Biraz Dost Buluşması, Biraz Lezzet, Biraz Alışveriş, Biraz Müzik

Geçen hafta sefa ve sosyalleşme haftamdı demiştim sanırım bir önceki yazımda. Çarşamba açılışı yaptıktan sonra Perşembe akşamı neredeyse bir yıldır buluşmamış olduğumuzu fark ettiğimiz Betül ve Ayşe ile bir araya geldik. Yer yine Nişantaşı. Bu kez City's AVM'nin en üst katındaki Big Chefs'te buluştuk. Sohbet, muhabbet, aradan geçen sürede neler yaptığımıza dair güncellemelerle geçen keyifli bir akşamdı. Big Chefs'lerin hem ortamlarını hem de yemeklerini  genelde severim. Ancak bu kez ortaya söylediğimiz Atıştırmalık Tabağı'nın çok zayıf olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. Pizza ve asma yaprağına sarılı ızgara hellim ise fena değildi. Yine de masanın en güzeli Urla Vourla ve bizdik bence.;)


Bu arada akşam buluşmamız öncesinde Nişantaşı'ndaki klasik uğrak yerlerimden biri olan Hak Pasajı'ndan da geçtim. Girişteki bileklikler satan takıcıya, gümüşçülere ve eski tip terlikçilere falan bakmazsam olmaz.:) Müge sayesinde bakmadan geçmediğim yerlere bir yenisi daha eklendi: Plumon. Nefis hediyelikler ve kartlar bulabileceğiniz minik bir dükkan burası. Özellikle ofis için çok şık masa saatleri, kalem ve kalemlikler, defterler, kartvizitlikler, dekoratif objeler bulmanız mümkün. Hem hediye almak için hem de halihazırda var olan hediyenize kart almak için aklınızda olsun derim. Bakın şöyle de şirin bir yer işte (fotoğrafı web sayfalarından aldım): 


Müge'den bahsetmişken onunla da buluşmazsam olmazdı tabi. Cuma sabahı Mangerie'de kahvaltı, Cup of Joy'da kahve, Hisar'a yürüyüş, geçtiğimiz haftalarda yaptığı Kenya seyahatiyle ilgili hikayeler, minik dedikodular :), bolca kahkaha eşliğinde Cuma'ya harika başladım doğrusu. Müge'den ayrıldıktan sonra biraz daha yürümeye devam ettim. Aslında -genelde yaptığım gibi- Beşiktaş'a kadar da yürüyebilirdim ama bu kez eve gidip biraz dinleneyim ve duş alıp hazırlanayım dedim. 

Çünkü akşam da Tuluyhan Uğurlu'nun The Marmara Taksim'in balo salonunda vereceği Sevgililer Günü konserine gidecektik. "Sevgililer Günü kutlamam, ay hayatta o akşam dışarı çıkmam" diyenden korkacaksın, sevgili okur. The Marmara Hotels Twitter  hesabında düzenlenen yarışmadan iki kişilik davetiye kazanınca koşa koşa gittik Tuluyhan Uğurlu ile tanışmak için. Günün anlam ve önemine uygun şekilde tanzim edilmiş vitriniyle girişte gözümüze çarpan Chocolate Shop'tan davetiyelerimizi alıp, bir üst kattaki Tuti'de birer kadeh bir şey içerek 20.30'daki konseri beklemeye başladık. 


Düğün salonu havasında ışıklandırılmış ve sandalyeler dizilmiş balo salonu bizi biraz hayal kırıklığına uğratsa da Aşk'ı anlatan öykülerin ve görsellerin döndüğü videolar eşliğinde neredeyse tamamen doğaçlama çalarak parmaklarının götürdüğü yere giden ünlü piyanistin konserinden keyif aldık. Açıkçası parça aralarında açıklamalar yapması ve okuduğum aşk hikayeleri de aldığım keyfi artırmış olabilir. Yoksa doğaçlamanın dozu biraz fazla olduğu için konsantre şekilde takip yetimiz de biraz azalabilirdi. ;) Saat 22.00 civarı ara verildi. İkinci bölümde seyircilerden birkaç tanesinden bir hikaye anlatmalarını isteyeceğini ve o hikayeler için müzik yapacağını söyledi Tuluyhan Uğurlu. Ancak biz günlük emprovizasyon kotamızı doldurduğumuza karar vererek gecemize evde devam etmeye karar verdik. 

Ve o gün kazandığım ikinci çift kişilik Sevgililer Günü hediyesinin çok daha heyecanlı olacağı konusunda hemfikir olduk. Ne mi kazandım? Sürpriz! Ama iki hediye kazandıktan sonra şanslı günümdeyim diyerek koşa koşa doldurduğum Sayısal Loto kuponunun her satırında 0 tutturmayı başardığımı sizden saklamama gerek yok. :) Olsun, denemeye devam, San Francisco'daki Chinatown'ın fortune cookie'lerinden çıkan sayılara inancım sonsuz! Olacak bir gün.:) 

Hiç yorum yok: