Geçtiğimiz hafta gerçekten dopdolu, sürprizli ve keyifli bir hafta oldu. Çarşamba gününü kendimizi şımartma günü ilan ettik. Önce Nazoş'la Nişantaşı Limonata'da güzel bir yemek yedik, sonra da onu benim şımarma mabedimle tanıştırdım: Sofa Hotel'in Spa'sı ile. Tanışmasını da benim favori terapistim ile yapsın diye düşünerek ona Budi'den masaj randevusu aldım. Kendime de herhalde iki yıldır falan yaptırmadığım cilt bakımı randevusu aldım.
Önce City's AVM'nin en üst katındaki yerinden taşındıktan sonra ilk kez uğradığım Limonata'dan bahsedeyim. Canlı, rengarenk dekorasyonunu çok sevdim. Menüsü bir cafe menüsü zenginliğinde, lezzetlerinde bir sorun yok. Girişteki limonlar, duvarlardaki illüstrasyonlar, pakette gelen ekmekler ya da yemeğin sonunda ikram edilen nane şekerleri gibi minik ama özenli ve eğlenceli detayları çok sevdim. Servis elemanları ilgili ve güleryüzlüydüler. Ama nispeten boş bir zamanında gittiğimiz için de böyle düşünüyor olabilirim. Çünkü yoğun zamanında giden bir arkadaşım bu oda oda ve bol dumanlı yerini pek sevmediğini , bunaltıcı bulduğunu söyledi.
Neyse, biz limonata olmak isteyen limonlarla vedalaşıp Sofa Hotel'e attık kendimizi. Nefis bir şımarma seansı sonrasında -ki İso akşam beni aldığında hâlâ yüzümün parladığını söylüyordu, kolajen bakımım sağ olsun ;)- kendimizi havuz kenarındaki dinlenme şezlonglarına atıp, suyun şıkırtısı eşliğinde mayıştık.
Yaklaşık bir saat sonra kendimizi dışarı atabilecek kıvama gelmiştik. Ama otelde uğramamız gereken bir yer daha vardı: HallArts. Mehmet Turgut'un Âlâ Portreler sergisini görmeden gitmek olmazdı. Geliri sinema emekçilerine aktarılacak olan bu fotoğraf sergisinde 9 usta ismin dev fotoğraflarını göreceksiniz. Benim favorim Erdal Beşikçioğlu oldu. Rutkay Aziz ve Zeynep Oral da ilk üç listemde onu takip eden isimlerdi. Fotoğrafları serginin linkinden aldım, dolayısıyla diğer fotoğrafları da oradan görmeniz mümkün. Ayrıca sahne arkası fotoğraflarını ve çalışma sırasında çekilen video filmini de izlemeniz mümkün. Bu ekibin birlikte oturdukları bir rakı sofrasının ne kadar keyifli olabileceğini hayal edebiliyor musunuz? Bazı tipler rakı sofrasına çok yakışır. Buradaki 9 ismin de onlardan olduğunu düşünüyorum. Fotoğraflardan bile o rakı sofrasının keyfini anlamak mümkün.
Bir tek bunun neden sadece 5 günlük bir sergi olduğunu anlamak mümkün değil! 12-17 Şubat arası sergilenen fotoğraflar bu tarihten sonra başka bir yerde karşımıza çıkacaklar mı bilmem. Çıkarsa kaçırmayın, çıkmazsa web sayfalarıyla idare ediverin artık.:)
İyi haftalar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder