Sevilla'da görülmesi gereken tarihi yerleri bitirmiştik. O zaman sefa zamanı! Nehir boyunca Plaza de Toros (Arena) ve Torre del Oro'nun (Altın Kule) karşısındaki kıyı boyunca biraz yürüdüğünüzde yan yana sıralanmış deniz ürünleri restoranlarını, tapasçıları ve cafe&barları göreceksiniz. Burası öğleden sonrası ve akşamı çok canlı olan bir yer. Ayrıca nehir ve köprülerin olduğu birçok yer gibi harika fotoğraflar da çekebileceğiniz bir yer. İso'cumun arkasındaki güzel köprü II. Isabel Köprüsü.
Sevilla aynı zamanda Endülüs'ün müziği olan flamenkonun da merkezi. Yabancı gezi sitelerindeki yorumlar ve değerlendirmeler sonucunda flamenko izleyebileceğimiz en özel mekanın Casa de la Memoria olduğuna karar verdim. Otele varır varmaz da resepsiyondan bizim için ertesi günün (22 Nisan) akşamına yer ayırtmalarını rica ettik. Eski şehir olan Santa Cruz bölgesinde "flamenko şov" izleyebileceğiniz pek çok mekan var. Ama "yemekli&içkili şov" yerine "salt gerçek flamenko" izleyebileceğiniz yerlerin sayısı çok az. Bunların başında da Casa de la Memoria geliyor. Sahnenin etrafına sandalyeler sıralanmış küçük bir mekan burası. O yüzden biletlerinizi -en az bir gün- önceden almanızı ve gösteri başlamadan en az yarım saat önce orada olmanızı öneririm. Yerler numarasız olduğu için erken giden öncen yer kapar! Fiyatlar kişi başı 15 Euro ve yaşayacağınız benzersiz deneyim için kesinlikle çok az bir rakam! Fotoğraf&video yasak (o yüzden elimde sadece girer girmez çektiğim sahne görüntüsü var).
Madrid'de ve Granada'da da flamenko izledim ama buradakini gerçekten soluksuz izledim ve dinledim sevgili okur. Flamenkonun olmazsa olmazları olan şarkıcı, gitarcı ve dansçı üçlüsü açısından buradaki ekip kesinlikle bir numaraydı. Harika sesler, harika müzikler ve elbette harika danslar eşliğinde bir saat geçirdik. Bir erkek bir kadın dansçının ayrı ayrı yaptığı danslar sırasında ağzımızı kapatmayı unutmuş olabiliriz! Tamam, flamenkodaki el ve ayak vuruşları, dönüşler, hareketler serttir ama bu kadar sert ve etkili olanını ilk kez gördüm. Şarkıcı ve gitarcının dans sırasında sözleriyle, el ve ayaklarıyla ritim tutarak dansçıya eşlik etmelerine bayıldım. Bir de flamenkoda en hareketli şarkılarda bile fadodaki hüznü andıran bir hüzün olduğunu düşündüm izlerken. Ama daha tepkisel, dışa vurulan, isyankar bir hüzün bu. Yolunuz düşerse mutlaka izleyin. ve yaşamınızın keyif arşivine ekleyeceğiniz en özel deneyimlerden biriyle tanışın. Adres: C/.Ximenez de Enciso, 28 (Barrio de Sta. Cruz) 41004 Sevilla. Tel: 954 56 06 70.
Sevilla için her yerden daha çok yeme-içme mekanı çıkarmıştım ama çoğuna bağlı kalmadan kafamıza esen yere oturmayı tercih ettik. Bir tek şu fıçının üstünde yemek yediğimiz Huelva Ocho listemdeki yerlerdendi. Güzel tapasları vardı, aklınızda olsun, ama gitmezseniz de çok şey kaçırmış olmazsınız. (Adres: C/Huelva 8, 41004 Sevilla. Tel: 625 42 38 66) Katedralin kulesine bakan iki küçük kafeden önünde "La Vida Es Bella (Hayat Güzeldir)" yazanında bira ve bir şeyler atıştırma molası verebilirsiniz. Adı Bar Milagritos olan mekanın adresi falan yok ama Katedral'in yakınlarında şirinliğiyle gözünüze çarpacağına eminim. Yine sokağa attığı birkaç masasıyla çok güzel şarapları ve tapas çeşitleri olan küçük ama şirin bir yer arıyorsanız Robles Tapas'ı öneririm. Hani maç izlemeniz falan gerekirse ücretsiz wireless'ı da var, aklınızda olsun.:) (Adres: C/Conteros No:12 41004, Sevilla. Tel: 954 21 31 50) İlgilenenler hemen karşı köşesindeki restoranın önünde halis muhlis Küba purosu saran şu beyazlı kadından bir keyif purosu alabilir (tabi her gün orada oluyor mu bilmiyorum, ama bize denk geldi). Adını hatırladıklarım bunlar, hatırlamadığım yerlerde de minik bir sürü mola verdik. Zaten Sevilla'da (aslında genel olarak İspanya'nın her yerinde) yemek yerine minik molaları tercih ettik biz. Hatta Sevilla'da yerel halkın yediği özellikli restoran önerisi olarak bulalım diye tutturduğum bir adresteki florasan ışığın altında ağır aksak yemek yiyen küçük bir grubun yaş ortalamasını görünce tam turist olmaya karar verdik! :) Az çok birbirine benzeyen keyifli yerler buralar. Katedral'den Santa Cruz'a çıkan ara sokaklarda her yer sizin anlayacağınız. Kafanıza göre takılın.
Ertesi gün 23 Nisan ve biz o gün üç yer birden göreceğiz. Aklımızda planı iptal edip güzeller güzeli Sevilla'da daha fazla zaman geçirsek mi diye bir düşünce de var ama sonuçta birkaç tapas bar daha keşfetmek yerine daha fazla yer görmek fikri daha cazip geliyor. Hem San Jose ve Hulusi de özlemişlerdir bizi iki gündür otoparkta. O zaman yarın hep birlikte düşüyoruz yollara. İlk durağımız Ronda!
2 yorum:
selam İmge, 2 hafta önce sevilla, cordoba, granada turumu bitirdim. senin notların elimdeydi ama bu sefer ben sana bir öneri de bulunayım. Sevilla da bir Fas Restaurantı .Al Madina. inanılmaz tajinler bulabilirsin orada. görmüşsündür heryerde Faslılar var. ama tajin yenmeli.patlıcanlısı,eriklisi. seneye oraya bir turum daha var. Bu sefer Cadize giderken uğrayıp gidemediğim flamenkoya bir uğrayayım. teşekkürler yorumların için İmge.takiptesin:)
Ali Keleş,
Tavsiyeni not ettim bile. Bir daha yolum ne zaman düşer oralara bilmem ama denenmeli listemde yerini aldı.:) Flamenkoyu seveceğine eminim. Şimdiden iyi eğlenceler.
Sevgiler.
Yorum Gönder