Geçtiğimiz hafta Adana'dayken yağmur dolayısıyla evde de çok zaman geçirdik. Annemle dekorasyon zevklerimiz çok uyuşur. O yüzden evde geçirdiğimiz sürede boş durmayıp beğendiğim anne eli değmiş köşelerin fotoğrafını çektim. Cuma postu olarak da sizlerle paylaşayım dedim.
Bendeki bordo, hardal ve kahve tonları aşkının kimden geçtiği belli oluyor sanırım. Ev dekorasyonunda kesinlikle sıcak renklere ve rahatlığa bayılıyorum. Bu karelerdeki favorim renkler, içine gömülerek oturabileceğiniz puf koltuklar, abajurlar ve kahve mobilya ile gümüş süslerin birleşimi. Gümüşlerin altındaki iğne oyalarından bende de var (annem almıştı).:)
Salondan birkaç detay daha var aşağıda. Faruk Cimok güvercinlerine bayılan var mı aranızda? Pek net çıkmamış olsa da Azeri bir ressamın yaptığı üçlü suluboya resimler de çok hoşuma gidiyor benim. Üstelik annem onları bir fuar ya da pazar gibi bir yerden çok uygun bir fiyata almıştı diye hatırlıyorum. Kelebek de favorilerimden. Galiba Prag ganimetiydi. Bir gün yok olursa falan adresi belli diyebilirim..:)
Çeşitli köşelerden başka detaylar var sırada. Minik melekler de benim anneme aldığım hediyelerden biri bu arada. Annem melek figürlerini sevdiği için Zaragoza ya da Salzburg falan gibi küçük bir şehirdeki şirin bir butikten almıştım bunları. Ben melek figürüne çok bayılmamama rağmen bu üçlüyü pek sevmiştim. Demek annem de sevmiş ki nişlerden birinde yerini almış bu minik üçlü (hemen de kendime paye çıkarırım.:) ). Resimdeki diğer şeyler de Prag, Karum, Paşabahçe ve anneannem gibi çok çeşitli ve farklı kaynaklardan alınmış objeler.
Annemin bir de bebek merakı vardır ve genellikle gittiği yerlerden bebekler alır kendine. Evdeki bebekler BM köşesi gibi! Hatta yan aydınlatmaya asılmış tavşan da aynı odada. Irk, dil, din, kültür, hatta tür farklılıklarına rağmen hepsi de oturma odasında mutlu mesut bir arada yaşıyorlar (diyerek dünya canlıları barışı mesajımı da vereyim.:) ). Sol üstteki biber, limon ve sarımsak kızlar da Kıbrıs ganimeti (hatta bir dahaki gidişte bana da alınacaklarmış diye duydum). Yanındaki bisiklet bahçe için aslında ama şu an malum havalardan dolayı içeride, merdiven altında duruyor. Yakışmış da yerine. Çoğu siyah-beyaz olan eski fotoğraflar köşesi bilgisayar ve kütüphanenin tam karşısında.
Asıl en önemli bölüm geliyor, hazır olun! Bu sene seramik kursuna giden annemin erken dönem (yani ilk yarı yıl :)) eserlerini görmek ister misiniz? Buyrun bakalım. Daha fırınlanmamış bir sürü çalışması da kurs deposunda duruyormuş. Yıl sonunda açılacak sergileri için büyük bir özenle saklıyor hepsini misafir odasında. Sergiden sonra hücum etmemize izin verecekmiş, haberiniz olsun.
Annem sayesinde blogda yeni bir kategori de açmış oldum: Dekorasyon. Yıllardır dekorasyonla ilgili hoşuma giden kareleri defterlerime yapıştırarak ya da bilgisayar dosyalarımda biriktirmeme rağmen blogda paylaşmayı hiç düşünmemişim. Belki artık ara sıra gözüme hoş gelen görüntüleri burada da paylaşırım. Gittiğim mekanlardan beğendiğim köşeler, bir aksesuar detayı, kendi evimden bir kare, vs. Bakalım artık, zaman gösterecek.
Hepinize karsız, buzsuz, hatta mümkünse güneşli güzel bir hafta diliyorum.
Annemin bir de bebek merakı vardır ve genellikle gittiği yerlerden bebekler alır kendine. Evdeki bebekler BM köşesi gibi! Hatta yan aydınlatmaya asılmış tavşan da aynı odada. Irk, dil, din, kültür, hatta tür farklılıklarına rağmen hepsi de oturma odasında mutlu mesut bir arada yaşıyorlar (diyerek dünya canlıları barışı mesajımı da vereyim.:) ). Sol üstteki biber, limon ve sarımsak kızlar da Kıbrıs ganimeti (hatta bir dahaki gidişte bana da alınacaklarmış diye duydum). Yanındaki bisiklet bahçe için aslında ama şu an malum havalardan dolayı içeride, merdiven altında duruyor. Yakışmış da yerine. Çoğu siyah-beyaz olan eski fotoğraflar köşesi bilgisayar ve kütüphanenin tam karşısında.
Asıl en önemli bölüm geliyor, hazır olun! Bu sene seramik kursuna giden annemin erken dönem (yani ilk yarı yıl :)) eserlerini görmek ister misiniz? Buyrun bakalım. Daha fırınlanmamış bir sürü çalışması da kurs deposunda duruyormuş. Yıl sonunda açılacak sergileri için büyük bir özenle saklıyor hepsini misafir odasında. Sergiden sonra hücum etmemize izin verecekmiş, haberiniz olsun.
Annem sayesinde blogda yeni bir kategori de açmış oldum: Dekorasyon. Yıllardır dekorasyonla ilgili hoşuma giden kareleri defterlerime yapıştırarak ya da bilgisayar dosyalarımda biriktirmeme rağmen blogda paylaşmayı hiç düşünmemişim. Belki artık ara sıra gözüme hoş gelen görüntüleri burada da paylaşırım. Gittiğim mekanlardan beğendiğim köşeler, bir aksesuar detayı, kendi evimden bir kare, vs. Bakalım artık, zaman gösterecek.
Hepinize karsız, buzsuz, hatta mümkünse güneşli güzel bir hafta diliyorum.
4 yorum:
çok güzel bir ev.Merdiven altı çok iyi değerlendirilmiş.Ortadaki büyük sehpadan benimde var.Ne yazık ki heryeri çizildi ve yandı.Cilalama zamanı geldi.
Teşekkürler.. O cilalama durumu sanırım bizim için de bir gereklilik olmak üzere..:)
Imge'cim son fotograftan basliyorum;)
Nasil guzel bir yetenektir o oyle! Narlara bayildim! Mavili vazoya da! Ellerine daglik Anneciginin;)
Fotograf duvarini da pek sevdim. Siyah beyazlardan, renklilere guzel bir gecis alani;)
Benim annem de bebek biriktirir;) Icimizdeki cocuk hep canli kalsin;)
Genel olarak soyleyecegim bir sey var ki; annen cok zevkli, eglenceli, sevgi dolu bir anne evi yaratmis! Bikmadan gunlerce kalir insan herhade;)
Guzel bir keyif aldim bu posttan;) Tesekkur ediyorum hem sana, hem annene;)
Sevgicim biz de sana çok teşekkür ediyoruz. Annem biraz daha fazla teşekkür ediyor hatta, seramikleriyle ilgili sözlerin için..:)
Sevgiler..
Yorum Gönder