergisini 1999’da Dolmabahçe Kültür Merkezi’nde Büyültmeler adı altında gerçekleştiren sanatçı son günlerine kadar üretmeyi sürdürmüş. On parmağında on marifet olan bu kadar yaratıcı bir isime ancak gıpta edilebilir. Aşağıda hem sanatçının resmini hem de tasarladığı afişlerden ve kitaplardan birkaç örneği görebilirsiniz. Çok daha fazlası ise Beyoğlu Yapı Kredi Kültür'de sizleri bekliyor.


Biraz sohbet biraz alışveriş molası sonrasında Gizem'le ayrılmadan önce Fransız Kültür Merkezi'ne de uğradık. Kadınlar Günü'nün ardından 9 Mart'ta burada açılan ve 15 Nisan'a kadar devam edecek olan Özgür Kadınlar fotoğraf sergisini merak ediyordum. Fransız fotoğraf sanatçısı ve aynı zamanda sosyolog olan Marie Ozanne’ın çağdaş Türk kadını üzerine gerçekleştirdiği bir fotoğraf sergisi bu. Kişisel başarılarının yanı sıra kadın hakları ve kadının toplumdaki yerinin iyileştirilmesi için de mücadele veren 17 kadınla gerçekleştirilen bu çalışmada Türkiye’nin modernleşme sürecinde kadının oynadığı rolün önemini vurgulayan Marie Ozanne, 2009 yılında başladığı bu proje ile kariyerlerinde en ön saflarda yer alan birçok Türk kadını ile bir araya gelmiş. Bu sergide yer alan portreler arasında Leyla Alaton, Serra Yılmaz, Zeynep Göğüş, Nilüfer Göle ve Mor Çatı Derneği Koordinatörü Zelal Yalçın gibi isimler bulunuyor. Fotoğraflar birbirinden güzel ama çok aydınlık bir alanda olduğundan camlar parlıyordu ve fotoğraflarını çekemedim. Ancak aşağıdakileri buraya koymaya değer buldum ki yine de aralarından bir tanesinde arka planda fotoğraf çeken benim gölgemi görebilirsiniz. :)


Bu keyifli Beyoğlu turunu da Bambi'de birer bardak taze sıkılmış meyve suyu içerek kapattıktan sonra önümüzdeki planlara hazırlanmak üzere evlerimize dağıldık. Dün kendini yavaş yavaş belli eden boğaz ağrım ise bugün iyiden iyiye bana meydan okumaya başladı. Portakal suyuna, vitamine güvenerek antibiyotiğe ve yatağa düşmeye karşı direnmeye devam ediyorum! Hafta sonu geliyor, sinir etme beni, aloo! Sana diyorum sağ bademciğim! Geldiğin gibi gitmen için sana 24 saat süre veriyorum. Sonrasında olacaklara karışmam ona göre! Tersim çok pistir benim, hatırlatayım!

Hiç yorum yok: