Geçen haftalardan birinde kullanılmamış bir Şehir Fırsatı kuponum olduğunu fark ettim. W Hotel Day Spa'da bir saatlik masaj fırsatım varmış ve Şubat sonuna kadar süresi olduğundan unutmuş gitmişim ben onu. Maillerimin arasında gördüm fırsat çekimi ve sanki zamanında o fırsatı alan ben değilim de biri bana masaj hediye etmiş gibi sevindim. :) Hemen randevumu alıp gittim W Hotel'e. Bu miniminnacık otelin upuzun koridorlarından ilerleyerek klostrofobik ve daracık asansörüne bindim ve SPA katında indim. Otel küçük ve butik bir şehir oteli olduğundan dolayı iç alanlar da elbette minimum alandan yarar sağlayacak şekilde dizayn edilmiş. Dolayısıyla öyle ferah dinlenme salonu olan, geniş ve aydınlık bir SPA değil burası. Odalar ve beklediğiniz alan küçük. Ama ortam tertemiz. Çalışanlar çok ilgili ve güler yüzlüler. Her şeyden önemlisi de masözler çok iyi. Beklerken içtiğim zencefil çayı eşliğinde masaj yağıma karar vererek kendimi hünerli ellere bıraktım. Genellikle kokusunu çok sevdiğim için sandal ağacı yağını tercih ediyorum, ama bu kez ylang ylang yağını denedim. Faydalı bir bitki olduğu aklımda kalmış ve kokusu da çok güzeldi. Hamur kıvamında eve döndüğümde adeta oturduğum yerin şeklini alıyordum! :) Day Spa'daki bakım, onarım ve kendinizi şımartma programlarıyla ilgili bilgi almak ve randevu için iletişim numarasını öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz. Bu ve buna benzer birbirinden güzel fırsatlar yakalamak içinse Groupon Şehir Fırsatı'na buyurun. :)
Bu hafta başı bir de kitap bitirdim: Stefan Zweig'ın iki öyküsünün yer aldığı Can Yayınları'ndan çıkan Bir Kadının Yaşamından 24 Saat ve Bir Yüreğin Ölümü'nü okudum. Ayrı öykülerde bir kadının ve yaşlı bir adamın psikolojisini harika bir dille anlatan bir yazar ve 122 sayfalık küçük bir kitap olunca karşımda dayanamadım bir günde bitiriverdim iki öyküyü de. Stefan Zweig psikolojiye ve Freud öğretisine büyük ilgi duyan yazarlandanmış bu arada. Bir Kadının Yaşamından 24 Saat, gerçekten de bir kadının gençliğinde 24 saatlik bir zaman dilimi içinde yaşadıklarını anlatıyor. Kocasını kaybettikten sonra uzun süre yaşamını anlamlandıramadan, amaçsızca yaşayan ve iki yıl yas tutan bir kadının kendini duygularına kaptırarak korkusuzca atıldığı bir macera anlatılıyor bu öyküde. Kadının yaşamıyla ve kadın olarak hissettikleriyle ilgili anlatılanlar çok gerçekçi ve etkileyici.
Bir Yüreğin Ölümü ise kızına ve karısına iyi bir hayat sağlamak için hayatı boyunca çalışmış yaşlı bir adamın iki kadın için de hiçbir değerinin olmadığını düşünerek kendisiyle bir iç hesaplaşmaya gidişini anlatıyor. Yalnız bir insanın iç dünyasını anlatan bu öykü bana daha dokunaklı geldi. Kitaptan not ettiğim alıntılardan bazıları aşağıda:
Bu kitabın ardından sert bir geçiş yaparak Ölüm Pornosu'na başladım. Hani şu ahlakımızı bozduğunu düşünerek çevirmenini "Sen manken misin? Bunu çevirmeye utanmıyor musun?" falan diye sorguya çekip gözaltına aldıkları kitap. Zaten tam da bu nedenle dikkatimi çeken bir kitap oldu, yoksa aklımda bile değildi okumak. Ama bir şekilde bu saçma sapan zihniyetin merak uyandırması sonucu kitabı alanlar bir hayli fazla olmalı ki bu sene yayınlanmış ve benim elimdeki 11. Baskı! Neyse, herkese rahatlıkla önerilebilecek bir kitap olmadığı kesin. O yüzden sanırım eleştirisini de yazmam. Ama yeraltı edebiyatı ilginizi çekerse ve bol argolu bir dilden rahatsız olmayacaksanız İdefix'ten kitabın arka kapağını okuyun ve alıp almayacağınıza karar verin derim. Benim gibi kitabı alana kadar bilmeyenler için de yazarının Dövüş Kulübü'nün yazarı Chuck Palahniuk olduğunu belirteyim.
İyi hafta sonları...
Bir Yüreğin Ölümü ise kızına ve karısına iyi bir hayat sağlamak için hayatı boyunca çalışmış yaşlı bir adamın iki kadın için de hiçbir değerinin olmadığını düşünerek kendisiyle bir iç hesaplaşmaya gidişini anlatıyor. Yalnız bir insanın iç dünyasını anlatan bu öykü bana daha dokunaklı geldi. Kitaptan not ettiğim alıntılardan bazıları aşağıda:
"...belli bir hedefi olmayan her hayat bir hatadır..."
"...yaşadığım ve kaybolup giden bu şeyi tekrar tekrar keyfini çıkararak tatmak istiyordum, 'hatırlamak' denilen o kendini kandırmaca büyüsü sayesinde..."
"...Zaten yaşlanmak da geçmişten artık korkmamak demektir..."
Bu kitabın ardından sert bir geçiş yaparak Ölüm Pornosu'na başladım. Hani şu ahlakımızı bozduğunu düşünerek çevirmenini "Sen manken misin? Bunu çevirmeye utanmıyor musun?" falan diye sorguya çekip gözaltına aldıkları kitap. Zaten tam da bu nedenle dikkatimi çeken bir kitap oldu, yoksa aklımda bile değildi okumak. Ama bir şekilde bu saçma sapan zihniyetin merak uyandırması sonucu kitabı alanlar bir hayli fazla olmalı ki bu sene yayınlanmış ve benim elimdeki 11. Baskı! Neyse, herkese rahatlıkla önerilebilecek bir kitap olmadığı kesin. O yüzden sanırım eleştirisini de yazmam. Ama yeraltı edebiyatı ilginizi çekerse ve bol argolu bir dilden rahatsız olmayacaksanız İdefix'ten kitabın arka kapağını okuyun ve alıp almayacağınıza karar verin derim. Benim gibi kitabı alana kadar bilmeyenler için de yazarının Dövüş Kulübü'nün yazarı Chuck Palahniuk olduğunu belirteyim.
İyi hafta sonları...
4 yorum:
Ben bu fırsatları nedendir bilinmez hiç sevmiyorum ama kardeşim alınca hiç de itiraz etmeden katılıyoruz.
Spa da hoş olmuş. Kitap ta güzel. İlişirse alacağim.
Teşekkürler
Keloğlan seyreden kızın annesi Çiğdem
Çiğdem,
Ben de her bulduğu fırsatı depolayan, alışveriş sitelerine bağımlı tiplerden değilimdir ama takip ediyorum ve gerçekten "fırsat" sayılabilecek bir sürü şey yakalıyorum. Giyim-kuşam alışverişi yapamam online, birkaç kez geri göndermek durumunda kaldım ürünleri çünkü denemeden alamıyorum hiçbir şeyi. Ama bilinen yerlerde masaj, bakım ve yeme-içme fırsatları süper olabiliyor. O yüzden Şehir Fırsatı'na bayılıyorum. Kardeşinle bir olup seni zehirlemek isterim yani..:) Ama fırsat koşullarını iyi okumak (masaj süresi, yeme-içme paketine ne dahil, geçerlilik süresi, randevu koşulu, vs.) gerek. Kullanmak istersen aklında olsun.
Sevgiler..
spa da geçirilen gün gibisi yoktur. bir de masaj..kitap duyduğum bir kitap ama daha okumadım.teşekkürler..
Buket,
Rica ederim.. Sevgiler..
Yorum Gönder