İlki hepinizden önce izlediğim ve Tutku Günlükleri olarak Türkçeleştirilmiş olan bir Johnny Depp filmi: Rum Diary! Film bu Cuma vizyona girdi ama ben MyBilet'in Citylife Cinema'da düzenlediği ön gösterime davetli olduğum için Perşembe akşamı izleyebildim bu keyifli filmi. Sinemaya genellikle İso'cumla gideriz ama onun işi olduğu için bu kez Gizem'le birlikte gittik filme. Çıkışta da MyBilet kupalarımızı alarak döndük evimize..:)
Film, 2005 yılında intihar eden gazeteci yazar Hunter S. Thompson'ın 20 yaşındayken kaleme aldığı günlüklerin yer aldığı aynı adlı kitaptan uyarlanmış. Johnny Depp'in de hayranı olduğu yazar Thompson'ın hayatından bir kesit anlatılıyor aslında. Paul Kemp'in New York'tan Porto Riko'ya gelerek orada gazetecilik yaptığı süre boyunca yaşadığı maceralar, tanıklık ettiği yoksulluk, kapitalizm sömürüsü ve fırsatçılığı konu ediliyor. Porto Riko deliler gibi içki tüketilen bir yer olduğu için karakterleri ayık kafayla yakalamanız çok zor. Dolayısıyla size de gülebileceğiniz bol bol malzeme çıkıyor. Filmde gerçekten çok eğlenceli sahneler var. Tropik adaya ait güzel görüntüler var. Yasak olan cinsinden olsa da aşk var. (Gerçi her daim kırmızı rujuyla ve yüzündeki ebleh ifadeyle gezinen Chenault karakteri bana pek aşık olunası bir tip gibi gelmedi ama ne yapalım bu da Kemp'in zevki işte!) Gerçek bir yaşam kesiti var. Daha ne olsun? Ben çok keyif aldım. Sizlere de tavsiye ederim.
İkinci film ise izlemekte biraz geç kaldığımız 2004 yapımı The Notebook (Not Defteri). Genellikle aşk filmlerine pek bayılmam. Ucuz romantizm klişeleriyle dolu olduklarını düşünerek önyargılı yaklaşırım. Çoğu zaman da bu önyargılı tanımıma uyan filmler çıkmıştır karşıma. Ama bu film harika bir aşk filmi. Gerçek sonsuz ve engel tanımayan bir aşkın öyküsü. Günümüzde "aşk" adı altında yaşanan şeylerden çok öte, romanlardaki, hayallerdeki o hep beklenen aşkın öyküsü belki de...
Noah ile Allie'nin 1940lı yılların Amerika'sında bir yaz aşkı tadında başlayan ama zamana, ailelere, sosyal statü farklılıklarına, savaşa, araya giren başka kişilere direnerek bir ömür boyu süren aşklarının anlatıldığı bu harika filmi mutlaka izleyin. İlişkisi olan ve olmayan herkesin aşka dair umut dolmasını sağlayacağını düşünüyorum. Bence bu bile filmi izlemek için yeterli bir neden... Genç Noah ve Allie'yi canlandıran Ryan Gosling ve Rachel McAdams'ın oyunculukları da çok iyi.
İyi seyirler...
4 yorum:
Notebook gerçekten efsane bir filmdir :) Ben şahsen aşk filmi tutkunu olduğumdan 2004'te izlemiştim bu filmi. Ama bir kez daha izlesem fena olmaz sanki.
Özge,
Bence de biraz zaman geçtikten sonra kez daha izlenir bu film.. Çok güzeldi yaa..:)
Aşk filmi denince akla ilk gelen filmlerden.Aşk filmlerinden hoşlanmayanlarıda bağlayacak nitelikte.Kesinlikle tavsiye edilir..
Katılıyorum Barkıncım..
Yorum Gönder