Gelelim nerede olduğuma. Salı sabahı Pazar akşamına kadar kalacağımız Milano'ya geldik. Milano Malpensa Havaalanı'nda indik ve bizim Havaş servislerimiz gibi hemen dışarıda bekleyen Malpensa Shuttle otobüsleriyle Central Station'a geldik. Tek yön fiyatının 7,5 EURO, gidiş-dönüş fiyatının ise 12 EURO olduğunu ve yolculuğun 1 saat sürdüğünü de bilgi notu olarak ekleyeyim. Dönüş biletini daha sonra istediğiniz zaman kullanabiliyorsunuz. Otelimizin buraya çok yakın olduğunu biliyorduk. Elimizde Milano haritasıyla düştük yollara, İtalyanların yönlendirme ve harita konusundaki müthiş (!) becerilerinin yetersiz kaldığı durumlarda da İso'cumun GPRS'i girdi devreye ve 10 dakika içinde otelimizi bulduk. Hotel Sempione 3 yıldızlı bir şehir oteli. Hemen yanında metro durağı var. Maksimum 15 dakika yürüme mesafesinde de tren istasyonu. Yani her yere ulaşım kolay. Kahvaltısı yurtdışındaki birçok üç yıldızlı otelden daha iyi. Çalışanları güleryüzlü ve ilgili. Tertemiz ve fiyatı da makul. Daha ne olsun diyenler Booking.com'dan yerlerini ayırtabilirler.
Otele eşyalarımızı bırakıp attık kendimizi Milano'nun sıcak ve güneşli havasına. İlk iki gün Milano'da olacağımız için iki günlük sınırsız ulaşım kartı aldık. Bu kartları gazete büfelerinden veya metrolardaki makinelerden alabilirsiniz. Tekli biletler 1 EURO (75 dak. kullanım süresi var), günlük biletler 3 EURO ve iki günlük ise 5,50 EURO. Başka alternatifler de var ama biz nasılsa her yerin altını üstüne getireceğimizi hesap ederek iki günlük bilet ile açılışı yapalım dedik..
İlk durak Milano'nun merkezi olan Duomo Meydanı. Burada dünyanın en büyük Katolik kiliselerinden biri olan Duomo Katedrali (veya Milan Katedrali olarak da geçiyor) bulunuyor. Tepesindeki Altın "Madonnina" 1769'dan itibaren şehrin sembolü olarak kabul edilmiş. İçiyle ve dışıyla buraya dini ihtişam örneklerinden biri diyebiliriz.
Duomo Meydanı'ndaki diğer iki önemli yapı ise Katedral'in sağında bulunan eskinin Kraliyet Sarayı, bugünün kültür ve sanat merkezi olan Palazzo Reale ve solundaki Galleria Vittorio Emanuele II adlı tarihi alışveriş merkezi. 1861 yılında tasarlanıp, 1865-1877 yılları arasında inşa edilen bu yapının mimarı Giuseppe Mengoni'nin trajik bir öyküsü var ne yazık ki. Çünkü İtalyan mimar eserinin tamamlandığını göremeden binanın cam çatısından düşerek ölmüş. İçeride birbirinden şık mağazalar ve restoranlar olan bu etkileyici alışveriş merkezi Duomo Meydanı ile Scala Meydanı'nı da birbirine bağlıyor.
Buradan çıkmadan önce yapmanız gereken bir şey daha var. Önce tam ortada, zeminde yer alan boğa mozaiğini buluyorsunuz (sol üst). Boğanın malum yerlerinin yerinde yeller estiğini, onun yerine bir oyuk oluştuğunu görüyorsunuz (sağ üst). Sonra topuğunuzu o oyuğa getirip, içinizden bir dilek tutup, üç tur dönüyorsunuz (İmge & İso için bkz. sol alt ve sağ alt resimler). Tuttuğum dileklere göre bu yaz hiç yerimde oturmadan gezmem gerekiyor, bakalım boğa bana yardım edecek mi? :)
Bir kapısından girdiğiniz alışveriş merkezinin diğer kapısından çıktığınızda karşınızda Scala Meydanı'nı (Piazza della Scala) ve kocaman Leonardo da Vinci heykelini görüyorsunuz. Leonardo, yüzünü meşhur La Scala Tiyatrosu'na (Teatro alla Scala) doğru dönmüş. Milano programını yaparken La Scala'nın programını da incelemiştim, çünkü birçok gösteriye haftalar ya da aylar öncesinden bilet almak gerekiyor. Ama biraz hayal kırıklığına uğramıştım, çünkü bizim orada olduğumuz hafta boyunca bilinen klasiklerden hiçbiri oynamıyordu. Jewels adlı bir bale vardı (ve eminim orada oynayan bir bale de güzeldir) ama şahsen sayılı günde bu riski alamadık. Program ve biletler için buraya bakabilirsiniz. Gösteri izleyemesek de içini görelim diyerek daldık içeriye. Yetişkinler için bilet fiyatları 5 EURO. İçeride fotoğraf çekemiyorsunuz. Neler göreceğinize gelince: oyunların olduğu binlerce kitap, kostümler, maskeler, kılıçlar gibi dekor parçaları, Maria Callas gibi ünlü sanatçıların portreleri, Giuseppe Verdi ve Franz Liszt'in çalmış olduğu piyanolar (Liszt'in piyanosu hâlâ çalıyormuş ve bazı özel konserlerde kullanılıyormuş), Verdi'nin saçları, çeşitli sanatçıların nota kağıtları, vs. İlginizi çekiyorsa burayı da mutlaka görmelisiniz.
Bence ilk gün için bu kadar gezme yeter. Artık Duomo Meydanı'nda güvercinlerin üşüştüğü çeşmenin basamaklarına oturarak bir dondurma molası verebiliriz. :)
Sırada Sforza Kalesi ve müzesi var. O zamana kadar tatlı kalın! :)
3 yorum:
bak hatun nerelere kaçmış. ohh sefan olsunn. ben 19 mayısta istanbul'dan öte gidemedim maleseff :( o yüzden gezenlerin arkasından burnumu çeke çeke baktım, durdum...
hava da pek sıcak gibi :))
Imge'cim mailine cevap veremedim yogunlugumdan! Ama ilk cevabimi buradan yazayim;)
Benim bilmedigim noktalarla beraber ne guzel anlatmissin her seyi!
Keyifli vakit gecirdiginize cok sevindim.
Sizi Italyanlarin becerileri hakkinda uyarmaliydim diyecegim ama zaten siz daha once Italya'da bulundugunuzdan biliyorsunuzdur;)
Afiyet olsun diyorum size,gidip bi dondurma kapayim ben de;)
Sonra da devamini bekleyeyim yazi dizinin;)
NzN,
Kaçtım valla bu kez sıcacık diyarlara.. Fark ettim ki en son bir sene önce kaçmışım ve pek özlemişim böyle kaçmaları.. O yüzden bu yaz kendime ve dileyen herkese bol kaçış planları diliyorum. :) Hava da feci sıcaktı bu arada.. Benim rengim hemen bir ton attı bile..:)
Sevgiler..
Sevgi,
Tahmin ediyorum mezuniyet, doktora koşturmanı.. Bugün gördüm blogunda.. Tekrar tebrikler ve bol şans diliyorum sana..
Geçen hafta bol bol kulaklarını çınlattık senin. Yeme-içme yazısında kulaklarını yine çınlatacağım sanırım.. Pizza OK ve La Hora Feliz süper tavsiyelerdi. Tekrar çok teşekkürler..
Pavia'ya sevgiler..:)
Yorum Gönder