Sergi: Magnum - Kontakt Baskılar

Bu Perşembe, yani dün aslında annemi karşılıyor olmam gerekiyordu. Ama biz plan yaptık, yukarıdaki bize güldü, biz de artık "hayırlısı buymuş" demeyi zorunlu olarak öğrenen hayat okulu master öğrencileri olarak "o zaman önümüze bakalım," diyerek kaldığımız yerden devam ettik. Yani annoşum biraz rahatsız olduğu için o battaniyesinin altında devam etti, bense attım kendimi dışarılara. Hazır günlerden Perşembe iken, günün sporunu sanatla birleştireyim dedim ve uzun zamandır aklımda olan iki sergiyi görmeye  İstanbul Modern'e gittim. İstanbul Modern'in ücretsiz Perşembelerini çoook seviyoruz, değil mi? ;) İki sergiden biri Mehmet Güleryüz Retrospektifi'ydi. Hakkında daha sonra detaylı yazacağım, çünkü o yazıyı, fotoğrafları ve tabloların hikayelerini derleyip toplamak biraz zaman alabilir. İkinci merak ettiğim sergi ise Magnum - Kontakt Baskılar fotoğraf sergisiydi. 


Bu sergide hiç fotoğraf çekmedim, çünkü fotoğrafların serginin tadını zerre kadar yansıtmayacağını düşündüm. O yüzden bu yazıda kullandığım görsellerin hepsi basın bülteniyle birlikte elime ulaşan görsellerdir. Ama şunu söylemem gerek: o olay olmuş, dergi kapaklarını süslemiş, yıllarca bazı olaylarla birlikte anılagelmiş nefis fotoğrafların her birinin hikayesini ve kaç kare arasından kendini ortaya koyduğunu görmek çok etkileyiciydi. Bayıldım, neredeyse her hikayeyi tek tek okudum, adeta fotoğrafın çekildiği anda fotoğrafçının yanında oldum. Nefisti!



Basın Bülteninden...

İstanbul Modern Fotoğraf Galerisi’nin 2 Ağustos 2015'e kadar devam edecek olan Magnum - Kontakt Baskılar sergisi, dünyanın en prestijli fotoğraf ajanslarından Magnum Photos’un geçtiğimiz yüzyıldan bu yana görsel kültürde iz bırakan fotoğraflarının yaratım süreçlerini kontakt baskılar üzerinden keşfe çıkıyor. Henri Cartier-Bresson, Robert Capa, Elliott Erwitt, Eve Arnold, Josef Koudelka, René Burri gibi fotoğraf sanatının efsane isimlerine yer vererek, dünya çapında tanınmış fotoğrafçıların seçme yapıtlarını bir araya getiriyor. 


58 sanatçının 133 çalışmasının yer aldığı sergi yetmiş yılı aşkın bir dönemin görsel tarihine ait çalışmalarla fotoğrafta analog döneme odaklanıyor. Fotoğrafların yaratım süreçlerini kontakt baskılarla görme olanağı sağlayan sergide, Magnum üyeleri tarihe geçmiş fotoğraflarının arka planını samimiyetle izleyicilerle paylaşıyor. Sergide sanatçıların fotoğraflarının hikayelerini anlattığı metinler, Thames & Hudson’ın yayımladığı “Magnum Contact Sheets” başlıklı kitaptan derlenmiş.

Kontakt baskı, bir veya birden fazla görüntünün negatifle aynı boyutlarda tek bir fotoğraf kağıdına pozlanmasıyla elde edilir. Çoğu zaman ressamların eskiz defterlerine benzetilen kontakt baskılar; fotoğrafçının, film rulosundaki kareleri ilk gördüğü andır. Fotoğrafların hiç müdahalede bulunulmamış, ham görüntülerini barındırarak sanatçıya bir öz eleştiri ve seçim yapma imkanı sunar; bu anlamda, kontakt baskılara bakmak fotoğrafçının saklı tuttuğu özel çalışma alanına girmeye benzer. Diğer yandan fotoğrafçının bizim için seçtiği o eşsiz sahnenin öncesi ve sonrasını göstererek, o anın gerçekleşmesine tanıklık etmemizi sağlar. İzleyiciye çekim sırasında fotoğrafçıyla birlikte hareket ediyormuş ve onun gözlerinden görüyormuş izlenimi verir. Sanatçının çalışma sürecine, konuya yaklaşımına ve seçilen karenin gerçeği ne kadar yansıttığına dair ipuçları içerir. 


Sergide neler neler göreceksiniz... Aklıma gelen bazıları: Burt Glinn’in 1959’da Havana’da görüntülediği Fidel Castro’yu bekleyen kalabalık, Bruno Barbey’in Mayıs 1968 Paris Ayaklanmaları, Stuart Franklin’in 1989’da 5 Temmuz sabahı Pekin’deki Tiananmen Meydanı’nda tanklara karşı tek başına durup yerini terk etmeyen yalnız protestocu, Rene Burri’nin 1963’te bir röportajda çektiği Küba’nın ikinci adamı olan Ernesto “Che” Guevara, Peter Marlow’un Britanya’nın ilk kadın başbakanı “Demir Leydi” Margaret Thatcher, David Hurn’ün Londra’da Abbey Road Stüdyoları’nda çektiği “ünlü dörtlü” Beatles...

Uzattım mı? Sırf gidip görün diye başınızın etini yemek için yaptım. Hafta sonu hava da yağışlı olacakmış zaten. Tam sergi gezme havası işte. ;)

İyi hafta sonları.

Hiç yorum yok: