Hayvan Çiftliği

George Orwell'in meşhur romanını ve hikayesini bilirsiniz. Ama bu kadar güzel sahneye uyarlanabileceğini bilemeyebilirsiniz. Yönetmenliğini Yiğit Sertdemir'in yaptığı ve Peter Hall tarafından sahneye uyarlanmış bu müthiş klasik Altıdan Sonra Tiyatro ve D 22 ortak yapımı olarak sahneleniyor. Tiyatro severlere sesleneyim buradan: çok etkileneceğinize emin olduğum bu harika oyunu lütfen kaçırmayın. 



İngiltere'de çiftlik sahibi Bay Jones'un gözetiminde yaşayan hayvanlar, kendilerini sömüren, köle gibi çalıştıran, haklarını gözetmeyen insan sahiplerine karşı ayaklanarak yönetimi ele geçirirler. Kendileri için çiftlikte daha eşitlikçi bir düzen kurmaya karar veren hayvanlara domuzların liderlik etmesine karar verilir, çünkü onlar aralarında en akıllılarıdır. İlk başlarda işler yolunda gibi görünse de bir süre sonra bir terslik olduğu açıkça ortaya çıkar. Hayvanlar eskisinden çok ve kötü şartlarda çalışmakta, aralarında belirledikleri kurallar domuzlar tarafından açıkça çiğnenmekte, çoğu hayvan sömürülmekte, açlık, mutsuzluk ve yorgunluk had safhadadır. Yine de koyunların "siz her şeyin en iyisini bilirsiniz" desteğiyle, sahte korkular ve kahramanlıklar ortaya atan domuzlar yönetime aynen bildikleri gibi devam etmektedirler. Ancak artık çiftlikteki diğer hayvanların arasına koruma köpekleri olmadan karışamadan onlara seslenmeye devam ederler! Çiftlikteki hayat acımasız bir diktatörlüğe dönüşmüştür. 

Bu çoook tanıdık distopik hikaye Sovyetler'deki baskıcı Stalin rejimine eleştiri olarak 1945'lerde yazılmış olmasına rağmen aslında her türlü diktatoryayı eleştiren ve faşizmin ortak dinamiklerini anlatan niteliğiyle zamansız ve evrensel olma özelliğine sahip. 

Oyun olarak sıkıcı olmadan sergilenmesi zor bana göre ve bu yapım mükemmel bir şekilde bu işin altından kalkmış. Ne yazık ki oyuncuların adlarını tek tek bilemiyorum ama sadece tavukları, başta Napolyon olmak üzere atları ve kediyi görmek için bile gitmeye değerdi.  Tüm hayvanlar çok başarılıydı ama özellikle bu üçlüden gözlerimi alamadım, onlar gerçekten at, kedi ve tavuk olmuşlardı! Kostümler, metin, oyunculuklar, koreografi, sahneye uyarlanış biçimi, kısacası her şeyiyle nefis bir 2,5 saat geçirdik. Hepsinin emeğine sağlık, çok başarılı bir iş çıkarmışlar. Oyun tarihlerini buradan takip edebilirsiniz. Bence bu sezonun kaçmazlarından. 

Ve unutmayın: "Bütün hayvanlar eşittir ama 'bağzı' hayvanlar ötekilerden daha fazla eşittir."

İyi seyirler.

Hiç yorum yok: