Yazın iki günlüğüne Kaş'a, bize gelen arkadaşımızın tavsiyesi olarak alıp okudum Rollo May'in Kendini Arayan İnsan adlı kitabını. Zorlu bir döneminde okuduğunu ve kendisine anlam arayışı, içsel bütünlüğü ve mutluluğu sağlama anlamında çok iyi geldiğini söylemişti. Galiba benim için de okumak için doğru zaman bu zamandı, çünkü bana da çok iyi geldi. Hiçbir şeyin kesin olmadığı, yaşadığımız bu endişe çağında kişisel bütünlüğümüzü bulmak, güvensizlik ve çaresizlikle çevrili ortamlarımızda ayakta durabilmek, içimizdeki güç merkezini ortaya çıkarabilmek için nasıl bir yol izleyebileceğimize dair nefis bir rehber kitap bu.
Varoluşçu psikolojinin önde gelen isimlerinden Rollo May ile bu kitap sayesinde tanışmış oldum. Diğer kitaplarına göz atmadan önce yine o arkadaşımızın diğer tavsiyesi olan Irvin Yalom'un Varoluşçu Psikoterapi kitabının da siparişini verdim bile. Zira uzun süredir ülkenin, dünyanın, insanlığın gidişatıyla ilgili ne kadar zorlasam da işin içinden çıkamıyorum ve karamsarlık bataklığında debeleniyorum. En azından bataklıktan çıkmayı ve bataklığın bir santimetrekaresini bile kurutmak adına bir şeyler yapabilecek gücü kendimde bulabilmeyi hedefliyorum ilk adım olarak.
Alıntılar
- "...Boşluk duygusu genellikle insanların, hayatlarına yahut içinde yaşadıkları dünyaya ilişkin etkili bir şey yapmaktan aciz olmalarını hissetmelerinden kaynaklanır... ...Böylelikle günümüzde pek çok insan gibi derin bir çaresizlik ve anlamsızlık hissine kapılır insan..."
- "Duyarsızlık ve hissizlik de endişeye karşı birer savunma yöntemidir."
- "Bireyler uzun bir süre boyunca aralıksız endişeye maruz kaldıklarında bedenleri psikosomatik hastalıkların hedef tahtası halini alır... Kısacası endişe, büyük veba salgınının (insan sağlığı ve refahın en büyük düşmanı) günümüze uyarlanmış halidir."
- "Korktuğumuzda bizi neyin tehdit ettiğini biliriz, içinde bulunduğumuz durum bizi harekete geçirir, algılarımız keskinleşir ve tehlikenin üstesinden gelmek için kaçmayı ya da başka uygun yöntemlere başvurmayı deneriz. Endişeye kapıldığımızdaysa yüzleştiğimiz tehlikeyi atlatabilmek için nasıl adımlar atmamız gerektiğini bilmeyiz. Endişe "yakalanma", "şaşkına dönme" hissidir ve algılarımız keskinleşmek yerine daha bulanık ve belirsiz bir hal alır."
- "...cesur bir alçakgönüllülük gerçekçi ve olgun bir kişiliğin işaretidir... Şişinmek ve ukalalık genellikle içsel bir boşluk ve kişinin kendinden şüphe ettiğinin belirtisidir; endişe hissinin üzerini örtmek için en sık başvurulan yöntem gurur gösterisi yapmaktır... Kendini güçsüz hisseden kimse zorbalaşır, daha da güçsüz olanlarsa kabadayılaşır; el kol oynaması, çok konuşma, ukalalık ve işi yüzsüzlüğe vurma eğilimi bir kişi yahut gruptaki gizil endişenin başlıca belirtilerindendir..."
- "Gerek fiziksel gerekse psikolojik olsun tüm hastalıkların bedenin (yahut "kişilik" veya "zihnin") başına gelen periyodik kazalar olarak değil de, doğanın insanın bütününü yeniden eğitmesi olarak görülmesini öneriyoruz... Hastalıklarını kendilerini yeniden eğitmek için bir fırsat olarak gören bazı kişilerin ciddi bir hastalıktan sonra hastalıktan önceki hallerine kıyasla hem psikolojik hem de fiziksel olarak daha sağlıklı olduklarının, insan olaraksa bütünlüğe kavuştuklarının klinik bir gerçek olduğunu ekleyebiliriz."
- "Hayat aynı anda hem kendini yinelemekle hem de aşmaya çalışmakla meşguldür," diye ifade eder Simon de Beauvoir etik üzerine kaleme aldığı kitabında; "tek yaptığı kendini idame ettirmekse eğer, yaşamak ölmenin bir çeşididir ve insanın varlığı tuhaf bir bitki örtüsünden farksızlaşır..."
- Nefret ve kırgınlıklarımızla açık bir şekilde yüzleşmediğimizde er ya da geç kendi kendine acıma duygusuna dönüşürler ki bu durumun kimseye faydası yoktur. Kendi kendine acıma, nefret ve kırgınlığın "korunmuş" halidir.
Biri beni durdursuuuun! Kitabın tamamını yazasım var, o derece! Az çok anlamışsınızdır, neredeyse her sayfasının altını çizerek okuyabilirsiniz bu kitabı. Müthiş örnekler, keyifle okumanızı sağlayan bir anlatım. Ha bu arada Starbucks'ın Christmas Blend'i de çıkmış. Eşlikçi olarak gayet iyi gider, haberiniz olsun.
Hadi bakalım kendinizi aramaya, marş marş! ;)
3 yorum:
Rollo May'i ekledim hemen listeme:) bu arada, karamsarlık batağından çıkabilirseniz bize de yöntemini yazın lütfen, sevgiler:)
Harika alıntılar İmge, paylaştığın için teşekkürler. Listeme aldım :)
Christmas Blendi birlikte içmeye beklerim :))
Eren O.,
Tamamen çıkmak çok mümkün değil herhalde ama yine de şunları yapabilmek mümkün sanırım: 1) ruhsal ve zihinsel detoks - yani enerji emici her şeyden uzak durup ruhunu ve zihnini besleyen şeylerle doldurmak hayatını. 2) kendin de kuyuya düşüp bir enerji emiciye dönüştüğün zamanlarda kuyunun dibini boylamadan bir yerlere tutunup yeniden yukarı çıkabilmek. İkincisi daha zor bence, ama deneyeceğim. Başarırsam "yıkılmadım, ayaktayım" coşkumu, başaramazsam "ben zaten her acının tiryakisi olmuşum" oflamalarımı duyarsınız buralardan. ;))
Sevgiler..
Banucum benzer dönemlerden geçtiğimizi biliyorum. Bu kitabı kesin seveceksin, listene aldığına sevindim. Ankara'ya gelirsem aklımdasın. Kahve buluşması nefis olur hatta. Aynı şey İstanbul için de geçerli ama. Buralara yolun düşerse ve bir keyif kaçamağı fırsatı bulursan haber et mutlaka. Öpüyorum.
Yorum Gönder