Kent Duvarlarının Yarım Yüzyılı

İstanbul Modern, Mayıs ayında Burhan Doğançay’ın retrospektifini sunuyor 

İstanbul Modern, yeni sergisinde çağdaş Türk sanatının önde gelen isimlerinden Burhan Doğançay’ın 50 yıllık çalışmalarından oluşan kapsamlı bir sergi sunuyor. Kent Duvarlarının Yarım Yüzyılı: Burhan Doğançay Retrospektifi, sanatçının 14 ayrı dönemini ve dünyanın önde gelen müzelerinin koleksiyonlarında bulunan çalışmalarını izleyiciyle buluşturuyor. Yıldız Holding'in sponsorluğunda gerçekleşen sergi, Doğançay’ın yarım yüzyıllık sanatsal birikimini aktarıyor. 23 Mayıs - 23 Eylül 2012 tarihleri arasında İstanbul Modern Süreli Sergiler Salonu’nda yer alacak serginin küratörlüğünü Levent Çalıkoğlu yapıyor. 

“Duvarlar toplumun aynasıdır” diyen Burhan Doğançay, 1960’lardan bugüne duvarlar aracılığıyla modern ve çağdaş kent kültürünün toplumsal, kültürel ve politik dönüşümünü araştırıyor. Bir kent gezgini olarak yarım yüzyıldır dünyanın farklı şehirlerindeki duvarların izini sürüyor. Zamanın her türlü müdahalesine açık bu yüzeyleri bir antropolog gibi inceliyor. Kamusal alandaki duvarların kişisel anlatı ve mesajlarla biçimlenmesini resmediyor, kent hayatındaki toplumsal dönüşümlere sosyal ve politik imgelerle işaret ediyor. Doğançay’ın çalışmalarındaki çeşitlilik, farklı üslup ve tekniklerle işlediği serilerden meydana geliyor. 



Burhan Doğançay eğitim yıllarından bu yana dünyanın dört bir yanında gezerek kent kültürünü araştırıyor, 70’li yılların ortasından bugüne, fotoğraf makinesiyle seyahat ettiği 114 ülkedeki duvarların kaydını tutuyor. Kent duvarlarını tuval yüzeyinde yeniden yaratan Doğançay’ın son 50 yıllık çalışmaları fotoğrafçı kimliğiyle paralel ilerliyor. Çalışmalarında merkez aldığı kent duvarlarını fotoğraflarla arşivliyor, bu birikimden yararlanarak duvar sanatını icra ediyor. Bugün 30 bini aşan fotoğrafın bulunduğu geniş bir arşiv oluşturan sanatçı, 1982 yılında Dünya Duvarları adını verdiği fotoğraf sergisini Paris’teki Centre Georges Pompidou’da gerçekleştirmişti. 

Sanatçının 1963 yılında başladığı “Genel Kent Duvarları” serisi, hem sergiye hem de Doğançay’ın duvar sanatına bir giriş sunuyor. Kent Duvarlarının Yarım Yüzyılı: Burhan Doğançay Retrospektifi, “Kapılar”, “Sapak”, “New York Metro Duvarları”, “Hücum”, “Kurdeleler”, “Koniler”, “Boyacı Duvarları”, “Grego Duvarları”, “Formula 1”, “Çifte Gerçeklik”, “Alexander’ın Duvarları”, “New York’un Mavi Duvarları” ve 2008 yılından bu yana sürdürdüğü “Çerçeveli Duvarlar” serisiyle devam ediyor. 


1965 yılında New York’taki Solomon R. Guggenheim Müzesi’nin Doğançay’ın bir yapıtını satın almasıyla sanatçının çalışmaları ilk kez büyük bir müzenin sürekli koleksiyonunda yer aldı. Günümüzde sanatçının duvar resimleri, dünyanın önde gelen müzelerinde, önemli kurum ve özel koleksiyonlarında bulunuyor. Burhan Doğançay'ın eserleri, Boston'daki Museum of Fine Arts, Londra'daki Victoria & Albert Museum, Paris'teki Pompidou Center, Londra'daki British Museum, Münih'teki Pinakothek der Moderne, Stockholm'deki Moderna Museet, New York'taki Guggenheim Museum gibi dünyanın önde gelen 70’ten fazla müzenin koleksiyonunda yer alıyor. 

Bu yıl Ribbon Mania isimli yapıtı New York'taki Metropolitan Museum of Art tarafından sürekli koleksiyona alınan Burhan Doğançay, Metropolitan Museum of Art’ın koleksiyonuna giren ilk Türk sanatçı oldu. 


Yıldız Holding sponsorluğunda hazırlanan, Münih merkezli yayınevi Prestel’in yayınlayacağı ve dünya çapında satışa sunacağı katalog, Doğançay’ın yapıtlarının geniş bir kitleyle paylaşılmasını sağlayacak. Sergi küratörü Levent Çalıkoğlu, Tarihin Kaydı ve Duvarların Anatomisi adlı katalog yazısında sanatçının 50 yıllık sanat kariyerini anlatıyor. Southhampton Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nden Profesör Brandon Taylor 2008 yılında Doğançay’ın yapıtlarını kaleme aldığı Urban Walls isimli kitaptaki analizlerine bu katalogda devam ediyor. Katalog yazarlarından Art in America dergisi editörü Richard Vine da sergideki serilere ve yapıtlara birebir referans vererek sanatçının çalışmalarını biyografik anlatılar eşliğinde açıklıyor. Yazar, editör ve grafik tasarımcı Clive Giboire, Doğançay’ın tüm serilerini analiz eden yazısıyla sanatçının geliştirdiği teknikleri inceliyor.

Hiç yorum yok: