Şeker Kamışı Vadisi ve Manaca Iznaga Çiftliği

Trinidad'dan ayrılıp Camagüey'e doğru yola çıktığımızı söylemiştim. Yol üstünde iki yerde mola vereceğimiz yazıyordu programda. Bunlardan ilki Trinidad'a 12 km uzaklıkta bulunan ve UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Şeker Kamışı Vadisi'ydi. Burayla ilgili anlatacak fazla bir şey yok, görecek çok şey var: uçsuz bucaksız bir yeşil alan! Tek kelimeyle muhteşem! İnanılmaz huzurlu bir görüntü. Tarlaların arasında gördüğünüz her şey de yeşil. Gözünüzün yeşile doyduğu harika bir yer. Şeker kamışı tarlalarıyla kaplı ve ilk şeker değirmenlerinin inşa edildiği yer olan bu vadinin adı Los Ingenious.


Buraya yine kısa bir mesafede bulunan Manaca Iznaga Çiftliği ise 19. yüzyılın en büyük şeker kamışı plantasyonuymış. Iznaga, toprak sahibi ailenin adı. 45,5 metre yüksekliğindeki kulesinin ise köle izleme kulesi olduğu söyleniyor. Kulenin her katı birbirinden farklı. İlk üç kat kare, diğer üç kat ise sekizgen şeklinde.18. ve 19. yüzyıllarda bu şeker kamışı tarlalarında Afrika'dan getirtilen köleler çalıştırılırmış. Buradaki çalışma ve paydos düzenleri de kulenin çanlarının farklı çalış biçimlerine göre belirlenirmiş. 1840 yılında burada yer alan binalarda toplam 340 köle yaşıyormuş. Kule ve katedral çıkmaktan nefret eden ben, galiba dördüncü kata kadar çıktım ve bana bu kadarının yeteceğine karar vererek o dimdik, dizleri mahvedip,  ertesi gün bacaklarımızın ne kadar hamlamış olduğunu fark ettiren o korkunç merdivenlerden aşağı inmeye başladım. Ama en tepeye çıkmasanız bile biraz tırmanmanızda fayda var çünkü hem tepeden manzara çok güzel hem de çiftliğin, değirmenlerin tamamını görebilmek açısından bu gerekli.


Burayı da bitirdikten sonra yola devam edebiliriz. Bugün en yağmurlu günlerden biri. Ama neyse ki Camagüey'e  varır varmaz öğle yemeğimizi yerken yağmur bitecek ve güneş açacak. Hadi o zaman, bekletmeyelim Camagüey'i.:) 

Hiç yorum yok: