İstanbul Modern ve Bej Kahve

Geçen hafta Seda'nın "İmge'nin babasının iyileşmesini kutlayalım mı?" önerisi üzerine Seda&Sinem&ben Perşembe günü için sözleştik. Önce İstanbul Modern'i gezmeye karar verdik. Asıl amacımız neredeyse üç buçuk ay önce haberini buradan da duyurduğum Kent Duvarlarının Yarım Yüzyılı: Burhan Doğançay Retrospektifi'ni görmekti, ama müzenin geri kalanını da hızlıca bir kez daha gezdik. Müzenin kalıcı sergi bölümünü ezbere biliyorumdur diye düşünüyordum ama girişte soldaki bölümde yer alan çalışmaları hiç hatırlayamayarak kendimden korktum. Onlar sonradan eklenmiş olabilir mi? Biri beni aydınlatsın lütfen! :)


“Duvarlar toplumun aynasıdır” diyen Burhan Doğançay, 1960’lardan bugüne duvarlar aracılığıyla modern ve çağdaş kent kültürünün toplumsal, kültürel ve politik dönüşümünü araştırıyor. Bir kent gezgini olarak yarım yüzyıldır dünyanın farklı şehirlerindeki duvarların izini sürüyor. Yıllardır gezdiği 114 ülkede kent duvarlarını inceleyen sanatçının dünyanın çeşitli müzelerinde ve özel koleksiyonlarında bulunan birbirinden değişik eserleri şu an İstanbul Modern'de bir araya getirilmiş bulunuyorlar. Küratörlüğünü Levent Çalıkoğlu'nun yaptığı bu harika sergi 23 Eylül'e kadar devam ediyor. Bitmeden mutlaka görün derim. Sergi hakkında detaylı bilgi için bir kez daha buraya bakabilirsiniz. İçeride fotoğraf çekilmesi yasak olduğundan çıkışta kendi pozlarımızla yetindik biz de. Ayna pozumuza da bayıldım! :)


Bu arada fotoğraflar için Seda'ya teşekkürlerimi göndereyim buradan, çünkü yazının burasına kadar kullandığım fotoğraflar onun makinesinden çıkanlar.

Yeterince gezdiğimize göre artık mola verebiliriz. İstikamet Bej Kahve! Burada önce dışarıda oturup soğuk kahvelerimizi ve ev yapımı ice tea şeftalimizi içiyoruz. Sonra esmeye başladığı için içeride daha rahat edebileceğimizi düşünerek uzun ahşap masalardan birine kahve, çay ve cheecake'lerimizi alarak yayılıp, tatlı yiyip tatlı konuşarak saatler geçiriyoruz. Hatta sanırım tatlı fazlasıyla zihnimizi açıyor ve biz bir sürü plan yapıyoruz yeni sezonla ilgili. Kendi kendimize heyecanlanıp, coşup, mutlu oluyoruz.


Bir sonraki buluşma için de şimdiden tarih aralığı veriyoruz. Bu sene 25 Eylül-14 Ekim tarihleri arasında yine Tepebaşı'nda düzenlenecek olan Beyoğlu Sahaf Festivali'nin bir gününde stantları birlikte didikleyelim diyoruz. Hatta abartıp ondan sonraki buluşmayı bile planlıyoruz: ben yeni DOT oyunlarından birine biletleri alıyorum ve birlikte bir DOT oyunu izliyoruz. Neyse, Tanrı'ya planlarımızdan bahsetmeyelim, duyup da bize gülmesin, aramızda kalsın olur mu?

İyi hafta sonları! 

5 yorum:

Dışavurum dedi ki...

:) :) Tamam planlar sadece blog okuyanlarla aramızda kalsın kih kih :)
Planlar şahane, umarım hayata geçer. Geçmese de biz hayal kurup mutlu olduk, o da yeter.
Ayna pozunda başrolü Sinem'e veriyorum ve artık hep aklıma geleceksin dışarıda ayna gördükçe İmge :)

Sinem Ergun dedi ki...

Çok çalışkansın İmgecim:)Ben yazana kadaaaar:) Keyifli günlerimiz bol olsun, çok olsun:)

Imge dedi ki...

Sedacım,

Ayna gördüğünde sadece aklına gelmekle kalmayayım, bir de fotoğraf patlat bundan sonra..Bakarsın ayna fotoğrafları sergisi açarız bir gün..:)) Ben uçuyorum halen gördüğün gibi..:)

Sinemcim,

Diyorum size, yaptığım bir şeyi buraya yazmazsa elleri titremeye başlayan bir bağımlıyım ben! :)) Ve kesinlikle keyifli günlerimiz bol olsun. Bu sezon bol bol görüşme fırsatı yaratabilmeyi umuyorum..

Vee iyi hafta sonları kızlar! Biliyorsunuz İmge kaçar..:)

İki Kum Tanesi dedi ki...

Off o çiiizzzz kek lerrr of :) Maşallah tığ gibisin imrendim valla.

Imge dedi ki...

Füsun,

"O eski halimden eser yok şimdi.." :) 9 günlük tatil köyü tatili sonrasında tığ gibi halimin yerini en gürbüz halimin aldığını bildirmek isterim.:) Acilen cheesecake'ti krem karameldi falan unutup jülyen doğranmış havuç ve salatalıklara geçiş yapmalıyım..:)

Sevgiler..