Önce geçen Çarşamba günü tatil dönüşü ilk buluşmamızı gerçekleştirerek sezon açılışını yaptığımız Müge'yle oturduğumuz Nişantaşı Delicatessen ile başlayayım. Daha önce Özlem'le bir buluşmamızda İstinye Park Mudo'nun içindeki Delicatessen'e oturmuştum ama orası daha çok minik bir pastane havasındaydı. Burası ise dekorasyonuyla, lezzetli yemekleriyle, şarap menüsüyle, mutfağından yükselen kokularıyla çok keyifli bir kafe-restoran (üst katı daha kafe, alt katı daha restoran havasında). Mim Kemal Öke Caddesi 19 numarada yer alan mekanı denemenizi öneririm. Akşam yemeğinde o kokular yükselen açık mutfağın da yer aldığı alt katta oturabilirsiniz, ama biz üst kattaki masalardan birine kurulup yemeklerimiz, birer kadeh şarabımız, üstüne Türk kahvelerimiz ve yanına ikram edilen mini cupcakelerimizin tadını çıkardık. Ama her zaman derim: en lezizi ve asıl tadını çıkarmamız gereken şey eski dostlarla paylaşılan içten sohbettir ve biz o gün onun da hakkını verdik sanıyorum. Siz de lezzeti ve ambiyansı ile benden tam puan alan Delicatessen'i denemek isterseniz telefon numarası: 0-212-225 06 04. Fiyatlar bir Nişantaşı kafesi ayarında, aklınızda olsun.
Gelelim sergi önerilerime. Çok zamanınızı almayacak ama yolunuz Beyoğlu Odakule taraflarına düşerse uğrayıp görebileceğiniz ve ikisine birden toplam bir saatten az zaman ayırabileceğiniz iki minik sergiden bahsetmek istiyorum. Ben de Seda ve Sinem'le geçen hafta Perşembe yaptığımız Sahaf Festivali programı (ayrıca yazacağım) sonrasında gezip görme fırsatı buldum ve ilginizi çekebileceğini düşündüm. Birinden daha önce bahsetmiştim: Algı Kapıları. The Marmara Pera'nın birinci katındaki (ya da ara katındaki diyelim) Cep Sanat Galerisi'nde 13 Ekim'e kadar devam edecek olan sergiden benim seçtiklerim bunlar oldu:
Yukarıdaki kolajda sol üstte gördüğünüz tablo Ahmet Sarı'ya ait. Hemen yanındaki ise Barış Cihanoğlu'nun Rüya İkilemi adlı çalışması. Aşağı sıradaki gözler Erdinç Babat'ın Daha İlk Bakışta tablosundan. Siyah-beyaz fotoğraf gibi görünse de tuval üzerine akrilik boya çalışması. Sağ alttaki tüyleri kabarık kuşun bulunduğu tablonun adı Kapitalizm! Sanatçı ise Takayashi Sakabe.
Görebileceğiniz diğer sergi ise Odakule'nin içinde bulunan İstanbul Sanayi Odası Sanat Galerisi içindeki Jale Yasan resim sergisi. Bu sergi de 11 Ekim'e kadar devam ediyor. Şeref Akdik, Zeki Faik İzer gibi hocalardan ders alan ressam Jale Yasan, İbrahim Çallı'nın desteğiyle yeteneğini geliştirmiş ve bu yolu seçmiş. 1911-1994 yılları arasında yaşamış olan sanatçı 1959-1967 yılları arasında her yıl İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'nde birinci olan öğrencilere "Jale Yasan Sanat Ödülleri" vererek destek olmuş. Onun çalışmalarından seçtiklerim ise bunlar:
Bunların dışında resim kursumuzun başlayacağı Salı günü bize haber verilmeden derslerimizin iptal edildiğini öğrendiğimiz gün büyük bir keşif yaptım. Ortada kalan üç kursiyer arkadaş olarak Mine&Kadriye&ben Beşiktaş'taki Dolmabahçe Sanat Galerisi'ndeki Bir Usta Bir Çırak (Javad Soleimanpour/Lütfiye Batum) sergisini görelim dedik.28 Eylül'de sona eren bu sergide hem ustanın hem de çırağının harika pastel boya tabloları vardı, hayran kaldık. Ama benim asıl şaşkınlığım burada açılan Saray Koleksiyonları Müzesi oldu. İki sene önce açılmış olan bu müzede son dönem Osmanlı Sarayı'nda gündelik hayatın izlerini görebileceğiniz pek çok obje sergileniyor. Açıklamalarıyla birlikte vitrinlere yerleştirilmiş müzeye bayıldım. İçinde fotoğraf çekilememesi hariç! Gerçekten güzel bir fikir ve uygulama olmuş, yapanın eline sağlık, çünkü önemli bir eksiklikti. Ayrıca daha fazlası da yapılmalı diye düşünüyorum. Defalarca sergilerini gezmek için uğradığım ve biliyorum sandığım bir yerde böyle hoş bir sürprizle karşılaşmak da geçen Salı gününün kazanımı oldu benim için. Yani demem o ki burayı mutlaka ziyaret edin. Ben annem&babam ve kayınvalidem&kayınpederim geldiğinde onlarla da birer kez daha gezmeyi düşünüyorum. O yüzden benim için bu sayılmazdı yani.
Neyse, İstanbul'un lezzet ve sanat duraklarını hız kesmeden keşfetmeye devam! Çook çalışmam lazım çoook! :)
6 yorum:
Hemen notumu aldım sevgili İmge öncelikle Dolmabahçedeki Sanat Galerisinin yolunu tutup bir sonra ki sergiyi gezmek olacak...Teşekkürler, sen hep çok yaşa, iyi yaşa, neşeli kal olur mu.)sevgilerimle..
ESMİR,
Çok teşekkürler..:) Ne güzel dilekler bunlar, harika geldi bu güzel Cuma gününde..Bil mukabele diyor ve sergiyi beğenmeni umuyorum.. Harika bir hafta sonu geçirmen dileğiyle..
Sevgiler..
Ne güzel şeyler görmüşsün, yeni kurs döneminiz güzel geçsin. :)
Teşekkürler Füsun T..:)
Benim begendigim Baris Cihanoglu'nun sergisini yorumlamaniz cok hosuma gitti. Ozellikle benim edindigim onun "Ruya Iklimi" isinie dikkat cekmeniz sizin iyi bir art reviewer oldugunuzun isareti.
SY.
SY,
Demek siz iyi bir "art reviewer"sınız. Memnun oldum tanıştığıma.;)
Yorum Gönder